Kütahya Bağımsız Milletvekili İdris Bal'dan yaklaşık 318 bin kamu görevlisinin iş güvencesini elinden alan ‘torba’ adlı kanunun 100. maddesine, sert tepki geldi. Bal, mahkeme kararlarını by-pass etmek için yapılan değişikliğin olağanüstü sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Hükümet yargı denetimi olmaksızın bürokrasiyi istediği gibi dizayn edeceğini söyleyen Bal, mobbing'lerin artmasıyla birlikte intihar ve cinayetlerin yaşanabileceğini belirtti..
"HÜKÜMET YARGI DENETİMİ OLMAKSIZIN İSTEDİĞİ MEMURU ALIP, İSTEDİĞİNİ ATABİLECEK"
Konuyla ilgili yazılı değerlendirmesinde 100. maddenin ancak sıkıyönetim dönemlerinde gelebilecek bir madde olduğuna işaret eden Milletvekili İdris Bal, "Hükümet yargı denetimi olmaksızın bürokrasiyi istediği gibi dizayn edecek, istediği memuru sürebilecek, istediğini görevden alabilecek ve hatta meslekten atabilecektir. İktidarın yargıyı zayıflatan bu girişimi, zaten zarar gören kuvvetler ayrılığı ilkesini iyice geriletecektir. Yapılan değişiklik, devlet kurumlarının itibarı zedeler. Vatandaşın kurumlara karşı güveni kalmazsa boşluğu mafya gibi hukuk dışı örgütlenmeler doldurabilir. İşinden olma korkusu olan idarede, verimlilik yerine siyasal iktidarı mutlu etme amacı öne çıkar. Bu ise kamu hizmetlerini, sekteye uğratır. Ülkemizin demokratikleşme eğilimi ve AB hedefleri tam tersine döner ve diktatörlüğe kadar gidebilecek bir otoriterleşme ortaya çıkabilir." dedi.
"KAMU GÖREVLİLERİ HER TÜR SALDIRIYA AÇIK HALE GELEBİLİR VE KORUMASIZ KALABİLİR"
Bal, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nda yapılan değişiklikle kamu görevlilerinin güvencesinin ortadan kaldırıldığını ve mobbing'in önünün açıldığını kaydetti. Bu değişiklik ile kamu görevlilerinin her tür saldırıya açık hale geleceğini ve korumasız kalacağını dile getiren Bal, şöyle devam etti: "Yasanın yürürlüğe girmesiyle kamu görevlilerinin, risk almada isteksiz davranacağı ve karar vermekte zorlanacağı açıktır. Şundan emin olun ki siyasi görüşü, dini ya da politik düşüncesi ne olursa olsun bu uygulamadan herkes zarar görecektir. Maaşından başka geliri olmayan kamu görevlileri, sürekli başka yerlere tayin edilme veya işine son verilmesi tehdidi ile karşı karşıyadır. On binlerce memur sırf bu yüzden depresyona girebilir. Travma ve aşırı stres nedeniyle yanlış yollara başvurabilir. Mobbing mağdurlarından birçoğunun uyuşturucu, alkol ve sigara bağımlısı olabildiği unutulmamalıdır."
"MOBBİNG MAĞDURU MEMURLAR İNTİHAR EDEBİLİR"
Ayrıca mobbing mağduru memurların, kendilerine mobbing yapan diğer kamu görevlilerine karşı şiddete yönelebileceğini veya intihar edebileceğine değinen Bal, "Haksızlığa uğrayan bir kamu görevlisine yargı yolu da kapatıldığında, kamu görevlileri arasındaki cinayet sayılarında artış olacağından endişe ediyorum." ifadesini kullandı.
Geçmişte Türkiye’de yaşanan birçok cinayet ya da intihar vakasının mobbing kaynaklı olduğuna dikkat çeken İdris Bal, "Örneğin; 2014 yılı içinde Kars’ta Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Bölge Müdürlüğü'nde bir sosyolog kendisine mobbing yaptığını iddia ettiği il müdürü ve 5 kişiyi silahla öldürmüş, bir kişiyi yaralamış ve kendisi de intihar etmiştir.
"MOBBİNG CİNAYETLERİ ARTABİLİR"
Muğla’da sosyal güvenlik kurumu il müdürü bir çalışan tarafından öldürülmüştür. Öldüren kişi kendisine mobbing yaptığını iddia ederek bu cinayeti işlemiştir. Yine Muğla ilinde Kredi ve Yurtlar Kurumunda müdür yardımcısı yurt müdürünün kendisine mobbing yaptığını iddia ederek, yurt müdürünü öldürdükten sonra kendisi de intihar etmiştir. Nazlıgül Daştanoğlu isimli üsteğmen işyerinde kendisine mobbing yapıldığını iddia ederek intihar etmiştir. Muğla Üniversitesi'nde 3 akademisyen kendilerine mobbing yapıldığı iddiası ile intihar etmişlerdir. Bunun gibi polis, asker veya diğer kamu görevlileri arasında zaten var olan şiddet sorunu, bu yapılan değişiklikten sonra daha da artabilir." açıklamasını yaptı.
'İŞE SON VERMELER DAHA KOLAYLAŞACAK'
Kamu görevlilerinin güvencesi ortadan kaldırıldığı için üniversitelerde sözleşmeli olarak çalışan yardımcı doçentler ve öğretim elemanlarının işlerine son vermenin daha da kolay hale geldiğini aktaran Bal, yağcılık yapmayı beceremeyen, yöneticilerin kişisel isteklerine karşı çıkan kişilerin işine kalıcı olarak son verilebileceğini, bilim insanlarının uydurma bir suç isnadı veya amirlerinin kişisel veya objektif olmayan kararları ile keyfi olarak işinden atılabileceklerini söyledi.
"SUÇSUZ KAMU GÖREVLİLERİ SUBJEKTİF NEDENLERLE İŞLERİNİ KAYBEDEBİLECEKTİR"
Bal sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu görevlisinin işine son verilmesi amir durumunda olan kamu görevlilerinin iki dudağı arasında olacak. İş güvencesi olmayan kamu görevlisinin devlete olan güven duygusu ortadan kalkacak ve vatandaşa kaliteli hizmet vermekte isteksiz davranacaktır. Bu durumda kamu görevlisi, işine karşı aidiyet duygusunu da yitirecektir. Kamu görevlileri sendikaları arasındaki kutuplaşma, üyeler arasında var olan ayrımcılık, işyerinde birbirlerinden intikam almaya dönüşebilecek ve birçok masum çalışan bu durumdan zarar görecektir. Toplumda hiçbir zaman istemediğimiz her türlü politik, cinsiyet, etnik köken, mezhep ve din ayrımcılığı sonucu, suçsuz kamu görevlileri subjektif nedenlerle işlerini kaybedebilecektir. Hukuk dışı işlem yapmaya zorlanan kamu görevlileri işleri ile ilgili yasal güvence olmadığı için, mecburen yasal olmayan belgelere imza atarak yolsuzluk ve usulsüzlük körüklenebilecektir."
"MAHKEMELER İADE KARARI VERSE BİLE KARAR 2 YIL BOYUNCA UYGULANMAYACAK"
Kütahya Milletvekili Bal, maddeye göre hükümetin kamuda daire başkanı ve üstü yöneticiler ile polis ve askeri görevden alabileceğini belirterek, "Mahkemeler göreve iade kararı verse bile karar 2 yıl boyunca uygulanmayacak. İdare 2 yıl sonra kararı uygularken eski görevi yerine başka bir göreve atayabilecek. Göreve iade ile ilgili mahkeme kararlarını yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında ceza soruşturması ve kovuşturması yapılamayacak. Madde aralarında valiler, büyükelçiler, müsteşar ve yardımcıları, il emniyet müdürleri, kaymakamlar, bakan yardımcıları, genel müdür ve yardımcıları gibi üst düzey yöneticileri de kapsıyor." değerlendirmesinde bulundu.
CİHAN