Türkiye'de
doğalgaz kullanımı her geçen gün yaygınlaşıyor. Buna karşın, izolasyonu yetersiz dairelerde ortaya çıkan yüksek
fatura bedelleri, tüketiciyi farklı tedbirler almaya itiyor. Birçok evde, sadece bir oda yakılıyor. Bazılarında ise gece yatarken kombiler kapatılıyor. Ancak, faturaların düşmesine sebep olan asıl etkenin izolasyon olduğu gerçeği ise yavaş yavaş fark ediliyor.
Doğalgaz sunucuları, vatandaşların izolasyon bilincinin her geçen gün arttığını belirtiyor. Son yıllarda hızla yaygınlaşan
yalıtım çalışmaları sayesinde, doğalgaz tüketimi yüzde 15 – 20 civarında geriledi.
Türkiye
Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği Derneği (GAZBİR) verilerine göre, Türkiye'de doğalgazın yüzde 53'i elektrik üretiminde, yüzde 22'si konutlarda, yüzde 25'i ise sanayide kullanılıyor. Ülkemizde 1987 yılında 522 milyon metreküp olan doğalgaz tüketimi, sonraki yıl 1 milyar metreküpe, 2003'de 20 milyara ve 2006'da 30 milyar metreküpe yükseldi. Son 20 yılda hızla büyüyen doğalgaz tüketimi, 2009'da ise yüzde 11 geriledi. BOTAŞ'ın iç piyasaya doğalgaz satışı yüzde 10,8 düşüşle 36 milyar 24 milyon metreküpten 32 milyar 135 milyon metreküpe indi. Bu düşüşte,
ekonomik krizin yanı sıra izolasyon bilincinin artmasının etkili olduğu belirtiliyor.
Bursagaz Genel Müdürü
Ahmet Hakan Tola, konutlardaki doğalgaz kullanımında son iki yılda ciddi bir düşüş görüldüğünü ifade etti. Bunda havaların sıcak gitmesinin yanı sıra, izolasyon konusunda vatandaşın bilinçlenmesinin etkisi olduğunu vurgulayan Tola, vatandaşın tasarruf yapmanın yolunu öğrendiğini kaydetti.
Binaların hızla izolasyon yapıldığına dikkat çeken Tola, yalıtım çalışmalarının doğalgaz tüketimini en az yüzde 20 düşürdüğünü dile getirdi. Tola, şöyle konuştu: "Bizim gaz kullanıcı sayımız, bağımsız bölüm sayısı (BBS) olarak belirleniyor. BBS ise 100 metrekare
ısınma alanı ile eş değer. Gaz tüketimi 2005 yılında bin 200 metreküpken, şuan 850 metreküpe kadar düştü. Yıllık satılan doğalgazı, gaz kullanıcı sayısına böldüğümüzde bu rakam ortaya çıkıyor. Bu düşüşte havaların ılık gitmesi elbette etkili oldu, ancak izolasyonun etkisi çok daha fazla. Yeni yapılan binalar zaten izolasyonlu. Ama eski binalarda da hızlı bir şekilde yalıtım yapılıyor. Yalıtım ise yüzde 35-40'lara varan tasarruf sağlıyor."
Isı, Su, Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Genel Koordinatörü
Ertuğrul Şen ise, yalıtım bilincinin son yıllarda arttığını dile getirdi. Satılan ısı yalıtım malzemelerinden hareket ederek izolasyon yaptırma oranının her yıl yaklaşık 300 ile 600 bin arasında olduğunu vurgulayan Şen, yeni binalarda da yalıtımın ön plana çıktığını ifade etti.
Son yıllarda yalıtım bilincinin özellikle büyük şehirlerde artması sebebi ile uygulamaların çoğaldığı ifade eden Şen, şu bilgileri verdi: "Toplumun büyük bir kesiminde, ısı yalıtımının faydaları ile ilgili bilinç oluştu. Doğru bir yalıtımla, ısınma faturasından yüzde 50 tasarruf etmek mümkün. Öte yandan ülkemizde 17 milyon konutun yüzde 90'nına yakını yalıtımsız. Yalıtımsız tüm binalara yalıtım yapılması durumunda ülkemiz 10 milyar TL kazanıyor. Bu durumda ısı yalıtımı, Türkiye ekonomisi ve son kullanıcı için büyük önem arz ediyor."
Şen, 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren konut alım satım ve kiralanması aşamalarında
Enerji Kimlik Belgesi isteneceğini sözlerine ekledi.
İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şube Başkanı
Necati Şahin de, binalar için ısı yalıtımlarının önemine işaret etti. Isı yalıtımı için harcanan paranın en fazla 4 yıl içinde kendini amorti ettiğine dikkat çeken Şahin, vatandaşların bu bilinci yakaladığını kaydetti. Son 2 yılda çok ciddi bir yalıtım süreci yaşandığını vurgulayan Şahin, yalıtımlı binanın yalıtımsız binaya göre yüzde 40
yakıt tasarrufu sağladığını ifade etti. Şahin, lira fatura gelen bir dairede, yalıtımın ardından bu rakamın 200 liraya düştüğünü belirtti.