IMF ile önemli ölçüde mutabakat sağlandı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Durmuş Yılmaz, güncelenen tahminlerini açıkladı

IMF ile önemli ölçüde mutabakat sağlandı

Merkez Bankası (MB) Başkanı Durmuş Yılmaz Uluslararası Para Fonu (IMF) ile büyük ölçüde mutabakat sağlandığını açıkladı. IMF ilkbahar toplantılarından yeni döndüklerini belirten Yılmaz, "Gelir idaresinin yapısı konusundaki talepte sorun yok. Mutabakat var. Vergilendirmenin çapraz denetimi konusunda da önemli ölçüde mutabakat sağlandı. 2009 ve 2010 yılında Türkiye ekonomisi konusunda Türk tarafı IMF'e görüş bildirildi. O görüş IMF tarafından incelenip bildirilecektir. Bugün gelinen nokta budur." dedi. Yılmaz, Stand by anlaşmalarının detaylı olduğunu belirterek, "Makro çerçeve çizildi ve IMF'e bu ilkbahar toplantılarında iletildi. Oradan gelecek cevaba göre niyet mektubuna dönüştürülecek." değerlendirmesini yaptı. MB'da Enflasyon Raporu'nu açıklayan Başkan Durmuş Yılmaz, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "MB üst üste faiz indirimi yapmasına rağmen bankacılık sektörü reel sektöre bu konuda indirim yapmıyor. Siz bunu nasıl görüyorsunuz. Çözümü nedir ? Ne yapılmalı ? sorusuna Yılmaz, kredi piyasalarındaki sorunun bütün dünyanın sorunu olduğunu belirterek yanıtladı. Bu sorunun temelinde güven sorunu olduğunu ifade eden Yılmaz, "Ülkeler bu sorunu aşmak için kendi ülkelerine özgü değişik tedbirler alıyorlar. Genelde alınan tedbir ihtiyaç duyulan likiditeyi sağlamak. Biz de bankaların ihtiyaç duyduğu likiditeyi sağlıyoruz, veriyoruz." dedi. Güven bunalımından dolayı, likidite piyasada olsa bile kredi verebilecek şirketlerin ihtiyatlı davrandığına işaret eden Yılmaz, bunun aşılmasının yolunun güven ortamının tesis edilmesinden geçtiğine dikkat çekti. "Bu, zorlamayla olacak husus değil. Bize düşen görev, güvenin tesisi için ihtiyaç duyulan likiditeyi ölçülü, düzenli ve sürekli vermek." diyen Yılmaz, son zamanlarda Banka olarak aldıkları kararların bankaları indirim yapmaya ittiğini kaydetti. Yılmaz, "Şirketler ve tüketiciye verilen kredilerin faiz oranlarında çok olmasa da aşağıya doğru trend başladı. Güven tesis edildikçe bu aşağıya doğru devam edecek." şeklinde konuştu. Kredi Garanti Fonu'yla ilgili Hazine'nin 1 milyar liralık teminat koymasının kredi notuna ne doğuracak ? yönündeki soruya ise Yılmaz, orta ölçekli KOBİ'lerin yeniden yapılandırılmasının sağlanacağı cevabını verdi. Yılmaz, istihdam ve üretimin azalmasının önleneceğini ve az hasarla krizden çıkmaya çalışılacağını ifade etti. "Büyümede çift haneli daralma olacağını söylüyorsunuz. Mali disiplin konusunda açıklama yapmanız tezat olmuyor mu ? sorusuna ise "Çift haneli gerileme evet bizim elimizdeki veriler bunu gösteriyor. Yılın birinci çeyreğinde çift haneli daralma olabilir. Ama 2009 tamamında büyüme de olabilir. 2009 yılında IMF G20 tavsiyeleri doğrultusunda iç talebi canlandırmak için mali genişleme istiyor. Türkiye bunu yapıyor. 2009'da bütçesinde sapmalar oldu. Fakat 2010-2011 ve 2012 yılında Türkiye'nin önceden taahhütte bulunması gerekiyor. Çelişki söz konusu değil." dedi. "ÖZEL SEKTÖRÜN ELİNDEKİ FONLAR AZALMAMALI" "Borçlanma limitlerini artıran kanun tasarısı para politikasını nasıl etkiler ?" sorusuna karşılık olarak da Başkan Yılmaz, kamu borçlanma gereğinin artması halinde ekonomideki özel sektörün kullanacağı fonlarda azalma olabileceğini dile getirdi. Borç verilebilecek fonların miktarının belli olduğunu aktaran Yılmaz, bunun büyük kısmının kamuya borçlanarak çekerse iktisadi faaliyetin azalacağına işaret etti. "Bunun azalmaması için kamunun borçlanma gereğini azaltıcı tedbirler alması gerekir. Özel sektörün elindeki fonlar azalacaksa bizim indirdiğimiz faizlerle ekonomik faaliyeti arttırma olmaz. Piyasa oyuncularına perspektif vermeli. Orta vadede ne tür maliye politikası olacak onu vermeli. Borç milli geliri oranı artacak. Yüzde 34 yüzde 45 limitlerden nasıl geri döneceğiz. Önceden taahhüt edilmesi gerekir." bilgisini verdi. Yılmaz, ödemeler dengesi konusunda ise şu açıklamayı yaptı: "Ödemeler dengesinde ölçülebilenler var ölçülemeyenler var. Dış alemle dengeli olmak için net hata noksan kalemi koyuluyor. Bu 14 milyar dolarlık net hata noksanın nerelerden gelmesinin açıklanması gerekiyor. Bu, üç faktörden gelebilir dedik. Bu rakam tekrar revize edilmeyecek ancak açıklamasıyla ilgili farklı veriler çıkabilir." (CİHAN)
<< Önceki Haber IMF ile önemli ölçüde mutabakat sağlandı Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER