CHP, 5615 sayılı
Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un, “ücretlilere
vergi iadesini geçmişe yönelik olarak yürürlükten kaldıran” hükmünün iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle
Anayasa Mahkemesinde
dava açtı.
CHP
Trabzon Milletvekili Akif
Hamzaçebi, başvuruya ilişkin dilekçeyi
Anayasa Mahkemesi Başkanlığına verdi.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Hamzaçebi, 4
Nisan 2007’de yürürlüğe giren 5615 sayılı
kanunun, “ücretlilere vergi iadesini geçmişe yönelik olarak yürürlükten kaldıran” hükmünün Anayasa’ya aykırılığın iddiasıyla dava açtıklarını belirtti.
Hamzaçebi, kanunun 32. maddesinin (a) fıkrası hükmüyle,
uygulamada vergi iadesi olarak bilenen “ücretlilere vergi indirimi”ni düzenleyen 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 121. maddesinin, “geriye yürür şekilde 1 Ocak 2007 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlükten kaldırıldığını” ifade etti.
Kanunun bu uygulama yerine, 1 Ocak 2008’ten geçerli olmak üzere “asgari geçim indirimini” getirdiğini kaydeden Hamzaçebi, şunları söyledi:
“Ancak bütün bunlar yapılırken ücretliler açısından 2007 yılı boşlukta kalan bir yıl oldu. Ne vergi indiriminin uygulandığı ne de asgari geçim indiriminin uygulandığı bir yıl.
Hükümet, 2007 yılında ücretlilere bir şey vermemek istemiş olabilir ancak bu yapılırken dahi hukuk devleti ilkelerine uygun hareket edilmelidir.
Geçmişe geçerli olmak üzere çıkan bir kanunla ücretlilerin hak ettikleri vergi iadesi yürürlükten kaldırılmış oldu.”
Bunun, Anayasa’nın hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu savunan Hamzaçebi, hukuk egemenliği ilkesinde, kişilerin kazanılmış haklarının hiçbir zaman sonradan çıkan bir kanunla geriye dönük olarak ellerinden alınamayacağını ifade etti.
“MEŞRUİYETİ HER ZAMAN TARTIŞILIR”
Hamzaçebi, gazetecilerin yarın yapılacak
cumhurbaşkanı seçimine ilişkin soruları üzerine de seçimin, görünüşte, şekil olarak yasalara uygun olabileceğini, hatta
TBMM’de 367 çoğunluğun bile sağlanabileceğini ifade ederek, şöyle devam etti:
“Ancak geniş ölçüde
halk desteğini yitirmiş bir siyasi parti
Meclis çoğunluğuna dayanarak cumhurbaşkanı seçmeye kalkışıyorsa bunun meşruiyeti her zaman tartışılacaktır. Bizim Anayasamız, uzlaşma olarak ifade ettiğimiz meşruiyeti ön planda tutan bir Anayasadır. Anayasa’daki hükümleri bu çerçevede değerlendirmek gerekir.”