Başçı,
Edirne Ticaret Borsası ve Dünya Gazetesi'nin ETB toplantı salonunda düzenlenen ''Para politikaları'' konulu konferansta yaptığı konuşmanın ardından gazetecilerin sorularını
cevapladı.
Bir gazetecinin ''Yapılan döviz
ihalelerine rağmen dolar hızla yükseliyor, bu
Merkez Bankası politikalarında bir değişikliğe yol açar mı? sorusuna Başçı, şöyle cevap verdi:
''Türkiye'nin bu konuda yaklaşımı farklı. Daha önce diğer gelişmekte olan
ülkelerin yaklaşımımdan nasıl farklı ise burada da farklı. 4 Ağustos'ta biz likidite ile ilgili karar alırken (3 kanaldan likiditeyi verebiliriz onlardan bir tanesi de döviz
satış ihaleleridir) diye duyuru yaptık. Orada biz döviz kur oynaklığını azaltıcı yönde karar veriyoruz.
Sabah arkadaşlar toplanıyorlar. Piyasadan olabildiğince bilgi topluyorlar. Yurt içi ve
yurt dışı döviz talebi nereden gelebilir, gelişmeler nasıl ve biz bugün ne kadarlık ihale açalım kararını verirken her iki yönde de oynaklığı azaltıcı yönde karar almaya çalışıyorlar. Şu ana kadar gayet başarılı oldu arkadaşlar bu konuda.
Diğer merkez bankaları ise hiç bir şey yapmıyorlar. Sonra bakıyorlar paraları çok keskin yüzde 4, yüzde 5 değer kaybediyor. Girip doğrudan müdahale ediyorlar.
Brezilya,
Japonya,
Güney Kore doğrudan müdahale yaptı. Mesela, Brezilya 2,7 milyar doları 1 günde sattı. Bu bizim 2 ayda sattığımız toplam rakama eşit. Benzer şekilde
Güney Kore'de ona yakın rakamda döviz sattı. Bunlar oynaklığı arttırıcı etki yapıyor. Bir gün düşürüyorsunuz, ertesi gün artıyor. Bizim aldığımız önlemler döviz kurlarındaki oynaklığı azaltıcı etki yapıyor. Dolayısıyla seviye hedeflemeden oynaklığı hedefleyerek, Türkiye'ye has özellikle faktörlere karşı yumuşatıcı etkileri günlük döviz satım ihaleleriyle yapıyoruz.''
Başçı bir diğer gazetecinin ''Avrupa'da büyük bir
ekonomik çöküntü olursa
Merkez Bankası ne gibi önlemler alacak'' sorusuna ise ''Ümit ediyoruz ki olmasın. Orada duralım. Hazır olabildiğimiz kadar hazırız arkadaşlar, ama
ümit ediyoruz olmasın. Bunu sadece biz değil bütün dünya ümit ediyor''diye konuştu.
-ALTIN FİYATINDAKİ YÜKSELİŞ
Altın fiyatlarının yükselişi ve nedenleri hakkında da düşüncelerini açıklayan Başçı, şunları kaydetti:
''
Küresel parasal genişlemeye bağlayan teoriler vardır. (Çok para basıldığı için
altın yükseliyor. Güvenilecek başka hiçbir şey kalmadı, herkes altına dönüyor) diye yaklaşanlar vardır. Bunun doğru olduğu şu şekilde ortaya çıktı.
ABD Merkez Bankası Başkanı konuşmasında ve daha sonra alınacak bir kararda parasal genişleme sinyali vermediği için, (Artık ben bilançomu büyütmeyi durdurdum) dediği için bir anda ABD dolarına rağbet arttı.
Altın fiyatı düştü. Buda aslında bu teorinin doğru olduğunu gösteriyor. Bir Merkez Bankası parasına sahip çıkıyorsa, bilançosu kontrolü elindeyse, gereksiz haddinden fazla parasal gelişme yapmıyorsa onun parası kuvvetli ve sağlam olur.''
-ABD'DEKİ KRİZ NEDEN AVRUPA'DA ODAKLANDI
Başçı, bir diğer gazetecinin ''ABD'de
kriz çıktı, daha sonra kriz Avrupa'da odaklandı bunu neye bağlıyorsunuz ?'' sorusunu ise, ''Burada maalesef kurumsal bir boşluk var mı o anlaşıldı. Avro tasarlanırken önleyici tedbirler iyi düşünülmüş, Master Kriterleri'ne bütün ülkeler uysaydı, aşırı borçlu ülkelere göz yummasalardı üye olurken.
Kağıt üzerinde doğru aslında. Önleyici tedbirlerde bir sıkıntı yok. Yaptırımlar da bir sıkıntı var. (Uymazsa bir ülke ne yapacağız ?) diye. Fakat şu anda kriz yönetimi konusunda sistemde bir eksik olduğu ortaya çıktı''diye yanıtladı.