Balcı,ekmeğe zam öngörmeselerde ''Ancak (50 kiloluk torba) un fiyatlarındaki artış 35 YTL'nin üzerine çıkacak olursa, 40 YTL'yi bulacak olursa, bunun ekmeğe yansıması kaçınılmaz olacaktır'' dedi. Balcı, federasyon genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve bunun olası etkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu. 'Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve yağmurdan yoksun günler, bölge gezilerimizde gördük ki, yakın gelecekte bizleri de 'kuraklık sarmalı' ile başbaşa bırakacak'' diyen Balcı, bir an önce tedbir alınması gerektiğini vurguladı. Balcı, ''Tedbir almazsak, yakın gelecekte sıkıntı kapımızda... Buğdayda yaşanacak rekolte azlığı, un sektörünün fiyat artışına doğrudan etki edecek ve halkımızın temel gıda maddesi 'ekmek'te yeni bir fiyat ayarlamasının gündeme gelmesine sebep olacaktır'' diye konuştu. Un sektöründe sıkıntı yaşandığını ve buna çözüm bulunamaması halinde undaki fiyat artışının devam edeceğini dile getiren Balcı, bunun da ekmek fiyatlarını etkileyeceğini belirtti.Balcı, ''Eğer küresel ısınmaya karşı gerekli tedbirleri almakta gecikecek olursak veya bu tedbirleri alırken un fiyatını 25 YTL olarak yanlış bir şekilde baz alacak olursak, yarın, bu olumsuzluktan dolayı meydana gelecek durum, yalnız fiyat artışı ile sınırlı kalmayabilir'' diye konuştu. PİYASADAKİ SPEKÜLATİF HAREKETLER... Küresel ısınmanın yol açabileceği olumsuzlukları ortadan kaldırmak için öncelikle hububatta destek primlerinin artırılması gerektiğini kaydeden Balcı, değirmencilerin de desteklenebileceğini belirtti. Balcı, kalkınmada öncelikli yörelerde faaliyet gösteren un değirmenlerine vergi, sigorta primi, elektrik ücretleri gibi alanlarda sağlanan avantajların, tüm sektöre yaygınlaştırılabileceğini kaydetti. Halil İbrahim Balcı, ilgili bakanların, küresel ısınmaya karşı alınacak tedbirler konusunda yapacağı toplantıda, sektör temsilcilerinin de dinlenmesini ve ortak çözümler getirilmesini istedi. Küresel ısınma ile ilgili somut verilerin ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Balcı, ''Bunu yapmadığımız takdirde piyasada spekülatif hareketler devam edecektir. Spekülatif hareketlerin devam etmesi ile birlikte, belki de somut sıkıntı yaşanmamasına rağmen, fiyat artışları devam edecektir. Bu da tüketiciye olumsuz yansıyacaktır'' dedi. SORULAR Balcı daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.Mevcut koşullarda ekmeğe zam öngörüp öngörmediklerinin sorulması üzerine Balcı, ekmeğin şu anki kilogram fiyatının 1,5-2 YTL olarak açıklandığını anımsatarak, odaların buna azami ölçüde uyduğunu, ''ülkenin hiçbir yerinde ekmeğin kilogram fiyatının 2 YTL'nin üzerine çıkmadığını'' söyledi. Balcı, ''Ama un fiyatlarındaki artış 35 YTL'nin üzerine çıkacak olursa, 40 YTL'yi bulacak olursa, bunun ekmeğe yansıması kaçınılmaz olacaktır'' dedi. Bir gazetecinin Balcı'nın Kasım ayındaki basın toplantısına atıfta bulunarak, ''Daha önceki toplantıda da bu fiyatları vermiştiniz. O günden bu güne artış yok. Fiyat artışı olacak söylemi neye dayanıyor?'' diye sorması üzerine Balcı, şöyle konuştu: ''Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) elinde 2 milyon ton buğday vardı ve o gün itibariyle TMO önümüzdeki günlerde bunları satışa çıkaracağını söylemişti. O satıştan dolayı eldeki stok 300 bin tona düşmüş durumda. (Bugün bir sıkıntı görmüyorum, ithalat yapmaya gerek yok) diyebilmeniz için elinizdeki stokun yeterli olması lazım. 300 bin ton ne kadar yeterli stoktur, tartışılır. Gerekli tedbirleri almak gerekir. TMO Genel Müdürü çalışmasını, un fiyatını 25 YTL'yi baz alarak yapıyorsa, ki öyle bir açıklaması var, bu doğru bir sonuç doğurmayacağı ortadadır. Gerçek fiyat 33-35 YTL arasında değişmektedir. Halk ekmeğin, 25 YTL'den un alabiliyor olması, piyasadaki fiyatın bu olduğu anlamına gelmez. Bu fiyatın, nasıl verebildiği de incelenmelidir.'' AA