Bir
apartman dairesi aldınız ancak iskânı yani yapı kullanma izin
belgesi yok. İskân almak için ilgili belediyeye müracaat ettiniz fakat bu kez de karşınıza müteahhidin
vergi ve SGK borçları çıktı. Ya bu borçların payınıza düşenini ödeyeceksiniz ya da yıllarca iskânsız olarak oturacak ve buna bağlı olarak pek çok sorun yaşayacaksınız. Ancak merak etmeyin, sizin gibi yüz binlerce ev sahibi bulunuyor ve bu önemli sorun geçtiğimiz aylarda çözüldü. Nasıl mı? Anlatalım.
İmar mevzuatında 17
Aralık 2009 tarihinde çok önemli bir değişiklik yapıldı. 5940 Sayılı Kanun'la yapılan
düzenlemeye göre, müteahhitten konut satın alan vatandaş, müteahhidin vergi ve
sigorta primi borcu olsa dahi, tek
kuruş ödemeden yapı kullanma izin belgesi alabilecek. Ancak bu düzenlemeden ne yüz binlerce ev sahibinin ne de birçok belediyenin haberi var. Haberdar olan vatandaşlarsa kimi belediyelere başvurduğunda hâlâ kendilerinden ilişiksizlik belgesi (SGK'ya olan borcun ödendiğine dair belge) istendiği oluyor. Oysa inşaatın tamamlanma tarihi ister
17 Aralık 2009 öncesinde isterse sonrasında olsun, belediyeler vatandaştan müteahhidin vergi ve SGK borcunu ödemesini isteyemeyecek.
Yapılan düzenleme ile birlikte, inşaat ve emlak piyasasında yaşanan çok önemli bir sorun çözülmüş oldu. Zira önceki uygulamada, müteahhidin vergi ve SGK borcundan haberi olmayan vatandaş, aldığı dairenin iskânı için müracaat ettiğinde karşısına on binlerce TL'lik borçlar çıkıyordu.
Müteahhit ise çoktan kayıplara karıştığından (kötü niyetli müteahhitler için söylüyoruz) vatandaş ya borcu ödemek ya da yıllarca iskânsız oturmak zorunda kalıyordu. İskânsız olduğu için elektrik, su, gaz aboneliklerini yaptıramayan ev sahibi, dairesini satmak istediğinde de bu borçlar bir dezavantaj olarak karşısına çıkıyordu. Bu sorunlar yapılan düzenleme ile aşıldı aşılmasına ancak belediyelerin de bir an önce yeni duruma ayak uydurarak vatandaşa iskân belgesini vermesi gerekiyor.
Öte yandan, ev sahipleri için önemli bir kolaylık sağlayan bu düzenleme, SGK'nın özel bina inşaatlarından sağladığı prim tahsilatını da ciddi ölçüde düşürecek gibi görünüyor. Dolayısıyla bu alanda oluşacak muhtemel boşluğun, müteahhitlere yönelik yeni tedbirlerle doldurulması gerekiyor.
SADETTİN ORHAN-BUGÜN