Güneydoğu mutfağının vazgeçilmezlerinden çiğ
köftenin, etsiz olarak hızlı
tüketim ürünleri (fast food)
sektörüne uyarlanmasıyla yaygınlaşan
çiğ köfteciler, büyük şehirlerin ardından taşrada da yaygınlaşmaya başladı.
Farklı markaların yeni şubeler açmasıyla kısa sürede büyüyerek yıllık 630 milyon lira ciroya ulaşan sektör, yaklaşık 12 bin kişiye de
iş imkanı sağlıyor.
Tamamına yakını
İstanbul merkezli firmalardan oluşan çiğ köfte sektöründe Adıyamanlı girişimcilerin sayıca fazlalığı ise hemen dikkati çekiyor.
Hammaddesinin
bulgur olması ve yeşilliklerle beraber dürüm şeklinde satılmasından dolayı doyurucu özelliğe sahip olan çiğ köfte, lezzetiyle çocukların ve gençlerin damak tadına,
ucuzluğuyla ise dar gelirlilerin cebine hitap ediyor.
Markalara göre değişmekle birlikte dürümü 2 ila 3 lira arasında satılan çiğ köftenin fiyatı, porsiyona girince 8 lirayı buluyor.
Tatlıses Çiğ Köfte Pazarlama Sorumlusu Yağmur Akdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, karlılığının yanında üretiminin kolay olması nedeniyle çiğ köfte üretiminin merdiven altına indiğini söyledi.
Sektörün en büyük sorunu olan merdiven altı üretimin yüzde 70'leri bulduğunu belirten Akdemir, şunları kaydetti:
''Türkiye genelinde çiğ köftenin yüzde 65'i su, bulyon ve patatesten yapılarak maliyet düşürülmeye çalışılıyor. Yapılan usulsüzlük sadece bununla da bitmiyor. Yetki belgesiz ve sağlıksız koşullarda yapılan üretim halk sağlığını tehdit ediyor.
Biz Tatlıses Çiğ Köfte olarak ISO 9001, ISO 22000 kalite belgelerinin yanında ilk ve tek 'Helal gıda' sertifikalı çiğ köfteciyiz. Bizi rakiplerimizden ayıran çiğ köfteyi tamamen katkısız ve susuz üretip, hijyen ve kaliteye önem veriyor olmamızdır.''
AA