İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Murat Yalçıntaş, döviz kurlarındaki yükselişin kısa vadeli bir rahatlama anlamına geldiğini belirterek birkaç ay sonra bu artışın Türkiye'de maliyetlerin ve enflasyonun yükselmesine neden olacağını söyledi. Yalçıntaş, ayrıca Türkiye'nin bir an önce IMF ile masaya oturarak, bir izleme anlaşması yapması gerektiğine işaret etti. Paris'te İTO'nun sponsorluk yaptığı "22. SIAL 2008 Uluslararası Gıda Fuarı"nda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Yalçıntaş, global krizin Türkiye'de şu ana kadar ciddi bir sorun yaratmadığını ifade etti. Yalçıntaş, "Sayın Başbakanımız doğru söylüyor. Şu anda bize bir şey olmaz. Ama bu demek değil ki, gerekli tedbirleri almayacağız" dedi. Bu durumun iş aleminin daha düşük kapasitelerle çalışması anlamına geldiğini ifade eden Yalçıntaş, ancak "biz ümidimizi yitirdik, battık" demenin de çok yanlış olacağını kaydetti. Birkaç ay sonra döviz kurlarındaki yükselişin enflasyonu yukarı doğru baskılayacağını ve maliyetleri artıracağını belirten Yalçıntaş, "Şu anda eski maliyetle, yüksek dövizle iş yapılıyor. Dövizin yükselmesi yerli maliyetlerin artması, enerjinin daha pahalı olması demek. Dövizin yükselmesi demek Türkiye'de fiyatların yükselmesi demek" diye konuştu. Merkez yeni hedef açıklasın Yalçıntaş, Türkiye'nin krizden daha az etkilenecek olan Rusya, Orta Asya, Körfez ülkelerine ulaşımın kolay olması nedeniyle büyük bir avantaja sahip olduğunu vurguladı. "Üreten kesim olarak, halk olarak olumsuz beklentiye girersek, güveni ve beklentilerimizi negatife çevirirsek krizi biz kendimiz getiririz" diyen Yalçıntaş, gerekli tedbirlerin alınmasının şart olduğunu söyledi. Merkez Bankası'nın krizden dolayı iç ve dış talebin düşmesini dikkate alarak yeni enflasyon hedefini açıklaması gerektiğine dikkat çeken Yalçıntaş, "Açıklanmış olan enflasyon hedeflemesi 4-5 bandında. Krizden dolayı iç ve dış talebin düşmesini dikkate alarak Merkez'in 9-12 bandını kabul etmesi daha doğru. Eğer 4-5 bandını kabul edip talebi daha da kısarsa reel sektör açısından sıkıntılı bir durum olur ki, biz bunu istemiyoruz. 'Enflasyonla mücadeleden taviz verilsin' demiyoruz ama günün koşullarına göre sert ve tavizsiz, boğucu tedbirler alınmamalı" dedi. IMF ile anlaşmadık, fırsatı kaçırdık IMF ile bir anlaşma yapılmış olsaydı Türkiye'nin global krize karşı bugünkünden daha sağlam olacağını savunan Yalçıntaş, şöyle konuştu: "Dış yatırımla büyüyen Türkiye'de yabancı sermayenin güveninin sağlanması için IMF çıpasından vazgeçilmemeli. Ne kadar haklı olduğumuz bugün ortaya çıktı. O dönemde anlaşma taslağı olsaydı daha sağlam olacaktık. Fırsatı kaçırdık. Stand-by şart değil, izleme anlaşması öneriyoruz." Küresel krizle birlikte başlayan fon çıkışlarının etkisiyle, 1.53 YTL seviyesine kadar yükselen dolar ihracatçıyı sevindirdi. Frosty markası ile dondurulmuş gıda ihracatı yapan Namsal Gıda'nın Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kuşçulu, dondurulmuş gıda ihracatında uzun süredir rolantide gittiklerini, ancak döviz kurunun yükselmesi ile birlikte eskiden günde 2 kamyon işledikleri ürünlerin miktarının 8-10 kamyona çıktığını anlattı. Sera Konserve Yetkilisi ise, Almanya, Fransa, İsviçre, Belçika başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesine ihracat yaptıklarını belirterek, "Hammaddemiz YTL olduğu ve döviz de yükselişe geçtiği için kriz bizi etkilemeyecek" diye konuştu. REFERANS