Bu karamsar tabloya bakıp nerelerden nasıl tasarruf yapabiliriz derseniz işte size bazı
öneriler...
Türkiye’nin bazı bölgeleri kar yağışı altında olsa da geneli sıcak ve kurak bir kış yaşıyor. Havaların
mevsim normallerinden farklı seyretmesi hem barajlardaki su miktarını azalttı, hem de tarım alanlarında tedirginliğinin yaşanmasına neden oldu. Eğer havalar böyle giderse önümüzdeki yıl içinde su ve
buğday gibi temel
tüketim maddelerinde sıkıntı çekeceğiz. Sadece Türkiye’de değil tüm dünya küresel ısınmayla karşı karşıya.
Avrupa ülkeleri su sıkıntısı ve kuraklıkla ilgili tedbirler düşünürken Batılılarda “Nerelerden nasıl tasarruf edebiliriz?” sorusunu sormaya başladı. Türkiye’de ise bu konuda pek kafa yorulmuyor. Oysa 30 ülkenin üye olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın ve
Avrupa Birliği’nin en fakir, üstelik en müsrif ülkesi Türkiye. Türkiye genelinde günde 284 bin ekmek, yılda 103 milyon 660 bin ekmek israf ediliyor.
İsraf edilen ekmeğin Türkiye’ye yıllık maliyeti ise 31 milyon YTL. Yiyeceklerin ise yüzde 20’si israf ediliyor. Ödediğimiz her 100 YTL’lik elektrik faturasının 35 YTL’si israf oluyor. Türkiye’de sadece yiyecekte ve elektrikte değil zaman ve insan israfı da yapılıyor. Ülkemizde bir iş için harcanan emeğin 5’te 4’ü boşuna. Yani harcanılan emeğin yüzde 20’si ile o iş yapılabilir, emeğin yüzde 80’i israf ediliyor. Dünyanın en zengin ülkelerinden
İsveç’te hâlâ su, elektrik, kağıt ve hatta
deterjan israfına karşı uyarılar yapılırken Türkiye’de israf aldı başını gidiyor. Bu karamsar tabloya bakıp nerelerden nasıl tararruf yapabiliriz derseniz işte size bazı önlemler.
İsraf için ahlaki seferberlik ilan edilmeli
Ülkemizde vahim boyutlara varan bu israfın sonlandırılması için ahlaki bir seferberlik ilan edilmesi gerektiğini söyleyen Türkiye İsrafı Önleme Vakfı’nın Başkanı Prof. Dr. Aziz
Akgül, israfın önüne geçilirse işsizliğin, yoksulluğun azalacağını, dış ve iç borcun ödeneceğini düşünüyor. Aynı zamanda
Diyarbakır milletvekili olan Akgül, israfın önlenmesinin hayat tarzı ve ahlaki bakış açısı ile alakalı olduğunu, toplumun ve devletin bu konuda duyarlılık kazanması gerektiğini söylüyor. Akgül, anaokulundan üniversiteye kadar her dönemde çocuklara israftan kaçınma eğitiminin verilmesini istiyor.
Biraz dikkat çok tasarruf ettirir
* Bir bilgisayar işlem yaparken 140-150 watt elektrik tüketir, işlem yapmazken ise 25-30 watt. Kapalı iken fişi çekilmediyse ise 5 watt elektrik harcar. Bu sebeple bilgisayar, televizyon, VCD/DVD kullanılmadığı zamanlarda düğmesinden kapatılmalı ve fişi çekilmeli.
* Kompakt floresan
lamba, akkor lambaya göre % 80 oranında aydınlatma maliyetini azaltır. Ayrıca lambalardaki toz, ışığın % 50’sini yutar. Bu sebeple lambaları
temiz tutmak da tasarruf önlemidir.
* Oturma odasının sıcaklığının 20 dereceden fazla olmaması önerilir,
yatak odasının ise 17 derecede tutulması. Oturma odasında 1 derecelik sıcaklık düşürme, yüzde 5’lik
yakıt tasarrufu sağlar.
* Çamaşır makinesinde çok sıcak suda yıkamak ve yine çok deterjan koymak
çamaşırların daha temiz olmasını sağlamaz. Zaten bu, deterjan ve enerji israfından başka bir şey değil.
* Dakikada 50-100 damla su akıtan bir musluktan ayda 750-1500 litre su israf ediliyor.
* Banyo yaparken ortalama 120-150 litre su tüketilirken, duş alırken 40-60 litre su tüketiliyor.
* Banyo yaparken ayarlanabilir debili aeratörlü duş başlığı kullanın. Bu duş başlığı dakikada en fazla 9-12 litre su tüketirken, diğer başlıklar 25-30 litre su tüketir.
* Diş fırçalarken musluk açık bırakılırsa, her fırçalama sırasında ortalama 15 litre su israf edilir.
* Tıraş olurken, yüz sabunlarken musluğu kapalı tutarak günde 15-35 litre su tasarruf edersiniz.
* Tuvalet rezervuarı (su deposu) 16 litrelik ise 4 kişilik bir
aile tuvalette ayda 7 ton su tüketir. 16 litre yerine 7 litrelik tuvalet rezervuarı ile ayda 2,5-3 ton su tasarruf edebilirsiniz.
İlaçların yüzde 60’ı israf ediliyor
Türkiye’de yılda 500 milyon dolarlık ilaç çöpe gidiyor. Ecza dolaplarındaki ilaçların yüzde 60’ı kutusu dahi açılmadan son kullanma tarihi geçiyor. İsraf edilen ilaçların yüzde 44’ünü ise antibiyotikler oluşturuyor. Yani en fazla antibiyotikler israf ediliyor. İşte bu yüzden ilaçların kutuyla değil dünyada olduğu gibi taneyle verilmesi gerektiği söyleniyor.
CUMARTESİ /ZAMAN