Dünya ve Türkiye'deki uygulamaları göz önüne alarak bir sonuca ulaşmaya çalışan üst kurul, konuyla ilgili
rapor hazırlayacak.
Rekabet Üst
Kurulu,
rekabetçi bir düzen oluşması için
sektörlere yönelik incelemelerini sürdürüyor. Maaş promosyonları konusunda rekabeti ihlal ettikleri gerekçesiyle 7 bankaya 72,3 milyon lira ve 15 otomotiv şirketine 277,4 milyon liralık para cezaları kesen
Rekabet Kurumu, şimdi de büyük alıveriş merkezleri ve organize perakendeciliği mercek altına aldı. Rekabet Kurumu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, özellikle büyük alıveriş merkezleri ve organize perakendeciliği ele aldıkları sektör incelemelerinin sürdüğünü bildirdi. İncelemede, dünya uygulamaları ve Türkiye'deki mevcut uygulamaları da göz önüne alarak bir sonuca ulaşmaya çalıştıklarını belirten Kaldırımcı, İstanbul'da mayıs ayının başında sektör mensuplarıyla, tedarikçilerle ve perakendecilerle çalıştaylar yapacaklarını aktardı. Kaldırımcı, "Ondan sonra da önümüzdeki yasama döneminde eğer Meclis'te bu konu gündeme gelir ve tartışılırsa, muhtemelen o
tartışma ortamında katkısı olacak bir raporu kamuoyuyla paylaşacağız." dedi. Kaldırımcı, şunları kaydetti: "Biz özellikle organize perakende sektöründe tedarikçilerin ve tüketicilerin sonuçta
mağdur olmayacağı, sistemin kendi kendini ayakta tutabileceği bir yapıya ve işleyişe kavuşmasını teminen sektör araştırmamızı yürütüyoruz. Rekabetten yanayız, ama regülasyonları da önemsiyoruz.
Kamu yararı başlığı altında rekabeti ve regülasyonları birlikte düşünmekte yarar var.''
Çalışmalarını sürdürürken önlerindeki dosyaları karara bağlayan kurumun daha etkin çaba göstermesi gerektiğini vurgulayan üst kurul başkanı, bankacılık ve otomotiv sektörlerinde açılan soruşturmalar sonucunda verilen cezalarla ilgili şu değerlendirmede bulundu: "Hem bankacılıkta hem otomotivde bu ölçekte, bu çapta soruşturmaların yapılması ve sonuçların dikkat
çekici olması, çeşitli değerlendirmelere gerekçe teşkil edebilmekte. Ama işin aslı tesadüf... Şikayetler üzerine genellikle bu soruşturmalar başlıyor. Üst üste geldi. Önemli denebilecek düzeyde cezalar verildiği için dikkat çekti. Ama hukuki zeminde esasen değişen bir şey yok. Cirolar büyük olduğu için idari para cezaları da nispeten büyük oldu ve dikkat çekti. Hiç kimseye ceza vermek istemiyoruz.
Ceza vermek için çalışmıyoruz. Cezayı zorunlu olarak, hukuk çerçevesinde mesnet dahilinde vermek durumundayız. Cezanın caydırıcı olduğu da, can yakıcı olduğu da doğrudur. Ama rekabetçi bir düzen oluşsun, rekabetçi ortam olumsuz yönde etkilenmesin, işletmelerimizin önü açılsın, ekonomide hakkaniyete uygun bir oyun oynansın amacını taşıyoruz. Eğer bir ihlal tespiti yapılmışsa Kurul bunu müzakere ediyor, savunmalar alınıyor, çeşitli açılardan konu tartışılıyor. Sonuçta ilgili dosyada ihlal tespiti yapılmışsa ceza verme kararı alınıyor. Ciro yüksekse ceza yüksek oluyor, ciro düşükse ceza daha düşük kalabiliyor. Dolayısıyla büyük iş yapan önemli aktörlerin, ekonomide rekabetçi duyarlılık açısından çok daha fazla bilgili olmaları gerekir." Kaldırımcı, önümüzdeki dönemde soruşturmaya uğrayacak başka önemli sektörler olup olmadığına ilişkin, "Olabilir, ama şu anda bankacılık ve otomotive denk hangi sektörlerde ne tür çalışmalarımız var, bunu söyleyecek durumda değilim." dedi.
AA