Fitch, Türkiye'ye net sermaye girişindeki bir yavaşlamanın, büyümeyi yavaşlatabileceğini belirterek, bunun ülkenin güçlü temellerinden dolayı krize neden olmayacağını kaydetti.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings'in resmi internet sitesinde yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sermaye akışına olan duyarlılığını Türk ekonomisinin karşı karşıya olduğu en önemli risklerden biri olarak değerlendirerek, "Türkiye'ye net sermaye girişindeki bir yavaşlama, büyümeyi yavaşlatabilir ama ülkenin güçlü temellerinden dolayı krize neden olmaz" denildi.
Açıklamada, kısa vadede cari işlemler açığı, yüksek enflasyon ve uluslararası likiditedeki azalma, Türkiye'nin manevra kabiliyetini kısıtlayabileceğine işaret edilirken, Türkiye'nin büyüme beklentilerini daha düşük ve kolay fonlanabilir cari işlemler açığına göre düzenlemek zorunda kalabileceği vurgulandı.
Büyüme riskine karşın, Türkiye'nin güçlü kamu finansmanının, ortaya çıkabilecek bir ödemeler dengesi krizinden korunmaya yardımcı olacağı kaydedilen raporda, şu ifadelere yer verildi:
"Türkiye'nin kamu borcu, Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) yüzde 38'i seviyesinde olup, bütçe açığı düşük ve ortalama borçlanma vadesi başarılı bir şekilde uzatıldı. Ayrıca, güçlü bankacılık sistemi, düşük sayılabilecek hane borçlanma oranı ve ekonomik şoklara alışkın özel şirketleri, olabilecek krizlere karşı ek bir tampon görevi görecektir. Aynı zamanda, Türkiye piyasasında beklenenden sert sermaye çıkışlarına karşı, yatırımcıların ilgisini çekmeye devam edecek ve çıkışların etkisini azaltacak yapısal avantajları bulunmaktadır. Bunların içinde orta vadede güçlü büyümeyi destekleyecek elverişli nüfus yapısı, devamlı borç seviyesine sahip gelişmiş lokal sermaye piyasaları, elverişli piyasa koşulları ve devamlılığı kanıtlanmış esnek ihracat yapısı bulunmaktadır."
Fitch açıklamasında, net sermaye girişlerinin Türkiye'deki ekonomik büyüme için kilit bir öneme sahip olduğu aktarılırken, "Cari işlemler açığında 2012 yılında görülen düzelmeden sonra, 2013 Mayıs ayında sermaye girişlerinin beklenmedik bir şekilde azalmasıyla yeniden genişleme gözlenmeye başlamış ve portföy girişleri negatife dönmüştür. Buna karşın bankalar va şirketler mevcut borçlarını çevirmede hemen hemen hiçbir zorlukla karşılaşmamış olmalarına karşın, gelecekteki fonlama ihtiyaçlarının daha pahalıya mal olacağı açıktır" değerlendirmeleri yapıldı.