Dünya genelindeki
satışlar piyasalarda sert düşüşlere neden olurken, çalkantının devam etmesini bekleyen ekonomistler dalgalanmaların ilacının
faiz artırımlarının geleceğinin netleşmesi olduğu görüşündeler.
ABD'de Haziran 2004'ten bu yana süregelen ve gösterge gecelik faizi yüzde 5 düzeyine çıkartan faiz artırım döngüsünün geleceğine yönelik belirsizlik
piyasaları vurmaya devam ediyor. Ekonomistler, ABD faiz görünümüne ilişkin belirsizlik sürdüğü müddetçe piyasalardaki çalkantının da devam etmesini bekliyorlar. Bir yandan enflasyonun yükselmesi diğer yandan da
büyümenin yavaşlaması olasılığı ABD
Merkez Bankası'nın (FED)
para politikasına nasıl yön vereceği sorusunu da beraberinde getiriyor. Yalnızca FED'in değil dünyanın diğer iki büyük merkez bankası
Avrupa ile
Japonya'nın da faiz politikaları büyük önem taşıyor. Bu nedenle piyasaların para politikası açıklamalarına ve buna yön verecek
ekonomik göstergelere hassasiyeti de en üst düzeye taşınmış durumda.
Bear Stearns gelişen piyasalar stratejisti Tim Ash, piyasaların ABD faizleriyle ilgili net sinyaller almaya başlamalarıyla birlikte durulacağını düşündüğünü söyledi. Referans'ın sorularını yanıtlayan Ash, "Şu anda piyasa oyuncularını endişelendiren şey global likiditedeki azalmanın büyüme üzerindeki olumsuz etkisi ve piyasalardaki çıkışı tetikleyen global emtia piyasasına gelen satışlar" dedi. Ash ayrıca, benzer düzeltme hareketlerinin son 2-3 yıldır bu dönemlerde görüldüğüne dikkat çekti. FED yetkilileri son günlerde enflasyon konusunda peş peşe uyarılarında bulunurken, dün
akşam açıklanan rakamlara göre, mayıs ayında üretici
fiyatları yüzde 0.2,
gıda ve enerji dışı üretici fiyatları da yüzde 0.3 arttı. Çekirdek fiyat artışının beklentinin üzerinde gelmesi üzerine dolar, euro karşısında 1.2548 ile son 1 ayın yeni en yüksek düzeyini gördü. Ancak verinin etkisinin geçmesiyle birlikte piyasalar da veri öncesi seyrine geri döndü.
Euro dolar paritesi, 1.2580 düzeyine kadar toparlandı. Gözler bugün açıklanacak olan
tüketici fiyatları rakamına ve Japonya
Merkez Bankası toplantısına çevrildi.
Enflasyon verilerinden önce FED yetkililerinin son günlerde peş peşe gelen enflasyon uyarılarının etkisiyle piyasalar gerilemeye başlamıştı. FED para politikası kurulu üyelerinden Cleveland Merkez Bankası Başkanı Sandra Pianalto yaptığı bir konuşmada, enflasyonun "rahat bölgenin üzerinde" olduğunu kaydetti. Bu uyarının etkisiyle haftanın ilk işlem gününde Dow Jones yüzde 1, S&P 500 ise yüzde 1.3 değer kaybederek yılbaşından bu yana elde edilen kazançları silmiş oldu. Ancak gelişmekte olan piyasalar, bu satış dalgasından bu kadar kolay kurtulamadı.
Kolombiya borsası yüzde 10'un üzerinde gerilerken,
Meksika,
Arjantin ve
Brezilya ve ise sırasıyla yüzde 4.3, yüzde 5.2 ve yüzde 4.3 değer kaybetti.
Küresel piyasalardaki olumsuz havanın Amerika'da katlanarak artması dün
Asya ve Avrupa'daki kayıpları daha da artırdı. Japonya'nın Nikkei endeksi dünü yüzde 4.14 ile son 2 yılın en sert günlük düşüşünü kaydederken,
Güney Kore borsası ise yüzde 2.9 kayıpla kapattı. Avrupa'nın 300 lokomotif hissesini kapsayan FTSEurofirst endeksi de yüzde 2.5'luk kayıpla 7 ayın en düşük düzeyini gördü.
Borsalardaki düşüşlerde madencilik sektörü hisselerine gelen satışlar etkili oldu. Zira küresel büyüme emtia piyasalarında da sert düşüşlere yol açtı. Vadeli işlemler piyasasında üç aylık gösterge bakırın ton fiyatı 7 bin doların
altına inerken, spot altın da dün günün önemli bir bölümünde ons başına 595 doların altından işlem gördü. Ham petrol fiyatları da ABD'nin
Meksika Körfezi bölgesini tehdide eden kasırga tedirginliğinin geçmesiyle birlikte varil başına 70 doların altına indi.
Döviz piyasasında ise dolar, diğer para birimleri karşısında sahip olduğu faiz avantajının artarak devam edeceği beklentileriyle yen karşısında da 114.77 ile son 6 ayın zirvesine ulaştı.
Goldman Sachs ekonomisti Ahmet Akarlı, Referans'a yaptığı değerlendirmede, piyasada olağanüstü bir hareketlilik olduğuna dikkat çekerek, piyasaların faiz artırımlarının dünya ekonomisi üzerindeki etkilerinin netleşmesini bekleyeceğini kaydetti. Dalgalanmaların bir süre daha sürmesini beklediğini belirten Akarlı, "Bir diğer önemli nokta da piyasadaki pozisyonlar. Uzun vadeli yatırımcı halen pozisyonunu azaltmadı. Ellerindeki
kredilerin geri ödemesi geldiğinde likiditenin az olduğu piyasalarda satış yapmak durumunda kalacaklar" dedi. ABD faizlerine ve enflasyona ilişkin tedirginliğin bu satış dalgasını tetiklediğini anlatan Akarlı, ABD'de önümüzdeki döneme ilişkin faiz artırımlarıyla ilgili belirsizliğin tersine dönmesi halinde, piyasaların da normalleşebileceğini kaydetti.
Öte yandan uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşu
Fitch, bazı gelişmekte olan piyasaların riskten kaçınma eğilimine karşı kırılgan olduğunu belirtti. Fitch kıdemli direktörü Brian Coulton önceki gün yayımladığı raporda, hükümetlerin yatırımcı güvenini korumak adına güçlü para politikalarına bağlı kalması gerektiğine dikkat çekerek, "1979 yılından bu yana görmediğimiz bir biçimde dünyanın en büyük üç merkez bankası para politikasında sıkılaştırma dönemine giriyor" dedi. Raporda kırılgan ülkeler arasında gösterilen
Türkiye ile ilgili olarak ise "piyasalarda son dönemde görülen dalgalanmalar kısmen enflasyonist şokları ve buna para politikası yanıtlarının eksikliği algılaması etkili oluyor" denildi.
REFERANS