Türkiye'de özellikle son dönemde yaşanan çalkantılı ekonomi gündemi hakkında konuşan Gürsel, Bank Asya ile ilgili yürütülen çirkin kara propagandaya da değindi. Gürsel, Bank Asya'ya yapılan propagandanın sağlıklı bir ekonomide asla olmaması gerektiğini belirterek, Avrupa ve ABD'den örneklerle durumu açıkladı.  
'GERÇEK ANLAMDA BİR SKANDAL'

Bank Asya hakkın da yürütülen olumsuz kampanya ile ilgi konuşan Prof. Dr. Gürsel, bu durumu gerçek bir skandal olarak değerlendirdiğini ifade etti. Gürsel, Avrupa ve ABD'den örnek vererek, bu ülkelerin kendi bankacılık sistemlerini kurtarmak için devlet olarak seferber olduklarını, bir bankanın batmaması için çeşitli destekleri mutlaka sağladıklarını hatırlattı. Aksi bir durum olması halinde ise, reel sektörün bu durumdan etkilenip durağan bir sürece gireceğini belirtti. 

'ÜLKEYE İHANETTİR'

Bank Asya'ya yönelik yapılan kara propagandaların oluşturduğu sıkıntılı süreçte bir çok skandalın yaşandığının altını çizen Gürsel, "Büyük firmaların bankadaki mevcut mevduatlarının zorla çektirilerek Bank Asya'nın itibarına dair olumsuz kampanya yürütülüyor" dedi. Gürsel, bunun ülkemiz için hayırlı olmadığını dile getirerek, "Bu Türkiye ekonomisine ihanettir. Bunlar çok vahim şeyler." şeklinde konuştu.
'MEVDUATLAR KAMU GARANTİSİ ALTINDA'

Yapılan karalama kampanyalarına karşı Bank Asya müşterilerinin müsterih olması gerektiğini dile getiren Gürsel, 2001 krizi sonrası çıkan kanun gereği, bankalarda hesabı bulunan vatandaşların paralarının belli bir bölümünün devlet garantisi altında olduğunu önemle vurguladı.  

Gürsel son olarak, BDDK'nın Bank Asya hakkında yapmış olduğu açıklamaya da değinerek söz konusu kararların neye göre alınmış olduğunun mutlaka aydınlatılması gerektiğini söyledi: BDDK'nın almış olduğu kararla ilgili resmi bir açıklama görmedim. Bu konu açıklığa kavuşturulmalı. 'AVRUPA, AMERİKA GİBİ DEĞİL'

"Amerika entegre bir ekonomi, Avrupa Merkez Bankası (ECB) gibi değil. Avrupa'nın AB'den dolayı bir çok ekonomik sistem ve yapıdan oluştuğunu, ECB'nin özellikle güney ülkelerindeki reformları hızlandırması gerekiyor" diyen Gürsel, "Bir tarafta rekabetçi Almanya, diğer tarafta mali sorunları olan güney ülkeleri var. AB ülkelerinin Euro'yu kullanıyor olması baştan beri sıkıntılı bir durumdu" şeklinde konuşarak, ECB'nin kararlarının Euro'yu zayıflattığını da özellikle vurguladı: 

"Euro'nun zayıflamasının İtalya ve Yunanistan gibi güney ülkelerinin de işine geliyor. Çünkü zayıflayan Euro karşısında ihracat rakamlarını artırıyorlar."