Canikli, operasyon sonrası Mersin'e gelerek Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Orta Akdeniz Bölge Müdürlüğü'nde basın toplantısı düzenledi. 4 Ekim'de Mersin Bölge Müdürlüğüne ulaşan istihbarat çerçevesinde kırmızı et ürünü depolayan 4 antrepoda fiziki sayım yapıldığını anlatan Canikli, "Bu antrepolar millileşmemiş malların geçici depolandığı antrepolar. Türkiye'ye giren malların geçici olarak depolandığı ve daha sonra çıkış ülkesine, gidiş ülkesine, varış ülkesine aktarılması düşünülen kırmızı et ürünlerinin depolandığı antrepolar. Bu antrepolarda tabi giriş çıkış kontrollü. Kayıtlara göre ne kadar eşya bulunduğu belli. Arkadaşlarımız bu bilgi ve istihbarattan sonra millileşmemiş malların depolandığı antrepolarda sayım yapıyorlar ve bu fiziki tespitin sonucunda hesaplara göre, kayıtlara göre bulması gereken eşyadan çok daha az miktarda mal bulunduğu, kırmızı et bulunduğu tespit ediliyor. Bunun anlamı şu; yurt dışına çıkarılması gereken bu mallar çıkarılmayıp Türkiye'ye sokuluyor. Gümrük işlemleri yapılmaksızın. Gümrük işlemine tabi olmaksızın. Bu ürün çok yüksek gümrük vergisi olan bir ürün, 100'de 225 oranında kırmızı ette gümrük vergisi söz konusu. Dolayısıyla bu gümrük vergileri ödenmeden Türkiye'ye sokulan toplam mal miktarı bin 44 ton olduğu tespit edildi. Bugüne kadar tüm eşya grupları dahil en büyük büyük kaçakçılık olayıdır, gümrük kaçakçılığı olayıdır." diye konuştu.

Bu tespitin yapılmasını kolaylaştıran çok önemli bir adım ve kararın söz konusu olduğuna işaret eden Canikli, şunları söyledi: "Biz 9 Ekim'de şahsıma gelen bir ihbar mektubuna dayanarak oradaki bilgiler ışığında tüm gümrüklere bir talimat gönderdik. Kırmızı et, alkol, sigara ve çay ürünleriyle ilgili olmak üzere Türkiye'den transit olarak başka ülkelere nakledilecek bu ürünler için hem girişte hem de çıkış gümrüklerinde tam tespit yapılması talimatını verdim. Et getiriliyor başka bir ülkeye nakledilmek üzere. Bunun çıkış ülkesi Suriye olarak gözükür kayıtlarda Çilvegözü hudut kapısından Türkiye'de antrepolara konuluyor. Daha sonra gümrük vergisi yüksek olan bu mal içeride satılıyor. Çok ciddi anlamda rant elde ediliyor. Onun karşılığında bir şeyin çıkarılması gerekiyor. İktisadi değeri olmayan bu örnek olduğu gibi tavuk kırpıntısı ya da tamamen bozulmuş tavuk ürünleri, çünkü aynı ağırlıkta aynı kilogramda malın çıkarması gerekiyor ki hesap kapatılabilsin. Zaten bu depoda çıkarılmaya hazır bin tona yakın tavuk kırıntısı ve iktisadi kıymetini olmadığını düşündüğümüz tavuk kıyması gibi gözüken mallar bulundu. Bunlar bu kırmızı etin yerine yurt dışına çıkarılması planlanan ürünlerdir."

Etlerin dışarıya çıkarılamamasında talimatlarının önemli olduğunu vurgulayan Canikli, "Bu talimatımız nedeniyle çıkartılmak istenseydi çıkış gümrüklerinde de tam tespit yapılacağı için onun çıkartılması gereken kırmızı et değil iktisadi değeri olmayan, tavuk kırpıntısı ve tavuk kıyması olduğu görülecekti ve gereken işlem yapılacaktı, olay ortaya çıkacaktı. O yüzden talimatımızdan çıkarma işlemini yapamadılar ve kayıtlar şişti. Biz kırmızı etin karşılığı olarak çıkarılması düşünülen yaklaşık bin tona yakın bu tavuk parçaları ile karşılaştık. Onların da tespitleri yapıldı. Dolaysıyla bu anlamda çok büyük bir şebeke aslında çökertilmiştir." ifadelerini kullandı.

Türkiye'ye kaçak olarak gelen ve hep iddia edilen ancak bugüne kadar bir türlü ortaya çıkaramadıkları bu işlemin bütün çıplaklığıyla tespit edildiğini vurgulayan Canikli şöyle devam etti: "Bu olayın gerisine gideceğiz, onun incelemesi ve soruşturmasını yapacağız. Çünkü 2014 başında bu güne kadar Türkiye'ye 100 bin tondan fazla transit ticaret kapsamında girdiğini tahmin ediyoruz. Şu anda çalışmalar yapılıyor. Bu etlerin kimlere gönderildiği konusu var. 100 bin ton civarında girişlerin ne kadarı bu yolla girdi, bunu bilemiyoruz, daha sonra da çıkacak. Kayıt dışı ekonomiyi besleyecek bir faktördür. Bir kere kayıt iki günden sonra nihai tüketime kadar hep kayıt dışı olarak ekonomi beslemektedir. Ciddi anlamda vergi kaybına yol açmakta rekabeti bozucu bir etki ortaya çıkarmaktadır şimdi onla ilgili çalışmamız başladı. Bu konuyu Maliye Bakanlığına da bildireceğiz. Dosyadaki bilgileri aktaracağız. Öncesiyle sonrasıyla onlarla bağlantılı tüm firmaların hepsinin üzerine gideceğiz."

Söz konusu firmanın içinde eski gümrük müdürünün firmasının olup olmadığı yönündeki soruya Canikli, "Bu tür iddialar var. Araştırıyoruz. Bu tür işlemler zaten çoğu zaman teknik işlemlerdir içerden biri, piyasayı bilen biri ya da işin uzmanı tarafından desteklenir. Onlarla birlikte genelde yapılır. Onların teknik desteği ile birlikte yapılır, dolayısıyla bu tür meslekten olanların yardımlarının olmuş olması bizi çok şaşırtmıyor. Hele büyük boyutlu olanlarda bu teknik destek verilir." dedi.

Şu an şu an için gözaltının bulunmadığı, savcılığın 11 kişiyi adli kontrol kararıyla bıraktığını anlatan Canikli, "Soruşturma devam ediyor. Sayım sonucu depolarda bulunan rakam 907 bin 555 kilogram tavuk kırıntısı, tavuk kıyması ve 140 bin 890 kilo da kırmızı et ve kıyma. Neden bu kırmızı eti tutmuşlar, onu niye iç piyasaya sürmemişler gibi sorular gelebilir. Kamufle amacıyla TIR'ın arka kısmına konulmak üzere olabilir. Tavuk etinin herhangi bir beyannamesi yok. Sayımda bulunan tavuk kırıntısı ve kıymasının herhangi bir resmi belgesi yok, tamamen kayıt dışı. Ayrıca bunların da nerden temin edildiğini soruşturacağız. Bin ton tavuk az bir rakam değil, çünkü sistemin dönmesi için bunlara ihtiyaçları var. Yurt dışına çıkan mal olarak kullanmak için bunlara ihtiyaçları var." cevabını verdi.

Canikli, adli kontrol kararı alınanlar arasında gümrük çalışanlarının olup olmadığı sorusuna ise yetkili var mı, ayrıntılı bilgilerinin olmadığı hakkında savcılık kanalıyla bilgi alınabileceğini söyledi.

Etlerin bozuk olup olmadığı yönündeki soruya ise Canikli "Tavuk etleri donmuş kıyma olarak gözüküyor. Henüz tahliller yapılmadı. Kırmızı etler

orjinal gibi gözüküyor, bu fiziki, çıplak gözle yapılan tespitler. Bunların tahlile gitmesi gerekiyor. O tavuk kıymalarının iktisadi değerinin olmadığının şeklinde bir değerlendirme var. Değersiz, burada piyasaya sürdükleri etin karşılığı olarak Suriye'ye sokup belki de orada atacaklardı." cevabını verdi.

Şebekenin bütün bağlantılarını ortaya çıkaracaklarını belirten Canikli şunları ekledi: "Önceki yıllarda Türkiye'ye sokulan kaçak et tespitlerine bakınca bir defada bin ton çok büyük bir rakam. Geçen yıllarda ortalama 300 ton olarak tespit edilmiş. Piyasa değeri yaklaşık olarak 28 milyon civarında, bu işler nedeniyle hem para cezası tatbik edilecek hem de bu fiil hapis cezasını gerektiriyor. Gümrük olarak en kısa sürede 77- 78 milyon civarında ceza tatbik edilecek. Bu cezanın tahsili için de gereken ihtiyati tedbir karaları en kısa zamanda alınacak."