Çin'den gelen
ucuz ve kalitesiz ürünler,
tekstil,
ayakkabı, çimento, granit,
oyuncak, plastik
sektörü derken bu sefer de
mobilyacıların başını yaktı. Çin'den yasal yollarla yapılan
ithalatın yanı sıra
Türkiye'ye kaçak ya da düşük
fatura kestirilerek sokulan mobilyalar, üreticilere
kepenk indirtti.
Türkiye Ağaç İşleri
Esnaf ve Sanatkârlar Federasyonu Başkanı Ali Rıza Ercan, “Esnaf
satış yapamamaktan şikâyetçi. Uzakdoğu'dan gelen mallar imalatçılarımızı perişan etti. Konuyu Başbakan'a ilettik. Bize 'Somut örnek verin' dediler. Biz de 2005 yılında sadece 1 kalemde mobilya ithalatının 69 milyon dolar, ihracatın ise 8 bin dolar olduğunu söyledik. Bu kadar mobilya girerse kim kendi ülkesindeki imalatçıdan mobilya alır” dedi.
Mobilyalar motosiklet olarak gümrüklerden giriş yapıyor
Ercan, mobilyaların kaçak yollarla nasıl Türkiye'ye sokulduğunu şöyle açıklıyor: "Mobilya, mobilya olarak ülkeye giriş yapmıyor ki. Örneğin, motosiklet, otomobil yedek parçası gibi farklı isimler altında gümrüklerden geçiriliyor. Yani gümrük memurlarına 'kutunun içinde motosiklet var' deniyor. Yurtdışında faturaları da öyle kestiriyorlar. Peki bunu niçin yapıyorlar?
Gümrüklerde ürünler için kilo hesabı yapılıyor. Mobilyada kilo başına ödenen
vergi 7-8 dolar. Ama bazı ürünlerde bu rakam 1 dolar."
Kayseri ve
Ankara başta olmak üzere pek çok şehirdeki imalathane ve
mağazanın kapandığını belirten Ercan, "Sicil rakamlarına göre sadece bir ay içinde Ankara Siteler'de 300 işyeri kapandı. Diğer bölgelerde de durum hiç farklı değil" diyor.
50 dolara alınan
koltuk 300 dolara satılıyor
Yerli
üretimle
Çin malı mobilyalar arasında da ciddi bir
fiyat farkı bulunuyor. Örneğin, Çin'den 50 dolara alınan bir
deri koltuğun Türkiye'de 300 dolara satıldığı kaydediliyor. Aksesuarlarda ise aradaki uçurumun daha da büyüdüğüne dikkat çekiliyor. Çin'den 100 dolara alınan bir avizenin mağazalarda bin ila bin 200 dolara satıldığını belirten Ercan, şöyle devam ediyor: "Bu son 1.5 yıl içinde birçok olaya şahit olduk. Çin'de 10 dolara satılan ilginç
tasarıma sahip bir ürünü özel bir tasarım diyerek burada 5 bin dolara satanlar bile oldu. Bunun yanı sıra bir de Çin malı ürünleri satan mağaza kâr marjı çok yüksek olduğu için ciddi
indirimler yapıyor. O zaman da insanlar 'Çok büyük indirim yaptı' diyerek hiç düşünmeden o ürünü satın alıyor."
Türk
firmalar, Çin'deki fuardan 50 milyon dolarlık alım yaptı
Ankara'da faaliyet gösteren Firintaş Mobilya Yönetim Kurulu Başkanı Ömer İnal, Türk firmalarının Çin'de yapılan mobilya fuarından bu yıl çok yüksek miktarlarda alım yaptıklarını söyledi. "Çin'de düzenlenen mobilya fuarına Türkiye'den 160 alıcı firma katıldı. Bu firmalar arasında Türkiye'nin önde gelen mobilya üreticileri de vardı. Fuarda yaklaşık 50 milyon dolara yakın bir alım yaptılar" diyen İnal, şöyle devam ediyor: "Sadece tek bir firma bin 700
konteyner mal aldı. Bu, 20-30 bin
takım demek. 550 dolara alınan deri koltukları şu anda bu firma 2 bin 550 YTL'ye satıyor." Elde ettikleri tüm bilgileri
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen'e ilettiklerini belirten İnal, Çin nedeniyle Ankara Siteler'de 1.5 yıl içinde bin 725 işyerinin kapandığını ve 30 bin kişinin işsiz kaldığını söyledi. İnal, "94 ve 2001 krizinde bile bu kadar zora düşmemiştik" diyor.
Tasarıma ağırlık vermeseydik çoktan üretimi durdurmuştuk
Armada Mobilya'nın sahibi Osman Uygun ise Çin'e karşı kendilerini özel tasarımlar yaparak ve dekorasyona biraz daha ağırlık vererek koruduklarını söylüyor. "Yoksa ben de şu anda imalathanemi kapatmıştım" diyen Uygun, sektörün zor bir süreçten geçtiğine dikkat çekiyor. 13 yaşından beri mobilya sektörünün içinde olduğunu belirten Uygun, şu açıklamayı yapıyor: "Armada Mobilya olarak biraz daha özel müşterilere yönelerek bu sıkıntının üstesinden gelmeye çalıştık. Otellerin dekorasyonlarını, mobilya işlerini yapmaya ağırlık verdik. Ancak her firma bu süreçte bizim kadar şanslı olamadı. Bu işe yıllarını vermiş insanlar iflas ederek sektörden elini ayağını çekti. Şimdi başka sektörlerde sıfırdan yeni bir işe başlamak için mücadele veriyorlar."
50 dolara alınıp, 300 dolara satılıyor
Sicil rakamlarına göre sadece bir ay içinde Ankara Sitelerde 300 işleri kapandı.
Ankara Siteler'de 1.5 yıl içinde bin 725
iş yeri kapandı.
2005 yılında mobilya ithalatı 69 milyon dolar, ihracatı ise 8 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Mobilyada kilo başına ödenen vergi 7-8 dolar. Ama bazı ürünlerde bu rakam 1 dolar. İthal edilen mallar başka adla gümrüğe getiriliyor.
Çin'den 50 dolara alınan bir deri koltuğun Türkiye'de 300 dolara satılıyor.
Çin'de yapılan mobilya fuarından bu yıl 50 milyon dolara yakın bir alımı yapıldı
Mobilya ithalatı zorlaştı
Cari açığa çözüm arayan hükümet 15 Mayıs'ta ithal mobilyaya ihtisas gümrüğü uygulaması getirdi. Ikea gibi mobilyacılar iki memurlu gümrükten 1 aydır ithalat yapamıyor. Antrepo kirasından yakınan ithalatçılar maliyeti fiyatlara yansıtacak.
Sabah Gazetesi'nin haberine göre referans fiyat uygulamasıyla ucuz ithal edilen ürüne Türkiye fiyatından vergi ödenecek. Küçük ev aletlerine de ihtisas gümrüğü uygulaması getirildi.
Bu uygulamadan en fazla etkilenen ise Türkiye'ye bir yıl önce gelen Ikea. Firma yetkilileri, "İhtisas gümrükleri cari açığı azaltmak için bir
araç olarak kullanılıyor. Mobilya sektörünün ihtisas gümrüğü uygulamasına gerekçe olarak daha etkin bir denetim ve düşük bedelle ithalat gerekçe olarak gösterildi. Bizim ithalat iznimiz Erenköy Gümrüğü'ne bağlandı. Ama bu gümrüğe bağlı bir antrepo yok. Memurlar yetersiz, bu nedenle sektörde darboğaz yaşanmaya başlandı. Bu gümrükte sadece iki memur var. Gereksiz bir nakliye işlemi ve depolama maliyetlerinin yanı sıra ithalatın kaç günde yapılacağı tamamen belirsiz hale geldi. Üç günde yaptığımız ithalat 1 aya kadar çıktı" dediler.
Gözlükte de Çin feryadı, 7 imalatçı
kilit vuruyo
Türkiye'de, 12 milyon adete ulaşan
gözlük satışının yüzde 90'ının üzerindeki bölümünün ithalatla karşılandığı bildirildi.
Gözlük İmalatçıları Derneği Genel Başkanı Mehmet Dibi, açıklamada, sektör olarak Çin tehlikesini yaklaşık 6 yıldır yakından hissettiklerini ve son dönemlerde üyelerinin zor durumda kaldığını söyledi.
Türkiye'de, yarısı
güneş gözlüğü olmak üzere 12 milyon adete ulaşan gözlük satışının yüzde 90'ının üzerindeki bölümünün ithalatla karşılandığını belirten Dibi, “Ağırlıklı olarak Çin'den getirilen ucuz ürünlerle
rekabet edebilme şansımız yok” dedi.
Dibi, Türkiye'de sektörde üretim yapan 20
fabrika bulunduğunu ve bunların yıllık kapasitelerinin 9 milyon adet olmasına karşın ancak 1,5 milyon üretim yapabildiğini ifade ederek, “Çin'den getirilen ucuz gözlükler, haksız rekabete neden oluyor. Kaliteli ve standartlara uygun üretim yapmamıza karşın
pazar payımız her geçen yıl düşüyor. Olumsuz koşullardan dolayı 7 imalatçı fabrika da kapanmak üzere” diye konuştu.
“Bugün ithalat durdurulsa Türkiye'nin 3 yıllık tüketimini karşılayacak
stok var” diyen Dibi, 20 milyon dolarlık büyüklüğe ulaşan sektörde bazı imalatçıların da ayakta kalabilmek için ithalata yöneldiklerini kaydetti.
Çin tehdidine karşı güç birliği yaparak rekabet yollarını aramaya çalıştıklarını anlatan Dibi, şöyle konuştu:
“Bir süre öncesine kadar gözlükte bir standart yoktu. ISO EN 12870 Kalite Standardı'nı getirdik. Firmalarımızın tamamı bu standarda göre üretim yapıyorlar.
Aldığımız bu önlemlere karşın ithalatta
kota kaldırılarak gözlük başına 6 sent vergi alınmaya başlandı. Piyasadaki gözlüklerin birçoğu standartlara uygun değil. Sektörü denetleyen bir
kontrol mekanizması da yok. Sonucunda
yerli imalatçılar olarak zor durumda kalıyoruz.”
Dibi,
Emekli Sandığı, SSK ve Bağkur'un
provizyon sistemi kurup satın alınan gözlükleri takip altına aldığını ifade ederek, 6 ay sürecek çalışma sonunda kalitesiz oldukları belirlenenlerin bilgisayar ağından çıkartılarak satışının engelleneceğini, bu durumun en çok kaliteli üretim yapan yerli imalatçılara yarayacağını sözlerine ekledi.
REFERANS GAZETESİ