Global
ekonomik kriz ortamında en çok etkilenenlerin işini kaybedenler olduğunu vurgulayan
Ege İhracatçı Birlikleri (EİB) Başkanlar Kurulu Başkanı
Mustafa Türkmenoğlu, "Türkiye'de üretilen malları kullanın, komşunuz işsiz kalmasın. Bu sayede ekonomimizin ayakta kalması sağlanabileceği gibi sosyal barışın da devam etmesi mümkün olur." dedi.
Türkiye'de otomotivden beyaz
eşyaya, kozmetikten gıdaya,
elektronikten makineye kadar hemen her sektörde dünya standartlarında
üretim yapıldığını ve 45 bin ihracatçı
firma tarafından 200'ün üzerinde ülkeye mal satıldığını belirten Türkmenoğlu, "Dünya genelinde
tüketim düştüğü için ihracatımız geriliyor. Bu yıl 130 milyar dolar seviyesinde olan ihracatımız, 2009'da yüzde 17'lik gerilemeyle 112 milyar dolarlara düşecek. Bunun istihdamda da gerilemeye yol açmaması için vatandaşlarımızı, Türkiye'de üretilen malları almaya davet ediyoruz." şeklinde konuştu.
Türk sanayisinin son dört beş yılda aşırı değerli TL sebebiyle rekabetçiliğini yitirdiğini, son aylarda YTL'nin olması gereken değere geldiğini ancak bu defa da global krizin başgösterdiğini anlatan EİB Başkanlar Kurulu Başkanı Türkmenoğlu,
dış ticaret ve cari açıkların düşmesi için yeni oluşan fırsatın ıskalanmaması gerektiğini,
toplum olarak oluşturulacak sinerjiyle mevcut ortamın fırsata dönüştürülebileceğini belirtti.
Ekonomik kriz ortamında iç tüketimi canlandırmanın ve istihdamı korumanın çok önemli olduğuna işaret eden Türkmenoğlu, "Avrupa'da, kendi ülkesinin mallarını kullanmak bir akım halinde. Bugün bir
Fransız,
Alman arabası satın alan komşusuyla konuşmuyor. Biz de Türkiye'de üretilenleri kullanırsak istihdama olumlu katkı yapacağız, dış ticaretimiz dengeye gelecek, işletmelerimiz global krizden en az zararla çıkacak, kredileri zamanında ödeyebilecekleri için de bankacılık sistemi ayakta kalacak." dedi.
Global malî krizin toplumda yol açtığı en büyük sıkıntının işsizlik ve buna bağlı olarak sosyal barışın zedelenmesi olduğunu belirten Mustafa Türkmenoğlu, "Her gün önemli sanayi kuruluşlarımızda, bankalarda çok sayıda çalışanın işine son verildiğini duyuyoruz. Böyle bir ortamda diğer işçiler de endişelenip konsantre olamıyor. Türkiye'de üretilen malları kullanmaya yöneldiğimiz takdirde, ilk etapta mevcut istihdamın korunmasına katkı yapmış olacağız. Bir sonraki aşama ise istihdama ilave güç sağlamaktır. Bu da toplum dayanışmasının önemini ve gereğini ortaya koyacaktır." diye konuştu.
İhracatçılardan kriz dönemi önerileri:
- Türkiye'de üretilen veya montajı yapılan otomobiller
tercih edilmeli.
- Firmalar, çalışanlarına Türkiye'de üretilen veya montajı yapılan otomobilleri almalı.
- Elektronik eşyada Türkiye'de üretilen LCD, DVD, klima ve beyaz eşya tercih edilmeli.
- Somon gibi
ithal balıklar yerine çipura, levrek ve alabalık gibi
yerliler yenmeli.
- Yerli mandalin dalında çürürken ithal muza rağbet edilmemeli.
- Tekstil ve konfeksiyon sektörümüzün ürünleri bütün dünyaya
ihraç edilirken ithal markalara döviz akıtılmamalı,
- Kalitesiz Çin ayakkabıları yerine, Türk sanayicileri tarafından üretilen kaliteli ayakkabılar tercih edilmeli,
-
Kamu binaları başta olmak üzere Türk doğaltaşı kullanılmalı,
- Hipermarketler, kalitesiz Çin malları yerine Türkiye'de üretilmiş kaliteli malları müşterilerine sunmalı.
(CİHAN)