Türkiye, tarihi yapılarıyla ünlü Hasankeyf'i sular altında bırakacak Ilısu Barajı ve nükleer santral tartışmaları çerçevesinde 3Y diye adlandırılan 'Yerli, Yeni, Yenilenebilir' enerji kaynaklarını gündemine alıyor. 2005 yılı itibarıyla ortalama tükettiği elektrikten sadece 1 milyar kilovatsaat fazla elektrik üreten ve bu yüzden dışarıya bağımlı olan Türkiye, Ege'deki 13 ilde yaşanan olayların benzerini yaşama riskiyle karşı karşıya bulunuyor. Türkiye yenilenebilir enerji kaynaklarını devreye sokması durumunda ihtiyacını karşılamasa bile dışa bağımlı olmaktan önemli miktarda kurtulacak. Elektrik İşleri Etüd İdaresi'nin verilerine göre Türkiye'nin 3Y kapasitesi şöyle: Rüzgâr enerjisi: Ülke genelinde 88 bin mW rüzgâr enerjisi kapasitesi var. 21.2 mW'lık rüzgâr enerjisi kurulu gücüne sahip olan Türkiye'de, bin 460 mW'lık kurulu güç için 39 projeye lisans verildi. Ayrıca 2 bin 750 mW'lık kurulu güç projeleri konusunda değerlendirme sürüyor. Güneş enerjisi: 87 milyon ton petrole eşdeğer (TEP) güneş enerjisi potansiyeline sahip olan Türkiye, halihazırda 10 milyon m2 güneş toplayıcısına sahip. Güneş enerjisiyle şu anda üretilen elektrik miktarı 500 kW iken potansiyel, evlerde, mutfaklarda 375 bin TEP'lik güneş enerjisi kullanılıyor. Kullanılabilir güneş enerjisi 875 bin TEP'i buluyor. Biyoenerji: Biyodizel ve biyoetanol üretiminde kullanılan kanola ve aspirin yetişebileceği 1.5 milyon hektar arazi var. Bu sayede yılda 1.25 milyon ton biyodizel, 3.25 milyon ton biyoetanol üretilebilir. Halihazırda yılda 800 bin ton biyodizel üretimi var. Jeotermal: Jeotermal kaynaklar konusunda zengin olan Türkiye'de 31 bin 500 mW potansiyel var. Bunun 500 mW'lık bölümü elektrik üretiminde kullanılabilir. Hidroelektrik: Mevcut kurulu güce ek olarak Türkiye'nin 836 milyon kWh kurulu güç potansiyeli var. Bu yıl bunun 500 milyon kwh'i netleştirilebilir. Fosil yakıt tükeniyor 'Enerji Gündemi' adlı aylık dergiye bu verileri değerlendiren EİEİ Genel Müdürü Kemal Büyükmıhçı, petrol, kömür ve doğalgaz gibi fosil enerji yakıtlarının tükendiğine dikkat çekiyor. Büyükmıhçı, enerji verimliliğine önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Yine EİEİ'nin verilerine göre Türkiye potansiyelini tam değerlendiremediği gibi ürettiği elektriği de verimli kullanamıyor. Kullanılan enerjiyle üretilen ürün miktarı arasındaki oranı anlatan enerji yoğunluğu sektörde önemli bir ölçüt olarak kabul ediliyor. OECD'de enerji yoğunluğu 0.20'nin altında. Japonya'da 0.10, ABD'de 0.25 olan enerji yoğunluğu Türkiye'de 0.40'ı buluyor. Türkiye'nin, kayıp-kaçak ve tasarrufta da başarısız olduğu dikkat çekiyor. Radikal