Davos'taki
Dünya Ekonomik Forumu'nda,
Avrupa'daki problemin kısa vadeli olmadığını kaydeden Şimşek, "Bazı tedbirler aldılar ama hâlâ piyasalar ikna olmadı. Çözüm için daha acı reçeteler gerekiyor." dedi.
Maliye Bakanı
Mehmet Şimşek, borç kriziyle sarsılan Avrupa'da olup bitenlerin, kendisini kaygılandırdığını söyledi. Şimşek, Dünya Ekonomik Forumu toplantılarına katılmak üzere gittiği İsviçre'nin Davos kasabasında, CNBC-e televizyonuna yaptığı açıklamada, Avrupa ülkelerinin alması gereken acı reçeteler olduğunu belirtti.
Avrupa'nın mali sorunlarına ilişkin bir soru üzerine Şimşek, Avrupa'nın
Türkiye için çok önemli olduğunu ve Avrupa'daki problemlerin, kamu borç stokunun sürdürülebilirliğine ilişkin endişelerin büyümeyi etkilediği ölçüde Türkiye'ye de yansıyacağına dikkat çekti. Şimşek, "Şu anda problemlerin yaşandığı ülkeler. Bu 4-5 ülkeye baksanız Türkiye'nin ihracatı anlamında, Türkiye'ye
yabancı doğrudan
sermaye girişimi ve turist anlamında payı yüzde 5'leri aşmaz. Yani etkisi sınırlıdır. Bizim için önemli olan, çekirdek Avrupa ülkeleridir. Yani
Almanya bizim için çok kritik bir ülkedir. Dolayısıyla ne kaygılıyız ne de ilgisiziz. Aslında oldukça ihtiyatlıyız. Avrupa'daki sorun kısa vadeli bir sorun değil, orta uzun vadeli sorun. Çözümü bayağı acı reçeteler gerektiriyor bazı ülkeler açısından. Bazı tedbirler aldılar ama hâlâ piyasalar ikna olmadı." şeklinde konuştu.
Türkiye'deki
vergi oranlarına ilişkin soru üzerine Şimşek, tedbirlerin çalıştığının ortada olduğunu ifade ederek, maliye politikası ayağında, maliyenin
bütçe ihtiyaçları çerçevesinde herhangi bir
vergi artışı ihtiyacı olmadığını belirtti. Şimşek, "Böyle bir niyetimiz de yok. Yani ne vergileri artıracağız ne de kısa vadede ciddi bir indirime gideceğiz. Türkiye'deki dengeler bizim için önemli." dedi. Bakan Şimşek, ilk defa bir hükümetin seçimlere birkaç ay kala, ekonomide Türkiye'nin uzun vadeli istikrarı için, Türkiye'nin geleceği için, Türkiye'nin menfaati için ekonomiyi yavaşlatma adımları attığını da söyledi.
'Bernanke'yi verelim, Yılmaz'ı alalım'
Davos'ta 2 gün kalacağını ve randevu taleplerinin hepsini karşılayamayacağını da belirten Şimşek, 49 uluslararası firmanın randevu talebi bulunduğunu kaydetti ve şöyle devam etti: "Türkiye'ye ilgi çok yoğun, çok iyi. Zaten bu türden ilgi yani istihdam sağlayacak, katma değer oluşturacak, Türkiye'nin üreten kapasitesini, ihracatını artıracak yatırımların peşindeyiz." Davos'ta bulunan
Devlet Bakanı ve Baş
bakan Yardımcısı Ali
Babacan ise birçok toplantı ve panelde özellikle ülkelerin bütçe açıkları ve borç stoklarının temel
tartışma konularından olduğunu söyledi. Bu ortamda Türkiye'nin çok olumlu ve istisnai bir örnek olarak ayrıldığını belirten Babacan, Türkiye'nin borç stokunun Maastricht kriterlerinin çok çok altında olduğunu, bunun yatırımcılar ile
iş dünyası açısından olumlu olduğunu kaydetti. Öte yandan küresel krizde birçok konuda radikal kararlar alan ve
görev süresi 18 Nisan'da bitecek olan
Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'a Davos'tan takdir mesajı geldi. Faiz indirimlerine devam etmesi, zorunlu karşılıkları artırması bazı çevrelerce eleştirilirken,
Nobel ödüllü ekonomist
Joseph Stiglitz,
Merkez Bankası Başkanı'nın uygulamalarını beğendiğini esprili bir dille şu sözlerle anlattı: "Biz size Ben Bernanke'yi (
ABD Merkez Bankası Başkanı) verelim, Durmuş Yılmaz'ı alalım."