IMF'ye gönderilen 3. ve 4. Gözden Geçirmelere ilişkin Niyet Mektubu
Hazine Müsteşarlığı'nca açıklandı. Mektupta, öngörülenin üzerinde gerçekleşen cari açığın büyük ölçüde artan petrol fiyatlarını yansıttığı,
rekor düzeydeki
sermaye girişi ile fazlasıyla finanse edildiği kaydediliyor.
Mektupta, toplam kamu açığının GSMH'ya oranının, yüzde 2.5'in altına indiği ve kamu net borç stokunun hızlı bir şekilde düştüğü ifade ediliyor.
PİYASALARDAKİ DALGALANMA
Geçtiğimiz haftalarda küresel mali piyasalarda likiditenin önemli ölçüde daralması sonucu yükselmekte olan piyasaların para birimleri ve varlık fiyatlarında dalgalanmalar yaşandığı hatırlatılan mektupta, ”
Türkiye, görece yüksek cari açığı ve
Nisan ve
Mayıs aylarındaki olumsuz enflasyon rakamlarının da etkisiyle bu dalgalanmadan en çok etkilenen ülkelerden birisi olmuştur. Bu kapsamda, son derece ihtiyatlı davranılarak küresel likiditedeki değişimin geçici değil kalıcı olduğu varsayılmakta olup, gerektiği takdirde
politikalarımızda ihtiyaç duyulan uyarlamalar yapılacaktır” denildi. Halihazırda, kamu harcamalarını
kontrol eden önlemlerle mali pozisyonun daha da güçlendirildiği,
Merkez Bankası'nın para politikasını önemli ölçüde sıkılaştırmak yönünde harekete geçtiği belirtildi.
Program hedeflerini güvence altına almak amacıyla, politikaları daha da sıkılaştırmak da dahil olmak üzere gelecekte oluşabilecek piyasa dalgalanmalarına karşı gereken tedbirleri aktif ve esnek bir şekilde alma konusundaki kararlılık da vurgulandı.
HEDEFLERE ULAŞILDI
Sürdürülmekte olan politikalar sonucunda program hedeflerinin pek çoğuna ulaşıldığı vurgulanan Niyet Mektubunda, dış borç ve net uluslararası rezervlere ilişkin 2005 yılı sonu ve
Mart 2006 sonu hedeflerinin tutturulduğu, yıllık enflasyonun Mart sonunda enflasyona ilişkin istişari çerçevede belirlenen iç bant içerisinde kalırken Haziran sonunda dış bandın üzerine çıktığı kaydedildi.
2005 yılı sonuna ilişkin konsolide kamu
sektörü ve KİT'ler hariç konsolide kamu sektörü
faiz dışı fazla gerçekleşmeleri büyük ölçüde sosyal güvenlik kuruluşlarının zayıf performansı ve KİT'lerin performansını olumsuz etkileyen bir defaya mahsus faktörler nedeniyle hedeflerin altında kaldığı açıklandı.
KİT'ler hariç hedefte oluşan sapmanın çok
küçük olduğu, 2006 yılının ilk aylarında harcamalar
bütçe öngörülerini aşmasına rağmen gelirlerin güçlü seyrini sürdürdüğü ifade edildi.
REFORMLAR
Programda öngörülen başlıca kamu maliyesi reformlarının hayata geçirildiği vurgulanırken, sosyal güvenlik kanununun TBMM'de kabul edildiği hatırlatıldı. Bunu takiben TBMM'de onaylanan bir diğer kanunla sosyal güvenlik sisteminin mali yönden sürdürülebilir hale getirilmesi amacıyla emeklilik sistemi formüllerinde parametrik değişiklikler yapıldığı ve genel sağlık sigortasının oluşturulduğu kaydedildi.
Aynı zamanda gelir
vergisi
reformunun ilk aşamasının tamamlandığı ve kurumlar vergisi reformu kanunlaştığı ifade edildi.
Finansal sektör reformları alanında da ilerleme kaydedildiği, konut finansmanı (mortgage) sistemini başlatacak olan yasal
düzenlemenin TBMM'ye sunulduğu kaydedildi.
Gelir vergisi reformunun ikinci aşamasının Meclis'e sunulmasına ilişkin 2006 yılı Mayıs sonu performans kriterinin uygulanmaması istenirken, ilgili taraflarla alternatifler üzerinde aktif olarak tartışıldığı belirtildi ve söz konusu performans kriterin
Eylül ayı sonu performans kriteri olarak yeniden belirlenmesi önerildi.
BÜYÜME HEDEFİ KORUNUYOR
Mektuba göre, son dönemde sıkılaştırılan politika ve
kredi koşulları ile iç talebin bu yılın ikinci yarısında yavaşlaması bekleniyor. Bununla beraber, 2006 yılı program hedefi olan yüzde 5'lik
büyüme hedefi ulaşılabilir durum görülüyor.
Ancak, yüksek emtia fiyatlarının baskısı ile birlikte liranın zayıflamasından kaynaklanan geçişkenlik etkisi enflasyon görünümünü önemli ölçüde zorlu hale getiriyor.
İç talepteki yavaşlama ve son günlerdeki
döviz kuru değişikliklerinin bu yıl
cari işlemler açığına istikrar kazandırması ve enerji fiyatlarındaki gelişmelerin olumsuz etkisine rağmen orta vadede cari işlemler açığının düşmesine
yardım etmesi bekleniyor.
Aynı zamanda,
yabancı sermaye girişleri kompozisyonunun daha da iyileşmesi öngörülüyor.
Özelleştirme gelirlerinin ve bilhassa Türkiye
bankacılık sektörüne yapılan yatırımların, cari işlemler açığının, doğrudan yabancı yatırımlar başta olmak üzere, borç yaratmayan sermaye akımları vasıtasıyla karşılanma oranını daha da artırması bekleniyor.
ENFLASYON HEDEFİ
TÜFE enflasyon hedefinin bu yıl için yüzde 5 (2 puanlık bir belirsizlik bandı içerisinde), 2007-08 dönemi için ise yüzde 4 olarak belirlendiği hatırlatılırken, yıllık enflasyonun Haziran ayında enflasyona ilişkin istişari çerçevede belirlenen yüzde 8,5'lik üst limitin 1,5 puan üzerinde kaldığı vurgulandı.
Mektupta, enflasyonun orta vadeli hedefle uyumlu patikasına geri dönmesini sağlamak üzere gerektiğinde para politikasının daha da sıkılaştırılacağı mesajı verildi.
Mektuba göre, son dönemde günlük döviz alım ihaleleri durdurulmuş olmasına rağmen piyasa koşulları el verdiğinde bu ihalelerin yeniden başlatılması bekleniyor.
Ayrıca, döviz kurlarındaki aşırı oynaklığı engelleyebilmek amacıyla, ihtiyari müdahale hakkı bir opsiyon olarak saklı tutuluyor.
Mektuba göre, 2006'nın ilk beş aylık döneminde merkezi
yönetim faiz dışı fazlası programlananın üzerinde gerçekleşti, ancak, başta sağlık ve yatırım olmak üzere, bazı harcamaların planlanandan önce gerçekleşmesi nedeniyle öngörülenin önemli miktarda üzerine ulaşan gelirin çoğu tasarruf edilemedi.
Sağlık harcamalarını kontrol altına almak amacıyla ek tedbirler alındığı da vurgulanan Mektupta, “Bu tedbirlerin 2.1 milyar YTL tutarında tasarruf sağlaması beklenmektedir” denildi.
Bütçe ödeneklerinden 1.3 milyar YTL bloke edildiği ve faaliyetlerinin bütçe ödenekleri ve programlanan finansman ile uyumlu olmasını teminen TMO'ya gerekli bildirimn yapıldığı da vurgulandı.
Alınan tedbirlerin tüm yıl için GSMH'nin yüzde 6,5'i düzeyindeki bir faiz-dışı fazlaya olanak sağlaması beklenirken, bu uygulamanın, 2006'nın ikinci yarısında maliye politikasının sıkılaştırılması sonucunu doğuracağı ve böylece Merkez Bankası'nın enflasyonu düşürme çabalarına da
destek vereceği ifade edildi.
VERGİ REFORMU
Mektuba göre,
gelir vergisi reformunun verginin yapısını iyileştiren ilk aşamasının tamamlanmasının ardından, reformun ikinci aşamasına ilişkin bir tasarının Temmuz 2006 ortasına kadar hazırlanması ve bu tasarının Eylül 2006 sonuna kadar TBMM'ye sunulması planlanıyor. Bu reform:
gayrimenkul değer artış kazançlarına ilişkin elde tutma sürelerinin uzatılması, serbest meslek kazançlarının istisnasının daraltılması ve vergi güvenlik müesseselerine yönelik hükümlerin getirilmesi de dahil olmak üzere birtakım tedbirlerin alınması suretiyle vergi tabanının genişletilmesini hedefleyecek.
Söz konusu reform ayrıca, mevcut özel gider
indirim sisteminin reforma tabi tutulması da dahil, gelir vergisini daha kolay idare edilebilir ve daha müterakki hale getirecek.
Kanunun
Aralık 2006 sonuna kadar TBMM'de kabul edilmesi bekleniyor.
YENİ TEŞVİK VE SEKTÖREL VERGİ İNDİRİMİ YOK
Mektuba göre, bir defaya mahsus
teşvikler ve sektörel bazda vergi indirimi uygulamalarından kaçınılacak. İleriye yönelik olarak, KDV'nin yapısını zayıflatacak ilave herhangi bir vergi oranı indirimi veya muafiyeti getirilmeyecek. Ayrıca, gelir vergisinin tabanını korumak amacıyla, ipotekli konut finansmanı kredilerinin faiz ödemelerinin matrahtan indirilmesi şeklinde bir düzenleme getirilmemesi bekleniyor.
SAĞLIK VE SOSYAL GÜVENLİK
Sağlık hizmetlerinin
maliyet açısından daha etkin hale getirilmesi ve sosyal güvenlik açığının GSMH'nin yüzde 4,5'ini aşmamasını teminen
aile hekimliği ve sevk sisteminin uygulamaya konulması ve katkı payı alınmaksızın sağlanan sağlık hizmetlerinin sadece gerçekten mali açıdan katkı payı ödeme gücü olmayanlarla sınırlı tutulması da dahil olmak üzere diğer reformlardaki ilerlemeler hızlandırılacak.
Tüm bu adımlar genel sağlık sigortasının uygulamaya konulacağı 2007 yılı başından önce atılacak.
Eylül 2006 sonundan önce başlamak üzere gecikmiş
prim alacakları tahsilatında
sözleşmeli avukatlardan faydalanılacak. Ayrıca, işverenlere makul bir eşiğin üzerindeki maaşları bankacılık sistemi aracılığıyla ödeme zorunluluğu getirilmesine ilişkin yöntemler üzerinde çalışılIrken, buna ilişkin kararın Eylül 2006 sonuna kadar verilmesi bekleniyor.
HALKBANK ÖZELLEŞTİRMESİ
Halk Bankası'nın özelleştirilmesine ilişkin
danışman firmanın bankanın özelleştirilmesinde nasıl bir yöntemle hareket edilebileceğine ilişkin önerilerinin 2
7 Haziran 2006 tarihinde yetkililere iletildiği kaydedilen Mektupta, Hükümetin bu öneriler
doğrultusunda detaylı
özelleştirme stratejisini ve kamu bankalarının kamu kuruluşlarının mevduatlarına ilişkin imtiyazlarının aşamalı olarak kaldırılmasını da içeren zaman çizelgesini Temmuz ayı sonuna kadar açıklayacağı bildirildi.
Ziraat Bankası'na ilişkin stratejinin Halk Bankası tecrübesine dayanılarak hazırlanmasının planlandığı vurgulandı.
Mektupta,
TMSF'nin, 2007 sonu itibariyle portföyünde yer alan şirketlerdeki paylarını ve henüz satılamamış olan bankaların bağlı bulunduğu risk grubuna açılanlar dışındaki krediler de dahil diğer tüm varlıklarını satmış olacağı öngörüldü. Bu noktada Hazine'nin, daha önceki banka yeniden yapılandırmalarından kaynaklanan TMSF alacaklarını çözüme kavuşturacağı belirtildi.