Kötümserliğin artmasındaki temel etken, FED’in
faizleri neredeyse sıfıra kadar indirmesiydi. Faiz indirimi, yetkililerin
ekonomik krizin şiddeti ile ilgili endişelerinin derinleştiğini gösterdi.
Global ekonomi, beklentilerin çok altında gelen verilerin oluşturduğu kötümser durumdan faiz indirimleri ile nefes aldı.
Almanya’nın iş güvenini gösteren Ifo endeksi 1982 yılından bu güne en düşük seviyesini gördü. ABD ve
İngiltere ekonomilerine ek olarak Almanya ekonomisininde çok zor durumda olduğu artık net olarak anlaşıldı.
Avrupa Merkez Bankası’nda gelen açıklamalar, bankanın faiz indirimlerine ara vereceğini gösteriyor. FED’in faiz indirmesi
Dolar’ın Yen ve
Euro karşısında gerilemesinde etkili olmuştu.
Petrol, varil başı 33 Dolar’ı görerek
Nisan 2004 yılındaki seviyesine kadar geriledi. Resesyonun uzunca bir süre daha devam edeceğinin kabul görmesi petrol’ün değer kazanmasını olumsuz etkiliyor.
Hisse senetleri baktığımızda global piyasalarda geçen hafta yatay bir seyir hakim oldu. S&P 500 haftalık bazda yüzde 0.9 yükselirken, FTSE 100 yatay bir seyir izledi.
Japonya’da
yılbaşı önce olumlu hava hakimdi. Nikkei 225 haftayı yüzde 4.2’lik yükselişle kapattı.
Geçen hafta,
Aralık vadeli
IMKB – 30 endeksi ise yüzde 3.1 yükseldi. FED’in
piyasaları ayakta tutabilmek için elindeki bütün cephaneyi cesaretle ve rahatlıkla kullanabileceğini geçen hafta gördük. Ocak ayında Obama’nın görevine başlayacak olması olumlu beklentinin oluşmasında bir başka etken.
Türkiye’de ise IMF ile gelişen her olumlu haberler meltem rüzgarlarının esmesini sağlıyor. Piyasaların gösterdiği dinamikten ve olumlu beklentilerden dolayı bir süre daha piyasaların direçli seyredeceğini düşünüyoruz.
M Ersagun Şimşek
TERA MENKUL KIYMETLER STRATEJİSTİ