Doğu Karadeniz İhracatçıları Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, Avrupa Birliği (AB)'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı serbest ticaret anlaşmalarının (STA), Gümrük Birliği (GB) sebebiyle Türkiye aleyhine haksız rekabete yolaçtığını belirtti. Gürdoğan, AB'nin, son olarak Güney Kore ve Hindistan ile imzalamayı planladığı STA müzakerelerinde son aşamaya gelindiğini, Türkiye'yi zarara uğratacak gelişmelerin olduğunu ifade etti. Gürdoğan, GB'nin Türkiye için değiştirilmesi mümkün olmayan çıkmaz bir sokak olmadığına dikkat çekerek, "AB yetkilileri ile oturup 1995-6 şartları ile günümüzdeki şartlar özellikle son 9 yıldır Türkiye'ye vermeye başladığı zararlar üzerinde tartışılarak ortak yol bulunması artık çok büyük bir gerekliliktir. Bu vahim duruma zaman kaybetmeden bir dur denilmelidir. Hatta GB Anlaşması söz konusu tehditlerin neden olduğu zararlara geçerli bir önlem bulununcaya kadar askıya alınmalıdır." dedi. AB'NİN ÜÇÜNCÜ ÜLKELERLE İMZALADIĞI ANLAŞMALAR TÜRKİYE'Yİ OLUMSUZ ETKİLİYOR DKİB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Hamdi Gürdoğan, yaptığı yazılı açıklamada, AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'lar AB ve Türkiye'nin oluşturduğu gümrük alanını kapsarken, Türkiye'nin halen AB üyesi olmaması ve ticari anlaşmaların yapıldığı karar sürecine dahil edilmemesinin bir çelişkiyi ortaya çıkardığını, bu durumun Türkiye'nin ticari menfaatlerinde olumsuz etkileri olduğunu kaydetti. Gürdoğan, Türkiye ve AB arasındaki ortaklık anlaşmasına göre Gümrük Birliğini (GB) tesis eden 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi kararının 16. maddesinin; Türkiye'nin, AB'nin STA'ları kapsayan gümrük politikasına uyumunu öngördüğünü ifade etti. "GB ŞARTLARINDA YANLIŞ GİDEN KONULAR AB İLE MÜNAZARA EDİLSİN" Türkiye'nin GB şartlarında yanlış giden konuları AB ile derinlemesine olarak münazara etmesi gerektiğine dikkat çeken Gürdoğan, GB görüşmelerinin yapıldığı 1995 yılında AB'nin dış ticaret politikası çok taraflı ticaret anlaşmaları kapsamında yürütülmekte iken, yıllar içerisinde AB'nin dış ticaret politikasını değiştirdiğini ve ikili ticaret anlaşmaları ağırlıklı bir politika izlemeye başladığını ifade etti. AB'nin imzaladığı STA'lar sonucu, üçüncü ülkelere uygulanan gümrüklerin kaldırılmasıyla, üçüncü tarafların malları AB pazarına girip AB üzerinden Türkiye'ye gümrüksüz geçerek ticaret sapmasına neden olabileceğini hatırlatan Gürdoğan; "STA ile AB'nin üçüncü ülkelere vermiş olduğu tavizleri, Türkiye de Gümrük Birliği kapsamında, vermekle yükümlü bulunmaktadır. Durum böyle iken, STA yapılan üçüncü ülkelerce AB'ne verilen tarife ve tarife dışı engellerindeki tavizler AB üyesi olmaması nedeniyle, Türkiye için geçerli olmamaktadır ve bu ülkeler, Türkiye'den olan ithalatlarına yüksek tarifeler uygulamaya devam edebilmektedirler. Özellikle STA akdedilen ülke Türkiye ile aynı sektörlerde gelişim gösteren ve Türkiye'de üretim yapılan belli sektörlerde rekabet gücüne sahip olan bir ülke ise durum Türkiye açısından daha da vahim olabilmektedir." açıklamasında bulundu. "AB'NİN YAPTIĞI STA'LAR TİCARİ ÇIKMAZLARA SOKACAK" Gürdoğan, Hindistan ve G. Kore'nin de AB ile STA imzalaması durumunda Türkiye pazarında Asya ve Doğu Avrupa ülkeleri açısından herhangi bir cazibesinin kalmayacağına değindi. Gürdoğan, Türkiye'nin en büyük ticaret partnerlerinden biri olan Rusya Federasyonu ve Ukrayna'nın da AB ile STA imzalama planlarının olmasının Türkiye'yi gelecekte ticari açıdan oldukça büyük çıkmazlara sokacağını, bu nedenle Türkiye açısından bu üçüncü ülkeleri STA yapmaya yönlendirmenin imkansız hale geleceğini kaydetti. AB'nin üçüncü ülkelerle imzaladığı STA'ların Türkiye aleyhine durumların önlenebilmesi için, AB'nin gerçekleştirmek istediği ticari anlaşmalarda Türkiye'nin de karar sürecinde yer alması gerektiğinin altını çizen Gürdoğan, ortak bir pozisyon oluşturulması durumunda bu zararları önlemede fayda sağlanabileceğini vurguladı.