Yılmaz, 'önümüzdeki dönemde dünyayı etkisi altına alacağını düşündükleri yeni konjonktüre' karşı
hazırlık olarak niteledi. Yılmaz, "Gelişmiş
ülke ekonomilerine oranla Türkiye'de
kredi hacminde yüksek artışlar yaşandı. Son dönemde aldığımız ilave önlemler, önümüzdeki dönemde tüm dünyayı etkisi altına alacağını düşündüğümüz yeni konjonktüre karşı bir hazırlık olarak değerlendirilmelidir." dedi.
Merkez Bankası önceki gün
politika faizlerini yarım puan indirmiş, repo dahil kısa vadeli mevduatta
zorunlu karşılık oranlarını artırmıştı. Bankanın bu hamlesi sıcak paraya karşı
tedbir olarak yorumlanmıştı.
Konya Sanayi Odası'nın Dedeman Otel'de düzenlediği "Para Politikaları Paneli"ne katılan
Merkez Bankası Başkanı
Durmuş Yılmaz, söz konusu kararları alma sebeplerini şöyle özetledi:
"Aldığımız önlemler finansal istikrara katkı sağlıyor. Türkiye'de ortaya çıkan
ekonomik canlanma istihdamı artırıyor. Türkiye'deki ekonomik
büyümeye baktığımızda,
kriz öncesi seviyeye geri dönüldüğü görülmektedir. Mal ve
hizmet ithalatında artış olduğunu görüyoruz. Gelişmekte olan ülkelerde yoğun
sermaye akışı oluyor. Türk ekonomisi iyiye gidiyor. Biz de olumlu sonuçlar için çalışıyoruz. Ancak gelişmiş ülkelerin
emek piyasalarındaki olumsuz görünümün devam ediyor. Gelişmiş ülke ekonomilerine oranla Türkiye'de kredi hacminde yüksek artışlar yaşanıyor.
Ekonomi politikalarının, küresel kriz sırasında olduğu gibi krizden çıkış sürecinde de yeni dönemin özelliklerine uygun olarak şekillenmesi gerekmektedir. Son dönemde aldığımız ilave önlemler, önümüzdeki dönemde tüm dünyayı etkisi altına alacağını düşündüğümüz yeni konjonktüre karşı bir hazırlık olarak değerlendirilmelidir."
Gelişmiş ülkelerin yaşadığı problemler nedeniyle dış talebin zayıf seyrettiğini aktaran Durmuş Yılmaz, gelişmiş ülkelerle
gelişmekte olan ülkeler arasında büyüme farkının yüksek seviyelere çıktığını kaydetti. Yeni konjonktürün meydana getirdiği bazı risklerin olduğunun altını çizen MB Başkanı, ekonomide
fiyat istikrarı için gerekli olan faiz seviyesi ile finansal istikrar için gerekli olan faiz seviyesinin her zaman birbirleri ile uyumlu olmadığını kaydetti.
Durmuş Yılmaz, ekonominin aşırı genişleme gösterdiği bir durumda enflasyonu
kontrol altına alan bir faiz politikasının, finansal risklerin ortaya çıkmasını engellemekte yetersiz kalabileceğine işaret etti. Merkez bankası olarak piyasalardaki kopukluğu gidermek için gerekli müdahalelerde bulunduklarını belirterek, Merkez Bankası'nın aldığı önlemlerin finansal istikrara katkı sağladığını ifade etti.
Enflasyon hedeflerinin yıl sonu itibarıyla yüzde 6,5 olduğunu dile getiren Yılmaz, mevcut enflasyon durumunun ise hedeflerini yarısı kadar olduğunu kaydetti. Fiyat ile finansal istikrar arasında uyuşmazlığın söz konusu olmadığını bildiren Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın bu istikrara vurgu yaptığını söyledi.
Yılmaz, "Şu anda İrlanda'nın başı derttedir. Dünya'nın örnek gösterdiği ülkede, gerek hane halkı gerekse iş dünyasının aşırı borçlanması, borç sorununu meydana getirmiştir. İspanya'da hane halkının milli gelire borçluluk oranı yüzde 80 gibi bir orandadır. Biz ise bu durumlar karşısında gerekli tedbirleri alıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.