Sütlüoğlu, yaptığı açıklamada, ilk kez yaş çayda olağanüstü bir süreç yaşandığını, Artvin'den Giresun'a kadar olan bölümde çayın aynı anda geldiğini, hasadın tüm bölgede aynı anda başladığını belirtti.
Olağanüstü sürecin, halkı sıkıntının içine ittiğini ifade eden Sütlüoğlu, "Bölgelerin tamamında bütün fabrikalarımızın devreye girmesine, zorlu süreci halkımızın en az sıkıntı ile atlatması için tedbirler almamıza rağmen sıkıntıları gideremedik. Kampanyayı 20 Mayıs'ta başlattık. Bir hafta boyunca kayda değer çay alamadık. Bu dönemde kapasitemiz oranında çay gelseydi, 40-45 bin ton çay alabilecek, sıkıntıyı hafifletebilecektik. Bu bir haftalık süre içerisinde çok düşük oranlarda çay alınırken hafta sonu bir anda 7 bin 955 tona çıktı. Bir sonraki gün ise bu rakam 11 bin 500 tona ulaştı. Bir anda bütün fabrikalar çaya boğulmuş, kapasite uygulaması kapsamında kontenjana geçilmesi kaçınılmaz olmuştur." dedi.
Sütlüoğlu, halktan yoğun bir şekilde şikayetler aldıklarını belirterek, "Kendilerinin
mağdur olduklarını, çaresizliklerinin, zorluklarının birileri tarafından istismar edildiğinden şikayet ediyorlar. Halkımızın bu yoğunluğunu, çaresizliğini istismar ederek, mağdur eden bazı kişilere karşı ek tedbirler alarak asgariye indirgemeyi hedefledik. Bu süreçte ÇAYKUR olarak tüm kapasitemizi kullanıyoruz. Bir aylık birinci
sürgün sürecinde zamanı sonuna kadar kullanacağız. Üreticilerimiz birkaç gün içinde çaylarını vermek için uğraşmasın. Yoksa çürütmek, dökmek zorunda kalırız. Bunu kimse istemiyor. Bu zorlu süreci sabırla atlatacağız." diye konuştu.
İzdihamın başlamasıyla yaş çay kilogram
fiyatını düşürenler olduğunu belirten Sütlüoğlu, şunları söyledi: "Fiyat düşüşü maalesef aşağı doğru devam ediyor. 2 Haziran 2001 tarihinde genel müdürlükte çay fiyatını açıkladığımızda, özel sektörün de üreticiye yardımcı olması gerektiğini söylemiştik. Üretici aleyhine yapılanların ahlaki olmadığını vurgulamıştık. Bu konuşmalar ve görüşmeler sonuç vermedi. Bu olağanüstü süreç çayla ilgili halkın istismarını önleyecek, mağduriyetini anlayacak yasal düzenlemelere ihtiyaç olduğunu ortaya koymuştur. Önümüzdeki dönemde siyasiler bu konuyu ele alacaktır."
Birinci sürgün
kotasını 350 kilogram olarak belirlediklerini kaydeden Sütlüoğlu, şöyle devam etti: "Bu kota çerçevesinde müstahsillerimiz, çaylarını satamayacakları endişesi ile maalesef iyi niyetli olmayan bazı kişilerin şartlarını kabul ederek çaylarını vermek zorunda kalıyor, mağdur oluyor. Son bir çalışma yaptık. Şartlarımızı zorlayarak kotamızı dönüm başına 350 kilogramdan 425 kilograma çıkardık. Dönümde geçen yıla oranla 85 kilogram bir artış sağlamış olduk. Bu konu yanlış anlaşılmamalıdır. Kapasitemiz aynıdır. Ancak kotamızı sürgün sonuna kadar kullanacağız. ÇAYKUR olarak dönüm başına 425 kilogram çay kotasını alacağımızı taahhüt ediyoruz. "
(CİHAN)