Özellikle Obama’nın açıkladığı 300 milyar dolarlık
faiz indirimi içeren acil
eylem planı morallerin yülselmesinde etkili oldu. Obama’nın işbaşı yapacak olması ve hazırlanan
kurtarma paketleri sonrasında ABD’nin
krizden ilk çıkacak
ülke olma ihtimalini kuvvetlendiriyor.
Birçok ülkede talebin düşmesi ve emtia fiyatlarının gerilemesi sonrasında enflasyon rakamları ciddi gerileme gösteriyor. Bu durum
faiz indirimi beklentilerini güçlendiriyor.
Dünya 2008 yılında çok sert bir mali kriz yaşadı. Yılın ilk başlarında hepimiz krizi, 1998 yılında LTCM adlı hedge fonun batışından sonra yaşanan krizle karşılaştırmıştı. Daha sonraki gelişmeler bizi 1990 yılı başlarında yaşanan
kredi krizine götürmüştü. Kriz derinleştikçe ve petrol fiyatları sert yükselmeye başlayınca 1973 ve 1974 yıllarında yaşanan krizle kıyaslayanların sayısı artmıştı.
Fakat petrol fiyatlarının çok kısa bir sürede 100 dolardan daha fazla gerilemesi, krizin etkinliğinin reel sektörde çok sert hissedilmeye başlanması, 1930’larda yaşanan buhrandan sonra ilk kez büyük bir deflasyonun konuşulmaya başlanmasını sağladı. Elimizdeki birçok veri bizim yaşadığımız krizin 1930’larda görülen büyük buhrandan sonraki en derin kriz olduğunu tasdik ediyor. Eğer beklentiler dahilinde resesyon
Mayıs 2009 tarihine kadar devam ederse büyük buhrandan sonraki en uzun resesyon yaşanmış olacak.
S&P 500 endeksi 1937 yılından sonra ilk kez yıılık bazda yüzde 38.5 geriledi.
Kasım sonunda başlayan olumlu seyir olmasa bu durum çok daha vahim olacaktı. ABD cephesinde genel kanı bu sefer kesin olarak en kötünün yaşandığı yönünde. 2009 yılının piyasalar açısından zor geçeceğini fakat 2008 yılı kadar kötü olmayacağını düşünen uzman sayısı çok fazla.
Yerli yatırımcı krizlere alışkın fakat ilk kez kendi çıkartmadığımız bir krizle yüzyüze.
IMKB endeksi 2008 yılında YTL olarak yüzde 50’den fazla değer kaybetti. Özellikle Kasım ayı sonundan itibaren ciddi bir toparlama eğilimi gösterdi.
Temel göstergelerde hiçbir değişiklik olmamasına hatta kötüye gidişin devam etmesine rağmen görülen
ralli yatırımcının biraz nefes almasını sağladı.
Beklentiler IMKB’nin dirençli seyrinde ana etken. En kötünün görüldüğü düşüncesi, IMF ile devam eden görüşmeler, Obama’nın 20 Ocak’ta işbaşı yapacak olması olumlu seyri destekliyor. Olumlu gidişat 1-2 hafta daha etkinliğini sürdürebilir. Ama son bir aydır yaşanan yükselişin sert ve hazmedilmeden gerçekleşmesi, her an yeni bir kırılmanın olabileceği yönünde bizi tedirgin ediyor.
Ekim ayında görülen dip seviyelerin bir daha görübileceğini düşünmüyoruz fakat ayı piyasası etkinliğini devam ettiriyor. Yatırımcılarım dikkatli hareket etmesi, 20 Ocak tarihinden itibarende çok daha tedbirli davranması gerektiğine inanıyoruz.
M Ersagun Şimşek