Devletin ajansı AA'nın giderlerindeki dudak uçuklatan artış!

Anadou Ajansı'ndaki (AA) yönetim değişikliği gündemdeki yerini koruyor. Zaman ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, tartışmalar sürerken ajansın vatandaşa maliyet boyutuna dikkat çekti.

Devletin ajansı AA'nın giderlerindeki dudak uçuklatan artış!

"AA'nın 1 yıllık faaliyet giderlerinde yüzde bin 259’luk artış oldu"


AA'nın faaliyet giderinin 2012’de 1,7 milyon TL iken 2013’te 23,1 milyon TL’ye çıktığını vurgulayan Bozkurt, "Yüzde bin 259’luk gider artışını kim, nasıl izah edebilir? Yine personel giderlerinin, kuruluşun toplam giderlerinin yüzde 79’una tekabül etmesi izaha muhtaçtır... Olan bizim vergilerimize oluyor. Daha hazini kimseye hesap da sorulmuyor. Kurumlar kimsenin çiftliği değil!" dedi.

Bozkurt'un 'Vergilerimizin hesabını kim verecek AA!' başlıklı makalesi şöyle:

"Kemal Öztürk’ün Anadolu Ajansı (AA) Genel Müdürlüğü’nden istifa etmesine farklı mânâlar yüklense de mevzuu iktisadi açıdan tahlil edeceğim.

Yalçın Akdoğan’ın selefi Bülent Arınç’ın kadrolarını tasfiye edip etmediği bahse konu zevatı alâkadar eder. Bundan ziyade Anonim Şirket statüsündeki AA’nın vatandaşın vergilerinden her geçen sene daha fazla para harcamasının sebepleri ile alâkadar olmakta fayda var.

AA’nın katlanan zararı, AKP’nin halktan toplanan vergileri etkin kullanıp kullanmadığına dâir nice misalden biridir. AA yönetimi, ‘zarar yok’ diyebilir. Mamafih ajansın faaliyet giderlerinin tamamına yakını Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nden yapılan transferlerle karşılanıyor. Artan giderler ve güdük kalan brüt gelir (2013: 28,5 milyon TL) arasındaki makas, kanun hükmünde kararname marifeti ile zahiren kapatılmış olabilir. Bu vaziyet Basın Enformasyon bütçesinden aktarılan paraların çarçur edildiği hakikatini ortadan kaldırmaz. 3 senede 400 milyon TL’ye yakın parayı harcayan AA, uzaya uydu göndermediğine göre kaynakların etkin kullanılmadığı aşikâr.

Müstafi Genel Müdür Öztürk dâhil her yönetici, ‘gelirleri artırdık’ derken her ne hikmetse artan giderlerden hiç bahsetmedi. Giderleri karşılayan Basın Enformasyon’un ismi dahi telaffuz edilmiyor. Faaliyet giderleri 2012’de 1,7 milyon TL iken 2013’te 23,1 milyon TL’ye çıktı. Yüzde bin 259’luk gider artışını kim, nasıl izah edebilir? Yine personel giderlerinin, kuruluşun toplam giderlerinin yüzde 79’una tekabül etmesi izaha muhtaçtır.

Ajansın omurgasını teşkil eden kadrolu muhabirlerin maaşları astronomik değil. Kaşeli çalışan muhabirler de açlık sınırında ücretlere talim ettiğine göre personel giderleri, kimlerin maaşları ile şişiyor? Mesela genel müdür ve yardımcıları ile orta kademe yöneticileri ne kadar maaş, ikramiye alıyor? Bunu anlamak için özel sektör mantığı ile çalıştıklarını iddia edenlerin maaşları Cihan, DHA, A haberleri'>ANKA ve İHA’daki meslektaşları ile mukayese edilmeli.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AA’ya kendi yağı ile kavrulması ve gelirlerini tabii yollarla artırması talimatı vermeli. Giderlerdeki artışa makul gerekçe istemeli ve tasarruf hedefleri koymalı. Hedefler tutmadıkça Basın Enformasyon transferine müsaade etmemeli. Aksi takdirde ‘hazır kaynağa’ sırtını yasladığı halde piyasaya ajans nutukları atanların sebebiyet verdiği irrasyonel harcamalar her sene geometrik artacaktır. AA’nın Hazine’ye getirdiği yük Çaykur, TKİ ile TCDD gibi KİT’lerin batıklarını geride bırakabilir.

AA’nın mevcut hisse dağılımı mali teftişi imkansız kılacak kadar girift. Sayıştay hesap soramıyor. Zira Hazine’nin AA’daki payı yüzde 50 ve fevkinde değil. Hazine de çoğunluk hisse elinde olmadığı için yönetime karışamıyor. Basın Enformasyon’a teftiş hakkı verilmişse de yetki kullanımı kâğıt üzerinde kalıyor. Başbakanlığa bağlı muadili bir kurumu Basın Enformasyon’un teftiş etmesi bugüne dek mümkün olmadı, bundan sonra da olmayacak. Parayı ver, ötesini boş ver. Sayıştay bu garabete 2012 raporunda dikkat çekmişti: “Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçesinden aktarılan tutarların 2012 yılı için yarısına yakınının haber sözleşmesi karşılığı olmayıp transfer niteliği taşıması, AA’nın genel müdürlük kanalıyla devlet bütçesinden sübvanse edildiği anlamına gelmektedir.”

Fazla söze ne hacet! Olan bizim vergilerimize oluyor. Daha hazini kimseye hesap da sorulmuyor. Kurumlar kimsenin çiftliği değil! Kemal Öztürk istifa etmekte geç bile kaldı."

(CİHAN)
<< Önceki Haber Devletin ajansı AA'nın giderlerindeki dudak uçuklatan artış! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER