TİM tarafından Denizli
İhracatçılar Birliğinde düzenlenen toplantıda, şubat ayı
ihracat rakamları açıklandı. Açıklamaya göre, bu yılın ilk 2 ayında ihracat, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,56 artışla 19 milyar 725 milyon 771 bin dolar olarak gerçekleşti. Son bir yıllık ihracat ise yüzde 15,32 artışla 117 milyar 530 milyon 760 bin dolar oldu.
Şubat ayında en fazla ihracatı 1 milyar 615 milyon dolarla otomotiv sektörü yaparken,
demir çelik sektörü 1 milyar 305 milyon dolarla ikinci, hazır
giyim ve konfeksiyon sektörü ise 1 milyar 304 milyon dolarla üçüncü sırada yer aldı.
Devlet Bakanı Zafer
Çağlayan,
Türkiye'nin şubat ayında yaptığı ihracatın, yıl sonunda 2008 yılında yakalanan rekorun egale edilebileceğini gösterdiğini belirterek, 2011 yılının ihracatta milat olarak görülmesi gerektiğini bildirdi.
Bakan Çağlayan, TİM tarafından Denizli
İhracatçılar Birliğinde düzenlenen ihracat rakamları toplantısında, şubat ayında 10 milyar 165 milyon dolarlık ihracatın
ülkeye hayırlar getirmesini dilediğini ve bunda emeği geçen tüm ihracatçılara teşekkür ettiğini belirtti.
Çağlayan, Türkiye'nin 20 binden fazla
ürün çeşidiyle 239 gümrük bölgesine ihracat yaptığını, Denizli'nin de Türkiye ihracatında yüzde 2'ye yakın payla 164 gümrük bölgesine ihracat gerçekleştirdiğini ifade etti.
Şubat ayında ulaşılan ihracat rakamının 2008'den bu yana ulaşılan en yüksek şubat rakamı olduğunu, iki aylık ihracatın 20 milyar dolara yakın olmasının orta vadeli hedefte 127 milyar dolar hedefini çok rahat aşacaklarını ve ''2008 yılındaki 132 milyar dolarlık
Cumhuriyet tarihi rekorunun egale edilebileceğini gösterdiğini'' söyledi.
Çağlayan, şunları kaydetti:
''2011 yılının ihracatta yeni bir milat, bir başlangıç noktası oluşturacağını söylemek istiyorum.
Küresel krizin ardından Türkiye'nin süratle ekonomide kriz öncesi değerleri yakalaması
2023 stratejisinin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. 2023 yılında inşallah 500 milyar doları yakalayacağız.
Perşembenin gelişi çarşambadan belli olur.
Çarşamba bugün, 2023'de Perşembe geldiğinde Türkiye 500 milyar dolar ihracat yapmış, 1 trilyon dolar
dış ticaret gerçekleştiren bir ülke olacak.''
TL'nin aşırı değerlenmesi, küresel kriz ve yakın coğrafyadaki sıkıntılara rağmen ihracatın bu noktalara gelmiş olmasının hükümet ve baş
bakanın özel sektöre ve ihracatçıya verdiği önemin göstergesi olduğunu dile getiren Bakan Çağlayan, özel sektörün de bu ilgiye cevabını çok net şekilde vererek ihracat performansını ortaya koyduğunu bildirdi.
İhracat rakamlarında
Merkez Bankası
Para Politikası Kurulu (PPK) kararlarının doğrudan etkili olduğunu, ihracatçının şubat ayında
rekabet edeceği bir kuru yakaladığı zaman ihracatta neler yapabileceğini gösterdiğini aktaran Çağlayan, şöyle konuştu:
''İhracatçı kurun arkasına saklanmak gibi bir düşünce içine girmeden rekabet edebileceği bir kur seviyesinde ne yapabileceğini ortaya koydu. Bunları biz görüyor, söylüyorduk, göremeyen, PPK vardı. Aslında zorda kaldıkları için
tedbir almaya başladılar. İş işten geçtikten sonra tedbir aldılar. Türkiye'ye çok ciddi bir
ithalat faturası yüklediler.''
-EKSEN KAYMASI ELEŞTİRİLERİ-
Türkiye'nin ihracat odaklı bir
büyüme stratejisine geçtiğini, büyümesini ihracatla sürdüreceğini kaydeden Çağlayan, zaman zaman Türkiye'ye yakıştırılan
eksen kayması eleştirilerinin de Türk ihracatçıların dünya pazarlarında etkisini artırmasından kaynaklandığını savundu.
Çağlayan, ''Türkiye'nin tüm dünya pazarlarına girmesinden rahatsız olanların ifade ettiği gibi Türkiye'nin ekseni kaymıyor dünyanın ekseni kayıyor ve Türkiye de dünyanın değişen eksenini takip ediyor'' dedi.
İhracat rakamları incelendiğinde dünyanın hemen tüm bölgelerine yapılan ihracatta önemli artışlar görüldüğünü ifade eden Bakan Çağlayan,
Afrika kıtası ve
Kuzey Afrika'daki nispi gerilemeyi ve
Tunus,
Mısır ve Libya'daki olayların dış ticarete etkilerini ciddi şekilde takip ettiklerini belirtti.
Libya'da 200'den fazla müteahhitlik firmasının 15,5 milyar dolardan fazla taahhüt yürüttüğünü, 25 bine yakın Türk'ün görev yaptığını söyleyen Çağlayan, ''Libya'nın bir an önce huzura kavuşmasını
ümit ediyoruz. Bu ülkelerin iç işlerine karışmak gibi bir düşünce tarzımız yok. Kardeş kanı dökülmeden bu süreç sona ermeli'' dedi.
Çağlayan, gelecek aylar itibarıyla bu ülkelere yapılan ihracatın tekrar artamaya başlayacağını bildirerek, ''Bu bir moladır. Tekrar en kısa zaman içinde müteahhitler ve çalışanlar işlerinin başına dönecek ve orada daha büyük işlere
imza atacağız'' diye konuştu.
-İTHALAT RAKAMLARI-
Devlet Bakanı Çağlayan, ithalatta ise
ocak ayında yüzde 44'lük artışın ihracat artışını ikiye katladığını, yoğun ithalat yapan sektörleri inceleyerek önlemler almaya çalıştıklarını söyledi.
2010 yılında 185,5 milyar dolar olan ithalatın 38,5 milyar dolarının enerji ithalatı olduğunu, enerji dışı ithalat ve ihracat rakamlarının birbirini dengelediğini ifade eden Çağlayan, petrol fiyatlarındaki yükselişin enerji maliyetlerini artıracağını, bunun kaygı verici bir gelişme olduğunu belirtti.
Petrol fiyatları 95 dolardan 110 doların üzerine çıktığını, Türkiye olarak 10 milyar dolar
ham petrol, 12 milyar dolar doğalgaz, 11 milyar dolar petrol türevleri ithal ettiklerini anlatan Çağlayan, şöyle dedi:
''Bu sene inşallah korktuğumuz başımıza gelmez. Yaklaşık 10 milyar dolar civarında ithalatımız üzerine ilave yük gelecek. Bu son derece ağır bir yük olacaktır. Temennimiz petrol üreten ülkelerin dengeli bir şekilde
üretime devam etmesi ve kargaşanın bir an önce bitmesi. İnşallah bu rakamlar 150 dolarları geçmez.''
-OTOMOBİL İTHALATI-
Türkiye'nin ocak ayında 887 milyon dolar petrol, 574 milyon dolar kıymetli maden ve 500 milyon dolar motorlu kara taşıtı ithalatı yaptığını dile getiren Çağlayan, özellikle motorlu kara taşıtı ithalatındaki artışa dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yüzde 133 artış. Kendimizi yırttık, bir yakmadığımız kaldı. Aylarca söyledik, örnek verdik. 100 bin Avro'luk bir
araç Avro 1,90 iken 190 bin liraya tekabül ediyor.
Almanya'daki BMW ve
Mercedes fabrikaları Türkiye'ye çalıştı. Hala 4-5 ay sıra bekliyor. Biz bu PPK sayesinde kur baskısından dolayı Alman BMW, Mercedes fabrikasında çalışan işçilerin istihdamına katkı verdik. Vebali olanlara söylüyorum. İhtiyacı olmayan bile Avro'nun 1,90'a düşmesi nedeniyle arabalarını değiştirdi.''
Bakan Çağlayan, ocak ayından sonra ithalatın düşüşe geçeceğini, tekrar bu seviyelere ulaşmayacağını tahmin ettiklerini de kaydetti.
Ara malı ithalatı yüksek olan demir çelik sektörü için ortak tedarik stratejisi geliştirdiklerini,
elektrikli otomobil gibi üretim planları için
hammadde tedarikini güvence altına alma çalışmaları yaptıklarını ifade eden Çağlayan, ihracatçının VOB ve Eximbank
sigortası gibi olanakları kullanarak kendisini sigortalaması gerektiğinin altını çizdi.
Bakan Çağlayan, Libya'ya 2 milyar dolar ihracata rağmen ihracatçının 1 milyon dolarlık Eximbank sigortası kullandığını, bu sigorta düşmanlığını anlayamadığını söyledi.
İhracatçı için sigorta konusunda yeni bir
teşvik sistemi de getirmeyi planladıklarını bildiren Bakan Çağlayan, şunları kaydetti:
''Çok kısa bir süre içinde ihracatçımıza özellikle VOB piyasalarına girmesi, risklerini hedge etmesi ve sigorta yaptırması, bu çerçevede kur risklerine karşı korunması için Dış
Ticaret Müsteşarlığı olarak yakın bir sürede gerek sigortada, gerek
faiz konusunda bir desteği ilk defa başlatmış olacağız. Olmayan alışkanlıkları size kazandırmak durumundayız.''
Çağlayan, ihracatta yeni rotayı ilave ettiklerini,
Hindistan,
Endonezya,
Rusya, ABD ve Çin'e akınlar yapmaya başlayacaklarını da sözlerine ekledi.
AA