Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan,
Türkiye'nin çok önemli noktalardan buraya geldiğini belirterek, "IMF'den 1 milyar dolar borç almak için 3
takla, 2 parende atmaya başlamıştık neredeyse. IMF, bunlar yetmez 2 de burgu at diyordu. IMF, Türkiye'ye
sistem olarak her zaman aynı AB gibi ikiyüzlü davranmış olan bir kuruluştur." dedi.
MÜSİAD Adana Şubesi'nin kuruluşunun 21. Yılı etkinliklerine katılan Bakan Çağlayan, burada yaptığı konuşmada Türkiye'nin ekonomide çok büyük mesafeler katettiğini söyledi.
"KRİZ DÖNEMİNDE KREDİ NOTU 2 KADEME ARTAN TEK ÜLKEYİZ"
Türkiye'nin küresel
krizde
kredi notu 2 kademe artan tek
ülke olduğunu hatırlatan Bakan Çağlayan, "Evet, ihracatımız
evet azaldı. 132 milyar dolardan 102.2 milyar dolara düştü. İpin ucunu bıraksak 90 milyar doların altına düşecekti. Çünkü ihracat yaptığımız pazarlar daraldı. 21 milyar dolar
Avrupa pazarında ihracatımız azaldı. 21 senti bile rekabetten kopmadan ortaya çıkan bir sonuç değil. Tamamen pazarlarının daralmasıyla ortaya çıkan bir sonuç.
İhracatın yüzde 50'sini Avrupa'ya yapıyoruz, yüzde 95'i sanayi ürünü. İngiltere'de evlerde kullanılan her 10 buzdolabının 8'i
Türk malı, 3 televizyonun bir tanesi Türk malı. Ben bundan gurur duyuyorum." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ÇOK ÖNEMLİ NOKTALARDAN BURAYA GELDİ"
2023 için 500 milyar dolar ihracata yelken açtıklarını anlatan Çağlayan şöyle devam etti: "Türkiye dünyanın ilk 10 ekonominin arasına girecek. Girer mi? Bal gibi girer. 8,5 yılda bunu uzaylılar mı yaptı, sizler gerçekleştirdiniz.
Cumhuriyet tarihinde iki önemli hadise var. Biri Türkiye artık 12 yıl vadeli program yapabiliyor. Yıllarca uzun vadeli program yapın dedik. Uzun vadeden kastımız 2-3 yıldı.
Enflasyon hedefleri konurdu, yılın yarısı gelmeden hedefler bozulurdu. Ama şimdi Türkiye artık öyle bir istikrar yakalamış ki, 2023 yılının vizyonunu yapıyoruz. O zamana kadar ne yapacaklarımızı tek tek ortaya koyuyoruz. Her 4 yılda bir ihracatımız nerede olacak diye, Türkiye neleri yapacak tek tek ortaya koyuyoruz. Bunlar tüm dünya ülkeleri tarafından benimseniyor. Yabancı işadamları tarafından benimseniyor. Türkiye'de 9 yıl önce en uzun vade 1 yıldı. Kısa vade o gündü, ertesi günü göremezdik. Bunları unutmayalım. Türkiye çok önemli noktalardan buraya geldi."
Geçmişte komşu ülkelerle
silah elde neredeyse karşılıklı çatışmaya girileceğini kaydeden Bakan Çağlayan şunları söyledi: "Suriye'yi hatırlayın. Bugün aramızda sınırı, mayınları kaldırdık.
Rusya ile vizeyi kaldırdık. Ben talebeyken o günkü şartlarda komünistler Moskova'ya diye çok bağırmıştım. Bana o gün biri çıkıp, gün gelecek Türkiye Rusya ile vizeyi kaldıracak, antlaşma imzalayacak deseydi vallahi olmayacağına dair iddiaya girerdim. Biz komşu ülkelerle 2002 yılında sadece 7 milyar dolar ihracat yaparken bugün 49 milyar dolara ulaştık. İnsan ticaretin en güzelini komşusuyla yapar. Bugün gelmiş olduğumuz nokta son derece sevindirici. Türkiye
bütçe disiplinini sağlamıştır. 2009 krizinin atlatılmasının en önemli nedeni, bütçe ve mali disiplinin sağlanmasıdır."
"YILLIK 15-20 MİLYAR DOLAR YABANCI PARA YATIRIM İÇİN GELİYOR"
80 yılda Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım
yabancı sermayesinin 14,5 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Bakan Çağlayan, "2003-2010 arasında doğrudan yabancı sermaye tam 94 milyar dolar. Yıllık 15-16 milyar dolar para Türkiye'ye yatırım için geldi. Bize 4 saatlik uçuş mesafesinde tam 56 ülke var. Bu 56 ülkede dünya nüfusunun 4'de biri yaşıyor. Verdiniz bir malı 4 saatte dünyanın her hangi bir yerine götürebiliyorsunuz. Bu yüzden ülkemiz güçlü ekonomisiyle cazibe merkezi. " şeklinde konuştu.
Önümüzdeki yıl Avrupa'da tam 1 milyon 700 bin şirket kapanacağına işaret eden Bakan Çağlayan, "Çünkü işi devredeceği ikinci nesil ailede kimse yok. Ben 1,5 yıldır
bakanlıkta bu şirketlerin Türkler tarafından alınması için çalışıyorum. Avrupa bu konuda tek akciğeri var, Türkiye. Türkiye coğrafyasında her türlü güzelliğe sahip. Türkiye'nin geçmişte tek meselesi iyi yönetilememesiydi. Bu ülkede istikrar sürdüğü müddetçe büyüyecektir. 8,9
büyüme öyle ufak bir büyüme değil. Bu ülkenin milliyetçiliği bu ülkeyi büyütmektir. İstikrarı sağlamaktır. Elbette
seçim ortamındayız. Her siyasi partinin ortak hedefi var. Herkesin farklı farklı tavırları farklı farklı görüşleri var." diye konuştu.
(CİHAN)