Sosyal güvenlik
sisteminin kurumsal yapısını değiştiren 5502 sayılı Sosyal
Güvenlik Kurumu Kanunu ile
uygulama kanunlarının birliğinin sağlanması için gereken 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu, Resmî Gazete'de yayımlandı.
Reform,
emeklilik yaşını değiştirmesinin yanı sıra emekli aylıklarının hesaplanmasında da köklü yenilikler getiriyor.
İşçi, memur ve esnafın aynı şartlarda emekliliğini öngören
yasaya göre, emekli aylıkları sistemde geçirilen süre ve ödenen
prim miktarına bağlı olarak düzenleniyor. 'Aylık
bağlama oranı' diye tabir edilen, maaştan emeklilik için kesilen prim oranının indirilmesi, maaşlarda azalmaya yol açmayacak. Matrahlardaki artış aylıklara pozitif yansıyacak.
Emeklilerin aylık hesaplamasında SSK,
Tarım SSK, Bağ-Kur, Tarım Bağ-Kur ve
Emekli Sandığı ayrı ayrı uygulama yapıyor. Her bir kurum ve kanunda ayrı emekli aylığı hesaplama yöntemi bulunuyor. SSK'lı ve Bağ-Kur'lular için 1978 yılından beri uygulanan gösterge-
katsayı sistemi 1999'da terk edildi ve
TÜFE sistemli emekli aylığı hesaplaması başlatıldı. Şimdi yeni kanun ile daha başka bir sistem getiriliyor. 2007 ve sonrasında emekli olan bir SSK'lı için 1999 ve daha öncesindeki çalışmaları için gösterge-katsayı sistemi olan son 10 yılın veya son 5 yılın ortalamasına göre kısmi bir aylığı, 2000 ile 2006 yılları arasında çalışmaları için TÜFE'li sisteme göre hesaplanan kısmi bir aylığı; 2007 ve sonrası için yeni sisteme göre hesaplanan bir kısmi aylığı olacak. Üç sisteme göre hesaplanan kısmi aylıklar toplanarak emekli aylığı belirlenecek.
Yasada getirilen yeni bir uygulama da bütün emeklilerin aylık bağlama oranlarının birleştirilmesi. Bugünkü sisteme göre, gösterge tablosundan emekli olan bir SSK'lının aylık bağlama oranı yüzde 60; ama tabandan aylık alırsa yüzde 70'tir. Bağ-Kur'lunun aylık bağlama oranı ise yüzde 65'tir. Emekli Sandığı'ndan 25 yıl ile emekli olan bir memurun aylık bağlama oranı ise yüzde 75'tir. Yeni yasa ise bütün aylık bağlama oranlarını eşitliyor. 2015 yılına kadar emekli olanlar için aylık bağlama oranı yüzde 62,5; 2016 yılından itibaren ise yüzde 50'ye düşürülecek. Ancak, aylık bağlama oranı düşerken
sigorta primine esas
kazanç rakamları yükseleceği için
ücreti asgari ücretten yüksek olanlar için emekli aylıklarında düşme değil artma meydana gelecek. Mesela bir memura verilen brüt ücret tutarının hemen hemen yarısı kadarından Emekli Sandığı kesenek (prim) almaktayken, yeni kanun ile memura ödenen her kuruştan prim alınacak ve bu durum emekli aylığını belirleyen kriterlerden biri olan kazanç artmış olacak.
Yetim aylıkları adaletsizliğine son
Halen geçerli olan uygulamaya göre SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na bağlı olanların
kız çocuğu çalışmıyorsa ve evli değilse ana veya babasından dolayı yetim aylığı alabiliyor.
Erkek çocuklara ise normalde 18, eğer eğitim görüyorsa 25 yaşına kadar yetim aylığı veriliyor. Yeni kanun ile yetim aylıkları konusunda var olan eşitsizlikler ortadan kaldırılıyor. Dul kalanlar (erkek-kadın fark etmez) çalışsalar da, emekli olsalar da evlenmedikleri sürece eşlerinden kalan aylığı alabilecekler.
Ölen emeklinin maaşının yakınlarına dağılımı ise şöyle yapılacak: Ölen sigortalının 33'üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) Dul eşine yüzde 50'si; aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu kanun kapsamında veya
yabancı bir
ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi çalışmaları sebebiyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde yüzde 75'i;
b) Bu kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi çalışmaları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların veya;
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az yüzde 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya;
3) Yaşları ne olursa olsun evli veya bekar kızlarının, her birine yüzde 25'i;
c) (b) bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların her birine yüzde 50'si;
d) Hak sahibi eş ve çocuklardan artan hisse bulunması halinde, ana ve babaya çalışmaması ve gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde yüzde 25'i oranında; çalışmayan ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması, gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde ise artan hisseye bakılmaksızın yüzde 25'i oranında aylık bağlanacak.
Emeklilik yaşı Anasayasa Mahkemesi'nde
Cumhurbaşkanı
Ahmet Necdet Sezer, Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun bazı hükümlerinin iptali istemiyle
Anayasa Mahkemesine başvurdu. Sezer'in iptalini istediği maddelerden biri emeklilik için kadınlarda 58, erkeklerde 60 yaşını doldurmuş olma şartı getiren hüküm. Cumhurbaşkanı kanunun yaşlılık aylığının hesaplanmasına ilişkin hüküm ile yaşlılık toptan ödemesi ve ihya başlıklı maddenin, bazı kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve prime esas kazanç üst sınırını belirleyen maddelerinin bazı hükümlerini Anayasa'ya aykırı olduğunu kaydetti.
Esnafa
iş kazası uygulaması genişliyor
1479 ve 2926 sayılı kanunlar gereğince Bağ-Kur'lu olanlara çok dar bir uygulama ile sadece işyeri merkezlerinde olayın olması halinde iş kazası hükümleri uygulanıyor. Yeni kanunla iş kazası hükümleri geniş çerçevede uygulanmaya başlanacak. Bağ-Kur'lular, iş kazası sonrası iş göremedikleri sürelerde ve hastanelerde
tedavi için kaldıkları dönemde işyerleri-dükkanları açık olmadığı halde
Sosyal Güvenlik Kurulu'ndan her gün yevmiye gibi geçici işgöremezlik geliri alacak. Tedavileri sonrasında belli bir
rapor oranıyla
sakat kalırlarsa ayrıca bir ömür boyu kendilerine gelir bağlanacak. Esnafın işyerinde bulunduğu sırada, yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu sebebiyle işyeri dışında meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen arızaya uğratan olay iş kazası sayılacak.
Bağ-Kur'luların ilk defa karşılaşacakları olaylardan biri de hastanede yatarak tedavi gördükleri veya evlerinde doktor raporuyla istirahatli kaldıkları sürelerde kendilerine geçici işgöremezlik geliri adı altında para verilmesi. Sigortalının hastalıkları halinde geçici iş göremezlik ödeneği, Genel Sağlık Sigortası dahil prim ve her türlü borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenecek. Getirilen yeniliklerden biri de bayan esnafa doğumdan önceki 8 ve doğumdan sonraki 8 hafta süresinde yevmiye alması uygulaması. Sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilecek. Sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla, doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul
gebelik halinde ise doğumdan önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilave edilerek çalışmadığı her gün için günlük kazançlarının üçte iki oranında geçici işgöremezlik ödeneği hakkı olacak. Yeni kanun ile isteğe bağlı sigorta da kolaylaştırılıyor.
Zaman