Bu nedenle alacaklı da
yasal işlem yapamıyor.
Türk
Ticaret Kanunu'nun 711'inci maddesindeki bir boşluğu yakalayan uyanık borçlular, vadeli çeklerini ödememenin yolunu buldu. Bankalar, "Çekim hilafım (isteğim) dışında elimden çıktı" diye başvurarak ödeme yapmayan borçlunun çekine karşılıksız damgası vurmuyor. Bu da alacaklının yasal takip yapmasını önlüyor. Çeşitli boşluklar yüzünden çek
mağdurlarının sayısı 900 bine ulaşırken sorunun çözümü için yeni bir
düzenleme getiren Türk
Ticaret Kanunu tasarısının bir an önce yasalaşması isteniyor. Tasarı onaylanırsa bu istek için savcılıktan kâğıt gerekecek.
Türkiye'de çek yasası 2003'e kadar karşılıksız çeklere
hapis cezası öngörüyordu. 2003'te ise
Avrupa Birliği kriterleri çerçevesinde mali suçlara mali cezalar getiren sisteme geçildi. Bu kapsamda işlenen tüm mali suçlar için verilen hapis cezalarının
para cezasına çevrilmesine olanak tanındı. Ancak düzenlemeler yapılırken bazı boşluklar da ortaya çıktı. Bu boşluklar ise ödeme yapmak istemeyen ya da
finans sıkıntısı çeken bazı kuruluşların kurtarıcısı oldu.
Ödenmeyen çekte yüzde 50 artış
Bu boşluklar yüzünden
Merkez Bankası rakamlarına göre Türkiye'de çeki ödenmediği için alacağını alamayan 900 bin çek mağduru var. Ödenmeyen çek sayısında ise geçen yıla göre yüzde 50'ye yakın artış gerçekleşti.
Reel sektörde giderek büyük bir sorun haline gelen bu uygulamanın mağdurlarından biri
İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri Birliği Başkanı İsmail Gülle. Sorunun reel sektörün içinde bulunduğu finans sıkıntısı ile artışa geçtiğini anlatan Gülle, "Finans sıkıntısı içine düşen
işletme sahipleri artık akla hayale gelmedik yöntemlere başvurmaya başladı. Yasalar didik didik edilip bu tarz boşluklar bulunuyor" diyor. 711 yönteminin her geçen gün daha çok kullanıldığını ve kulaktan kulağa yayıldığını aktaran Gülle, yasadaki bu boşluğun acilen doldurulması gerektiğini vurguluyor.
Yine İkitelli'de faaliyet gösteren Üstün Plastik'in sahibi Hüseyin Üstün de aynı mağduriyeti yaşayanlar arasında. 4 çekinin de 711 gerekçesi ile ödenmediğini söyleyen Üstün, bu nedenle 100 bin YTL alacağını tahsil edemeğini, ayrıca çeki veren
firmanın da ortadan kaybolduğunu söylüyor. Yasal olarak ne yapacağını bilmediğini anlatan Üstün, "Zararım çok fazla. Bu durumda çok arkadaşım var ve bu uyanıklığı duyan uyguluyor" diyor.
Çek kültürü önemli ölçüde değişecek
Aslında bu boşluk seçimlerden önce hazırlanan ancak çıkarılmayan ve halen
Meclis Komisyonu'nda görüşülmekte olan
Türk Ticaret Kanunu Tasarısı'nda da yer alıyor. 711'in büyük bir sorun olduğunu söyleyen Türk Ticaret Kanunu Tasarısı Komisyonu Başkanı olan Prof. Dr.
Ünal Tekinalp, çalışmalarının şu anda devam ettiğini ve tamamlandığında Türkiye'deki çek kültürünü önemli ölçüde değiştireceğini söylüyor.
Çeklerin bugün birçok kişi tarafından suiistimal edilerek kullanıldığını,
rant ve
dolandırıcılık aracı haline getirildiğini söyleyen Tekinalp, özellikle kanundan doğan boşlukların giderilerek çek kullanımının daha sıkı bir denetime tabi tutulabileceğini söylüyor.
Türkiye'ye çek kültürünü kazandıracak yeni bir
Çek Kanunu tasarısını hazırladıklarını söyleyen Tekinalp, yapılacak değişikliklerin alacaklıyı mağdur olmadan önce koruyacağını söylüyor. Tekinalp tasarı hakkında şu bilgileri veriyor:
"Yeni Çek Kanunu tasarısının hazırlanmasının ana sebeplerinden biri, mevcut 3167 sayılı kanunun bir parçası olan cezalar sisteminin ve bazı ilkelerinin yeni
Ceza Kanunu ile çelişmesidir. Bu uyumun sağlanması gerekmektedir. Bu uyumun olmaması Yargıtay'da ve yerel
mahkemelerde dosyaların yığılmasına yol açtı. Çekin karşılıksız çıkması halinde söz konusu olan çek defterlerinin
bankalara iadesi, kanundaki boşluklar dolayısıyla her zaman mümkün olmuyor.
Bugünkü kanunda çeki karşılıksız çıkan borçlu için çek bedeli kadar ağır para cezası öngörülüyor. Suçun tekrarında da
hapis cezası yok. Alacaklı ise sadece icra takibi yapabiliyor ancak borçluların üzerine kayıtlı menkul bulundurmaması nedeniyle hiçbir zaman parasını alamıyor."
Kanundaki boşluktan nasıl faydalanıyorlar
Kanunun 711'inci maddesinin birinci fıkrasındaki boşluğu yakalayan işletmeler önce firma ya da kişi çekinin bulunduğu bankaya telefonla ya da yazıyla başvuruda bulunuyor ve "Çekim hilafım dışında elimden çıkmıştır" diyor. Ardından banka bu başvuruya dayanarak alacaklıya "711 gereği nedeniyle ödeme durduruldu" diyor. Ödemesi yapılmayan çeke de "karşılıksızdır" kaşesini vurmuyor. Alacaklı ise zaten hapis cezası olmadığı için caydırıcı özelliği kalmayan yasaya ilişkin hukuki bir hak elde edemiyor.
Eli boş kalan çek mağdurları site kurdu
Bu çarpıklığı yaşayan binlerce mağdurdan biri olan Ayhan Bostan, 2001'den bu yana tahsil edemediği 60 bin YTL'lik çeki için bu yıl hukuk mücadelesini kazanmış. Ancak parasını yine de alamamış. Bostan 5 yıllık serüvenini şöyle anlatıyor: "Ben bu çekleri aldığım 2001 tarihinde yürürlükte 3167 sayılı yasa vardı. Bu yasaya göre de ödenmediği zaman hapis cezası veriliyordu. Ben de bu yasaya güvenerek çekleri almıştım. Oysa 2003 yılında yasa değişti. Hapis cezaları kaldırıldı. Kimse parasını alamadı. Ben hukuk mücadelemi kazandım. 2001 yılından beri mahkeme kapılarında paramı alamıyorum ama devlet benim sırtımdan bu parayı borçludan alıp onu hapse girmekten kurtarıyor."
Çek mağdurları bugün seslerini www.cekyasasi.com adlı bir
internet sitesi kurarak duyurmaya çalışıyor. Siteyi hayata geçirenlerin ortak amacı çek kanununun alacaklının elini güçlendirmesi için
baskı oluşturmak. Sitenin bugün 5 bine yakın aktif üyesi bulunuyor.
REFERANS