Memurun emekli aylığını artırmasının, yükselme, unvan değişikliği ya da üst düzey atama gibi birkaç yolu var. Hesaplamada Ekim 2008 sonrası memur olanları dezavantajlar bekliyor. Bir memurun emekli aylığı ağırlıklı olarak unvanına bağlı olduğundan, maaşı yükseltmenin en temel yolu görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarından geçiyor.
25 yıl sonrası önemli
Bugün'ün haberine göre: aylığı artırmanın daha kestirme yolu ise daire başkanı, il müdürü ve üzeri bürokratik görevlere atanmak. Görevde yükselmeler memurun gayretine bağlıyken, üst düzey atamalar siyasi iradenin takdirine bağlı. Bunun yanında memurun 25 yıldan sonra çalışacağı her ilave bir yıl, emekli aylığını yüzde 1 artırır.
2008 reformu ve etkisi
Ayrıca asker ve polis gibi bazı memurların fiili ve itibari hizmet zamları da emekli aylıklarını yükseltir. Sosyal güvenlik reformu, memurları Ekim 2008 öncesi ve sonrası diye ikiye böldü. Ekim 2008 öncesi göreve başlayan memurların emekli maaşları şu şekilde belirleniyor:
Yeni memurların ya da diğer tabirler 4/c sigortalılarının maaşları çok daha basit hesaplanıyor: Ortalama Aylık Kazanç x Aylık Bağlama Oranı = Emekli Aylığı. Örneğin 2000 lira brüt ücretle 25 yıl çalıştıysanız, emekli aylığınız 1000 lira olacak. 30 yıl çalıştıysanız 1200 lira olacak. Yani çalıştığınız her yıl için aylığınız yüzde 2 artacak.
Yeni memur dezavantajlı
Yeni memurların ise Ekim 2008 öncesi göreve başlayanlara nazaran bazı kayıpları oldu. Ekim 2008 sonrası göreve başlayanların kayıpları şöyle:
*Aylık bağlama oranı 25 yıl için eskilerde yüzde 75, yenilerde yüzde 50 olacak. Bu da yeni memurun emekli aylığını yüzde 30 düşürecek.
*Eski memurlar emekli aylığı olarak en az taban aylığı kadar, yani 2013 yılı için 1130 lira alırken, yeniler için 2040’lı yıllarda bağlanacak taban aylık asgari ücretin yüzde 35’i kadar olacak.
Bağ-Kur’lu gibi...
*Eski memur fiili olarak 10 yıllık hizmetini doldurduktan sonra istifa e-derek Emekli Sandığı’na isteğe bağlı kesenek ödeyebilirken, yeni memurun isteğe bağlı primleri Bağ-Kur gibi sayılıyor.
*Eski memur vefat ettiğinde, aylık almayan dul eşe yüzde 75 maaş bağlanırken, yenilerin vefatı sonucu dul eşine bağlanacak maaş, dul eş çalışıyorsa yüzde 50, çalışmı-yorsa yüzde 75 olacak
2000 yılı öncesi SSK’lı farklı
Bugün için emeklilik talebinde bulunan SSK’lıların geneli, 2000 öncesi çalışması bulunan kişilerden oluşuyor. Dolayısıyla bu kişilerin aylıkları hesaplanırken 2000 öncesi, 2000-Ekim 2008 arası ve Ekim 2008 sonrası için ayrı ayrı hesaplanıyor.
Üç ayrı hesaplamayla bulunan kısmi aylıklar birleştirilince, kişinin bugünkü aylığı bulunmuş oluyor. SSK’lının emekli aylığı hesaplanırken; 2000 yılından önceki çalışmalar gösterge sistemine göre dikkate alınıyor.
Bağlama oranı yüksek
Bu dönemdeki prim gününüz toplam çalışmanız içerisinde ne kadar fazlaysa, bağlanacak aylık o kadar yüksek oluyor. Zira bu dönemde aylık bağlama oranı diğer dönemlere göre oldukça yüksek. 1990-2000 arasında boşluğu olan ya da bu dönemde asgari ücretten prim ödemiş olanların maaşı, diğerlerine göre daha düşük bağlanıyor.
2000 yılı öncesinin kısmi aylığı bulunup da bugünkü değerine güncellenince, sıra 1 Ocak 2000 ile 30 Eylül 2008 dönemi kısmi aylığının hesabına geliyor. Bu dönemde gösterge sisteminin yerine TÜFE ve gelişme hızından oluşan Güncelleme Katsayısı sistemine geçildi ve aylık bağlama oranı düşürüldü.
Çok az etkileyecek
Dolayısıyla emekli aylığınızın miktarını bu dönemdeki çalışmalarınız daha az etkiliyor. Prim gününüz ve ortalama kazancınız esas alınarak bu döneme ait kısmi aylığınız bulunuyor. Ekim 2008 sonrası dönemde ise Güncelleme Katsayısı kullanılıyor fakat gelişme hızının tamamı değil yüzde 30’u dikkate alınıyor. Ayrıca aylık bağlama oranı da yıllık yüzde 2’ye düşürüldü.
Dolayısıyla toplam çalışmalarınız içerisinde aylığınızı en az bu dönemdeki çalışmalarınız etkiliyor. Hatta bazı çalışanlar için çalıştıkça emekli aylığı düşüyor. Ekim 2008 sonrasına ait kısmi aylığınız da bulununca, üç döneme ait kısmi aylıklar birleştiriliyor ve bugünkü aylığınız bulunuyor.