2003’ten bu yana sürekli değer kaybeden dolar,
Merkez Bankası müdahalelerine rağmen 1,32 YTL seviyelerinde seyrediyor. Banka, geçen hafta piyasadan 5 milyar dolar almış; ancak
fiyat bir
kuruş bile artmamıştı.
Dövizin cazibesini kaybetmesi alım satım işlemi yapan büfeleri derinden sarstı. Kriz yıllarında sayıları bin 200’ü geçen döviz büfelerinden 500’e yakını
kepenk indirdi ya da son bir umut olarak
simit kafe, cep
telefonu bayii gibi farklı alanlara geçmeyi
tercih etti. Hava parası diye nitelenen devir ücretleri ise 500 bin dolardan 50 bin dolara gerilerken pek çok büfe sahibi daha düşük fiyata el sıkışmaya hazır olduğunu belirtiyor. Döviz Büroları Yetkili Mümessiller Derneği’nin İzmir’deki üyelerinin
Hazine’ye yaptığı müracaat, sektörün düştüğü darboğazı gözler önüne seriyor. İzmirli büfe sahipleri, Hazine’den, müşteri çekebilmek için elektrik, su ve telefon faturalarının tahsilatına izin verilmesini talep etti. Geçen yıl da
kredi kartıyla döviz alım satımının yanı sıra kuyumculuk yetkisi isteyen derneğin başkanı Seyran Çakmakçı, “Özellikle
İstanbul ve
Ankara dışındaki büfeler zor durumda. Ek iş yapmazlarsa bunların büyük bölümü birkaç yıl içinde kapanacak.” diyor. Çakmakçı’ya göre Hazine, taleplere sıcak bakıyor. Ancak Bankalar Birliği ve kuyumcular ‘bize
rakip olurlar’ gerekçesiyle karara direniyor. 2000 yılına kadar kredi kartı kullanabildiklerine dikkat çeken Çakmakçı, “Ne hikmetse bu hak elimizden alındı. O dönemde döviz cazip olduğu için bundan zarar görmedik; ancak şimdi çıkış yolu arıyoruz.” ifadelerini kullanıyor.
‘Simitçilik dövizden çok kazandırıyor’
Çağdaş Döviz, Sirkeci'de bulunan bürosunda İstanbul Simit olarak
hizmet veriyor. Yine aynı firmanın bir de Kadıköy'de
Osmanlı Simit adında ‘simit kafe'si var. Mustafa Ayman ise uzun yıllar döviz bürosu işlettikten sonra işlerin kötü gittiğini görerek sucukçuluk işine girdi. Ortağıyla birlikte Beşler sucuğu satın alan Ayman, ilk zamanlar işi yadırgadığını; fakat zamanla alıştığını söylüyor. Ekonomik istikrarla birlikte dövize rağbetin azaldığını belirten Ayman, "Eskiden döviz bürolarında büyük çaplı işlemler yapılırdı. Şimdi ise döviz yatırım aracı olarak görülmüyor. Her ne kadar benim işim kötü gitse de büroların kapanması ekonominin düze çıktığının işareti olarak algılanmalı ve bu da sevindirici bir gelişme." diye konuşuyor. Hâlâ kendi döviz bürosunun faaliyette olduğunu aktaran Ayman; fakat işlerin durma noktasına geldiğinin altını çiziyor. Ayman,
ekonomik istikrarla birlikte artık kimsenin bu alana yatırım yapmaya yanaşmadığını, daha çok uzun vadeli yatırımların gözde olduğunu anlatıyor. Bundan sonra yeni işine ağırlık vereceğini ifade eden Ayman, döviz bürosu işletmecilerinin ilk aklına gelen sektörün kuyumculuk olduğunu, bunun haricindekilerin ise parlak sektörlere yöneldiğini bildiriyor.
"Hanımların günlerinde geçer akçe YTL"
Döviz cinsi yatırım araçlarının aşırı değersizleşmesi ev hanımlarının tecihlerini de etkiledi. Kadınlar arasında
yardımlaşmak ve
misafir olunan evin bütçesine katkı sağlamak amacıyla düzenlenen ‘dolar günleri', yerini 'YTL günü'ne bıraktı. Adana'dan Zeliha Sezen adlı
ev hanımı, "
Dolar sürekli düşerken YTL durduğu yerde değer kazanıyor. Arkadaşlar arasında karar alarak bundan sonra YTL toplamaya başladık. Böylece yardım için toplanan birikimler değerini koruyor." diye konuşuyor.
ZAMAN