Toyotasa Genel Müdürü İbrahim Orhon, yaptığı açıklamada, küresel ısınma konusunda firmanın büyük atılımlar yaptığını ve AR-GE faaliyetlerine bu yönde hız verdiğini bildirdi. Orhon, Toyota'nın temel hedefinin sıfır emisyon olduğunu, bu yöndeki çalışmalar kapsamında çevreye zarar vermeyen otomobil üretildiğini ve yaklaşık 3 yıldır Japonya'da bir belediye tarafından bunların kullanıldığını belirtti. Küresel ısınmada otomotiv sektörünün en büyük etkisinin yakıtlardan kaynaklanan gazlar olduğunu hatırlatan Orhon, hidrokarbonun yanma esnasında ortaya çıkardığı salınımların olumsuz etkilere yol açtığını vurguladı. Alternatif yakıt bulma çalışmaları konusunda Toyota'nın dünyada en ileri AR-GE imkanlarına sahip olduğunu ifade eden Orhon, “Görebileceğimiz gelecek içinde pratik olarak bu alternatifleri devreye sokma imkanı yok. Çünkü, ekonomik değiller. Bu yüzden Toyota, daha kısa zamanda pratik olarak devreye sokabileceği hibrit teknolojisini önemsiyor” dedi. Orhon, kısa vadede otomotiv sektörünün benzinli motordan vazgeçemeyeceğini, ancak, bunu elektrikli motorla birleştirilebileceğini söyledi. Orhon, benzin motorunun sadece çok gerekli olduğu anlarda devreye girdiği hibrit teknolojisinde, ilk kalkışlar ve yokuşlarda elektrik motorunun devreye girdiğini, böylece yakıt sarfiyatının en aza indirildiğini anlattı. Yakıt sarfiyatının en az seviyede olmasına karşın performansta güç kaybının yaşanmadığını belirten Orhon, Toyota'nın “Prius” modeliyle yaklaşık 4 yıl önce dünyaya hibrit teknolojisinin lansmanını yaptığını bildirdi. Son olarak “Prius 2” modelinin çıkarıldığını, bu aracın daha iyi hibrit motoruna sahip olduğunu, performansının arttığını ifade eden Orhon, şunları kaydetti: “Hibrit teknoloji ayrıca 'Camry' ve 'Highlander' modellerine de uygulandı. Bunun yanında Lexus'da da kullanıldı. Gelecek günlerde Toyota'nın bütün önemli modellerinin hibritlileri piyasaya sunulacak. Toyota'nın hibrit teknolojisiyle üretilmiş araçları dünyada büyük taleple karşı karşıya olmasına karşın, bunu Türkiye'de uygulayamıyoruz. Türkiye'de henüz daha otomobil ile ilgili vergi sistemi, çevre kirliliğinin azalmasını sağlayan ürünleri teşvik edici şekilde ilerlemiyor. Çevreci otomobillerde vergi aşağıya çekebilir. Dünyada 600 bin adet satılan Prius gibi hibrit otomobilleri, vergilendirme de teşvik sağlanmadığı için Türkiye'ye getiremiyoruz.” Orhon, vergilendirme sisteminde çevreci araçları teşvik edici yönde bir değişim sağlanmadığı takdirde, maliyeti kullandığı teknoloji nedeniyle yüksek olan hibrit otomobillerinin yüksek fiyatlarla piyasaya sunulmak zorunda kalınacağını, bu nedenle tercih edilmeyerek, çevre konusunda istenilen hedefe ulaşılamayacağını söyledi. Orhon, Yunanistan, İsrail, ABD ve Avrupa'da hibrit araçların yaygın olduğunu, özellikle Hollywood'daki çevre konusunda duyarlı ünlülerin tercihlerini bu yönde kullandıklarını vurguladı. Orhon, yurt dışı fiyatları incelendiğinde, hibrit ile diğer benzer motor seçenekli olan arasında önemli bir fark görülemeyeceğini, bunun da sağlanan teşvik uygulamaları ve vergilendirmeden kaynaklandığını ifade etti. ALTYAPI GEREKLİ Orhon, bilinçlendirme ve teşvik çalışmasının yanı sıra hibrit araçlar için gerekli altyapının da tamamlanması gerektiğini, ancak, bunun vergi kadar zor olmayacağını belirtti. Müşteri memnuniyetine önem veren kuruluşların başında geldiklerini anlatan Orhon, şöyle devam etti: “Gerekli altyapı hazır olmadığında müşteriler sıklıkla sorun yaşayabilir. Bu da firma olarak bizim istemediğimiz hususların başında gelir. Türkiye pazarına, dizel motorlu ürünlerimiz olduğu halde, en son biz girdik. İki yıl bekledik. Çünkü, Türkiye'de uygun dizel yakıtı yoktu. Türkiye'nin tüm bölgelerinde bulunabilirliğini teyit ettikten sonra dizel motorlu araçları getirdik. Hibrit için de aynı şekilde teknik ve yol olarak altyapı oluşmalı.” Orhon, Türkiye pazarına her yeni model sunulduğunda Japon mühendislerinin ülkeye gelerek, denemeler ve altyapıyla ilgili araştırmalar yaptığını bildirdi. Orhon, hibrit otomobillerin Türkiye'ye kazandırılması halinde Toyota servislerinin de yenilenmesi ve çalışanların eğitim alması gerektiğini kaydetti