Türkiye'nin derecelendirme kuruluşları nezdinde Papua Yeni
Gine ve Mısır'dan bile daha düşük reytingi bulunduğunu ancak Mısır'daki serbestleşmeden sonra puanların zorla eşitlendiğini belirten Özince, "İsrail'le Türkiye'yi karşılaştıralım, İsrail'in dört seviye daha iyi. Finansallarına baktığımızda, daha yakın geçmişe kadar ikisinin de çok ciddi borçları vardı. Bugün Türkiye'nin kamu
finansalları finans sektörü kırılganlığı İsrail'den daha az. Siyasi istikrar açısından içsel problemlerimizi önemsiyorum tabii ama İsrail'de katbekat fazlası var. Türkiye'nin dış
siyasi istikrarı ise İsrail'in katbekat fazlası. Nasıl Türkiye'den dört seviye yukarıda olabiliyor?" diye konuştu.
Sistemde bir uyumsuzluk, hata ve sübjektivite olduğunu, konunun kanaate dayalı hale geldiğini anlatan Özince, derecelendirme kuruluşlarının dünyanın başına bela olmak üzere olduğunu, çözümün ise G-20 ülkeleri içinde Türkiye gibi ülkelerin daha fazla yer almasıyla mümkün olabileceğini kaydetti. İzmir'de
Yaşar Üniversitesi'nde düzenlenen 7. Uluslararası İşletme, Yönetim ve
Ekonomi Konferansı'na katılan Özince,
kredi reytingi konusuna
Dünya Bankası ve hatta
Birleşmiş Milletler'in el atması gerektiğini dile getirdi. Dünyanın Türkiye'yi alkışladığını,
Uluslararası Para Fonu toplantıları sırasında
Merkez Bankası (MB) Başkanı'nın konuşmasını gururla dinlediğini belirten
Ersin Özince, şunları söyledi: "Yıllardır bunu bekliyorduk. Atılan adımların proaktif olduğunda hiçbir tereddüt yok. Dünya, çok büyük bir probleme öteden beri girmiş vaziyette. Dünya boşu boşuna sıkıntıya sokuldu, iyi yönetilmediği için de bu
kriz artıyor. Halbuki bizde MB ve ekonomi açısından mevcut koşullarda çok iyi bir
yönetim sergilendiğini düşünüyorum."