AA1477R EKOBTtur
-YATIRIM DANIŞMA KONSEYİ TOPLANTISI
-SONUÇ BİLDİRİSİNDEN:
-''TÜRKİYE'NİN VERİMLİLİĞİNİN ARTIRILMASI, KÜRESEL PİYASALARDAKİ
REKABET GÜCÜNÜN KORUNMASI VE GÜÇLENDİRİLMESİ İÇİN ÖNÜMÜZDEKİ
DÖNEMDE DE YENİ YATIRIM ORTAMI REFORMLARININ HAYATA GEÇİRİLMESİ
GEREKMEKTEDİR''
-''SAYIN STRAUSS-KAHN, MALİ KURALIN KARARLI BİÇİMDE
UYGULAMASININ TÜRKİYE'NİN BORÇLANMA MALİYETLERİNİN AZALTILMASINA
VE YATIRIMCILAR AÇISINDAN OLDUKÇA KRİTİK OLAN MAKROEKONOMİK
İSTİKRARIN DAHA KALICI HALE GELMESİNE KATKIDA BULUNACAĞINI
VURGULAMIŞTIR''
-''HÜKÜMETİN ULUSAL İSTİHDAM STRATEJİSİNİN UYGULANMASINI
SABIRSIZLIKLA BEKLEMEKTEYİZ''
Toplantıda
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın
Türkiye'nin dünya ekonomileri arasında üst sıralara tırmanmasını sağlayan hükümet politikalarını paylaştığının belirtildiği sonuç bildirisinde, son 10 yıllık süreçte Türkiye'de kişi başına düşen gelirin üçe katlandığı ve global
kriz öncesi dönemde
rekor seviyede uluslararası doğrudan yatırım girişi sağlandığı vurgulandı.
Yatırım Danışma Konseyinin bugün düzenlenen altıncı toplantısının, yakın tarihteki en derin küresel
ekonomik krizin ardından gerçekleştirildiğine dikkatin çekildiği sonuç bildirisinde, bu dönemde Türkiye'nin küresel ekonomik dalgalanmanın oluşturduğu riskleri başarılı bir şekilde yönettiğini gözlemledikleri ve hükümetin kriz sırasında sergilediği güçlü ekonomi
yönetimini övgüye değer buldukları vurgulandı.
Türkiye'nin küresel
finansal krizden benzer ülkelere kıyasla daha hızlı bir şekilde çıkarken küresel ekonomik koşulların 2000'li yılların başına göre çok daha zorlu olmaya devam ettiğinin altı çizilen sonuç bildirisinde, küresel ekonomik
büyümedeki yavaşlama ve yatırımlara yönelen
sermaye akımlarındaki azalmanın mevcut global kaynaklarda
rekabeti artıracağı belirtildi.
-''ÇIKIŞ STRATEJİLERİNİ UYGULAMAYA DEVAM ETMELİ''-
Son küresel ekonomik
görünüm de dikkate alındığında, Türkiye ekonomisini güçlü kılan ana unsurların yeniden değerlendirilmesini ve aşılması gereken yeni sorunların tespit edilmesini içeren Yatırım Danışma Konseyi sürecinin daha da büyük önem kazandığı vurgulanan sonuç bildirisinde, şöyle denildi:
''Bugün uluslararası finansal kuruluş temsilcilerinin görüşlerini de dinleme fırsatı bulduk. Bu kapsamda, IMF Başkanı Sayın
Dominique Strauss-Kahn, hükümetin mali
kuralı hayata geçirmeye ilişkin planlarından takdirle bahsetmiştir. Sayın Strauss-Kahn ayrıca, mali kuralın kararlı biçimde uygulanmasının Türkiye'nin borçlanma maliyetlerinin azaltılmasına ve yatırımcılar açısından oldukça kritik olan makro ekonomik istikrarın daha kalıcı hale gelmesine katkıda bulunacağını vurgulamıştır. Bunun yanı sıra, Sayın Kahn, Türkiye;nin pek çok ülkeden daha önce başlatmış olduğu ve ekonominin toparlanmasında somut, olumlu katkıları bulunan kamu mali ve parasal tedbirlerden çıkış stratejilerini uygulamaya devam etmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu, aynı zamanda cari açığın genişlemesine de engel olacaktır.
Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Sayın Philippe Le Houerou ise hükümetin uygulamaya koyduğu yapısal reformlara ve kriz öncesinde yakalanan yüksek büyüme oranlarına dikkati çekmiş, düzenleyici çerçeve, iş gücü piyasası ve yeniliğin geliştirilmesine yönelik reformların hızlandırılmasının, artan rekabet ortamında yüksek büyüme ve yatırım oranlarının yakalanması için Türkiye'ye en iyi fırsatı sunacağının altını çizmiştir.
Avrupa Yatırım Bankası Başkanı Sayın Philippe Maystadt da yatırım ortamını güçlendiren etkenler arasında yer alan
piyasaların serbestleştirilmesinin, düzenlemelerin sadeleştirilmesi ile etkinleştirilmesinin ve altyapının geliştirilmesinin önemini vurgulamıştır. Bu değerlendirmelere biz de katılmaktayız.''
-''HÜKÜMETİ, PROGRAMI GÜNCELLEMESİ KONUSUNDA DESTEKLİYORUZ''-
Son toplantının gerçekleştirildiği 2008 yılından bu yana hükümetin yatırım ortamının iyileştirilmesine yönelik olarak ortaya koyduğu önlemlerin takdirle karşılandığı kaydedilen sonuç bildirisinde, ''Ancak Türkiye'nin verimliliğinin artırılması ve küresel piyasalardaki rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi için önümüzdeki dönemde de yeni yatırım ortamı reformlarının hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Hükümeti, yatırım ortamı reform programını yeni küresel ekonomik koşulları yansıtacak şekilde güncellemek ve yeni önceliklere odaklamak için ortaya çıkan bu fırsatı değerlendirerek, özel
sektöre dayalı, güçlü ve istikrarlı bir büyüme dönemini sürdürmesi konusunda destekliyoruz'' denildi.
-''HÜKÜMETİN ODAKLANMASI GEREKEN TEMEL ALANLAR''-
Sonuç bildirisinde bu çerçevede önümüzdeki yıllarda hükümetin odaklanması istenen temel alanlar şöyle sıralandı:
''Makroekonomik istikrar: Sürdürülebilir kamu finansmanı ve dış denge ile
fiyat istikrarına bağlı olan makroekonomik istikrar,
özel sektörün Türkiye;deki uzun dönemli iş planlarının temel unsurudur. Hükümetin
Mali Kural Tasarısı'nı TBMM'ye sunmasını memnuniyetle karşılıyor ve yürürlüğe girdiğinde güçlü ve disiplinli bir şekilde uygulanmasını bekliyoruz.
İş ortamı: Türkiye'nin iş ortamının daha da güçlendirilmesi için, aşağıdaki kritik alanlarda kararlı adımlara ihtiyaç duyulmaktadır;
Kayıt dışı ekonomi ile mücadele: Hükümetin
kayıt dışı ekonomi ile mücadele sürecinde yürüttüğü çalışmaları destekliyoruz. Söz konusu çalışmalar adil rekabetin temini,
işletme verimliliğinin artırılması, finansmana erişimin kolaylaştırılması,
vergi tabanının genişletilmesi ve işçilerin sosyal haklarının korunmasına katkıda bulunacaktır.
Türkiye'deki hukuki çerçevenin,
modern iş hayatının ihtiyaçlarına
cevap vermesi, küresel standartlar ve en iyi uygulamalarla uyumlu olmaya devam etmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, 1950'den beri yürürlükte olan Türk
Ticaret Kanunu'nun yerini almak üzere TBMM'ye sevk edilen
kanun tasarısı gibi önemli bazı yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir.
-YARGI SİSTEMİ, KOBİ'LERİN DESTEKLENMESİ...-
Mahkemelerin güvenli bir ticari ortamın oluşturulmasındaki vazgeçilmez rolü göz önüne alındığında, yargı sisteminin hızının, etkinliğinin, tutarlılığının ve öngörülebilirliğinin artırılması öncelikler arasında yer almalıdır.
Altyapı... Özellikle yenilenebilir
enerji kaynakları,
ulaşım ve telekomünikasyon sektörleri başta olmak üzere enerji sektöründe liberalizasyona gidilmesi, Türkiye'nin fiziki ve
elektronik altyapısının artan talebi karşılayabilmesi için kritik önem arz etmektedir. Yeni
Kamu Özel İşbirliği Kanunu ve Yenilenebilir
Enerji Kanunu'nda gerçekleştirilecek değişikler bu alandaki çalışmaları daha da güçlendirecektir.
KOBİ'lerin desteklenmesi... Yatırım ortamının genel itibarıyla iyileştirilmesi açısından, yeni firmaların faaliyete geçmesini
teşvik eden, KOBİ'lerin finansmana erişimini kolaylaştıran,
üretim ve tedarik zincirleri arasındaki bağlantıyı sağlamlaştıran ve güçlü yönetim kapasitelerinin geliştirilmesini destekleyen politikaların uygulanması gerekmektedir.
Gümrük süreçlerinin etkinliği, firmaların dünya piyasaları ile bağlantılarının kolaylaştırılması açısından kritik öneme sahiptir. Uluslararası standartlarda teknolojik altyapının oluşturulması yoluyla bir taraftan ihracatçılar ve ithalatçılar için maliyetler azaltılırken diğer taraftan gümrük süreçlerinin şeffaflığının ve hızının artırılması amacıyla gösterilen çabaların devam etmesinin önemini belirtiyoruz.
Eğitim (özellikle mesleki eğitim sistemi ve
yabancı dil becerileri) sisteminin güçlendirilmesi, Türkiye için daha güçlü bir global
marka oluşturularak Türkiye algısının gerçekle uyumlaştırılması, vergi oranlarının ve sisteminin tutarlılığının, etkinliğinin ve öngörülebilirliğinin artırılması, işletmeleri ilgilendiren idari izin süreçlerindeki prosedür sayısının daha da azaltılması ve yaygın sulama sistemleri yoluyla sürdürülebilir tarımın güçlendirilmesi yatırım ortamının iyileştirilmesine katkıda bulunacak diğer önemli alanlar arasındadır.
-İŞGÜCÜ PİYASASI, YENİLİK...-
İşgücü piyasası... Türkiye'de yeni ve daha nitelikli iş alanlarının yaratılması açısından
işgücü piyasasının etkinliğini artıracak reformlar önem arz etmektedir. Mali disiplinin korunmasıyla birlikte kayıtlı istihdam maliyetinin azaltılması, eğitim ve istihdam arasındaki bağın güçlendirilmesi ve işgücü piyasası esnekliğinin artırılması bu alanda atılacak önemli adımlar arasında yer almalıdır. Hükümetin
Ulusal İstihdam Stratejisinin uygulanmasını sabırsızlıkla beklemekteyiz.
Yenilik... Önümüzdeki dönemde özel sektör kaynaklı yenilik, istikrarlı büyüme açısından her zamankinden daha büyük önem taşıyacaktır. Hükümetin yenilik için gerekli ortamı iyileştirmesi için büyük fırsatlara sahip olduğuna inanıyoruz. Bu husustaki adımlar özellikle, yeniliklerin ticarileştirilmesi bakış açısıyla üniversiteler ve
iş dünyası arasındaki
işbirliğinin geliştirilmesi, özel sektör AR-GE yatırımlarının artırılması, etkin denetim yoluyla fikri mülkiyet haklarının korunması, yeni bilgi ve
iletişim teknolojilerinin geliştirilmesi, yenilik merkezleri ve teknoparkların güçlendirilmesi ve yüksek uluslararası standartların yakalanmasına odaklanmalıdır.''
-''FİNANS MERKEZİ STRATEJİSİNİ MEMNUNİYETLE KARŞILADIK''-
Sonuç bildirisinde hükümetin İstanbul'u önce bölgesel daha sonra küresel bir finans merkezine dönüştürmesine ilişkin stratejisinin memnuniyetle karşılandığı ve bu amaca yönelik kritik öneme sahip eylemlerin ivedilikle hayata geçirilmesinin desteklendiği ifade edilerek, ''Bu hususta başarı sağlanabilmesi için temel ilke, mevzuat altyapısının ve idari yapının, global standartlar ve en iyi uygulamalarla uyum içerisinde olmasıdır'' denildi.
Bildiride ayrıca, bugünkü toplantıda sunulan programın uygulanmasının Türkiye'nin özel sektörün önderliğinde yeni bir yatırım ve büyüme dönemi yaşamasına yardımcı olacağının düşünüldüğü de vurgulandı.