Bakan Çağlayan, Fransız - Türk İşadamları Konseyi Başkanı Jean Lemierre başkanlığındaki Fransa Şirketler Hareketi (MEDEF) heyetini kabulünde, küresel krizle beraber karşılıklı ticarette bir azalma olmasına rağmen önümüzdeki yıllarda Türkiye - Fransa arasındaki ticari ilişkilerin çok daha fazla geliştirileceğini söyledi. Türkiye'nin küresel krizden sonra önemli mesafe kaydettiğini ifade eden Çağlayan, 2009 yılı sonu itibariyle pozitif büyümenin başladığını, 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11,7, ikinci çeyrekte yüzde 10,3'lük bir büyümeyi gerçekleştirdiğini kaydetti. Çağlayan, Türkiye'nin ilk altı ayda toplam büyümesinin yüzde 22 olduğunu belirterek, ''Bu da gösteriyor ki Türkiye bu yıl öngördüğünün çok çok üstünde bir büyüme rakamına kavuşacaktır. Türkiye ikinci altı ayda yüzde 10 büyüyecek, yıllık büyümesi ise yüzde 8 olacak. Türkiye bu çerçevede 2010 yılında yüzde 7 ile 8 arasında bir büyüme gerçekleştirecek'' dedi. Türk ve Fransız iş adamları arasında müteahhitlik, turizm, iletişim, telekomünikasyon gibi bir çok alanda ciddi işbirlikleri yapılabileceğini ifade eden Çağlayan, ''Zaten Türk ve Fransız iş adamları gerek karşılıklı yatırımlarla, gerek Fransa'nın Türkiye'ye yaptığı yatırımlarla önemli bir yere sahiptir. 2002-2010 yılları arasında Türkiye'ye 4,6 milyar dolarlık Fransız sermayeli yatırım yapıldı'' diye konuştu. 2009 yılında küresel kriz nedeniyle iki ülke arasındaki ticaret hacminde düşüş yaşandığını kaydeden Çağlayan, 2009'da Türkiye'nin Fransa'ya ihracatının 6,2 milyar dolar, Fransa'nın Türkiye'ye ihracatının da 7,1 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan, iki ülke dış ticaret hacminin bir önceki yıla göre yüzde 15'lik daralmayla 13,3 milyar dolar olarak gerçekleştiğini kaydederek, ilk 7 ayda ise dış ticaretteki artışın yüzde 15,5 olduğunu kaydetti. Fransa'nın toplam dış ticaretinin 1 trilyon dolar, Türkiye'nin dış ticaretinin ise 250 milyar dolar olduğunu, iki ülkenin toplam dış ticaret hacminin ise 1,3 trilyon dolar olduğunu belirten Çağlayan, iki ülke arasındaki toplam dış ticaret hacminin ise 13,3 milyar dolar olduğunu söyledi. Bakan Çağlayan, ''Dolayısıyla bu gerçek ticaret potansiyelini yansıtmaktan son derece uzaktır'' dedi. AB ÜYELİĞİ Bakan Çağlayan, AB'ye tam üyelik hedefinin gerçekleşmesi için Türkiye'nin yoğun bir çalışma ortamı içinde olduğunu kaydederek, Türkiye'nin AB üyesi olmasının ticari açıdan önemli bir gelişme olacağının altını çizdi. Avrupa Parlamentosu Genel Kurulu'nda oy çokluğuyla kabul edilen AB - Türkiye Ticari ve Ekonomik İlişkileri başlıklı raporda, AB'ne gümrük birliği ile entegre Türkiye'nin özellikle vize sorununun haksız rekabet unsuru ve ticarete teknik bir engel olduğu, karayolu kotalarının yetersizliği, malların serbest dolaşamaması ve Türk iş adamlarının maruz kaldığı haksızlığa rağmen nasıl bir rekabetle mücadele ettiğinin çok net bir şekilde ortaya konduğunu anlattı ve şöyle konuştu: ''Türkiye AB'ne tam üyelik konusunda kendisine ciddi hedef koymuş ve bu noktada gerek siyasi, gerek demokratik, gerek ekonomik anlamda çok ciddi reformlar gerçekleştirmiş. Ancak, Türkiye için AB'ne tam üyelik Türkiye'nin olmazsa olmazı değildir. Yaptığımız reformların hiçbirini AB istediği için yapmadığımızı ifade etmek istiyorum. Fransa'nın 5 fasılla ilgili blokajından rahatsızız. Türkiye ve Fransa arasındaki işbirliğinin çok daha gelişmeye, büyümeye müsait olduğunu ifade ediyorum.'' MEDEF Başkanı Jean Lemierre de MEDEF üyelerinin AB gibi meselelerdeki görüşlerine katıldığını belirterek, ''Ümit ediyorum ki kişilerin yaklaşımı ve zaman çare olabilir. Bunun için beraber çalışmalı ve diyalog içinde olmalıyız'' dedi. AA