AA muhabirine konuyla ilgili açıklama yapan Ahmet Yücesan,
ithalatın başladığı 2010 yılının
Nisan ayından bugüne ithalattaki asıl hızlanmanın canlı
hayvan ithalinden sonra,
Kasım ayında açılan et ithalinin başlamasıyla yaşandığını anlattı.
''Toplam 170 bin ton civarında et, 80 bin ton civarında da canlı hayvandan gelen et oldu'' diyen Yücesan,
Türkiye'yi et ithaline yanlış uygulamaların getirdiğini, ülkenin bir yıl kaybettiğini, hayvancılığın ara vermeyi asla kaldırmayacağını, Türkiye'nin bunun bedelini 5-6 yılda ödeyeceğini söyledi.
-KRİZ SÜTTE BAŞLADI-
''Keşke ithalat yapılmasaydı'' kanaatini taşımadığını, önemli olan konunun hayvancılığın ithalat yapılacak konuma getirilmemesi olduğunu vurgulayan Yücesan, et
krizinin temelinde başka bir krizin, süt krizinin yattığını, süt krizini tetikleyen hareketin ise süt tozu ithalatının önünün açılması olduğunu ileri sürdü.
Süt tozunu ithal eden sanayicinin çiğ süte olan ihtiyacının azaldığını, çiğ süt fiyatındaki düşüşün üreticiyi, kazandığı süt parasıyla yem alamayacak duruma getirdiğine işaret eden Yücesan, şunları söyledi:
''Sattığı sütle yem alamaz duruma gelen hayvan üreticisi, çözümü hayvanlarını kesime götürmekte buldu. Üretici, süt veren dişi hayvanlarını ete çevirdi. O dönemde 600 bin civarında dişi hayvan kesildi. O dönemde Et Balık Kurumu, devlet müdahale edecek, bir şekilde vatandaşın elindeki süt değerlendirilecek. Vatandaş hayvanını kesmeyecek ve çarklar dönmeye devam edecekti. Yaşananlar, ithalat kapısını açtı. 1 senedir hayvancılık dardaydı. Yeni yeni toparlanmaya başladı. İnşallah bundan sonra daha da iyi olur.''
-VERGİ ARTIŞI-
Karkas et ithalatı başladığından bu yana yüzde 30 olarak uygulanan gümrük
vergisinin kademeli olarak yüzde 60'a çıkarıldığını belirten ETBİR Başkanı Yücesan, verginin artırılmasının iç piyasadaki
üretimi hızlandırdığını ve et piyasasının ithalat öncesi duruma geldiğini söyledi.
Üreticinin, mal bulabilen sanayicinin ve makul fiyattan et alan tüketicinin durumdan memnun olduğunu ifade eden Yücesan, geçen hafta Türkiye
Odalar ve
Borsalar Birliğinde (
TOBB) yapılan çeşitli
sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve kamu kurumlarından gelen temsilcilerin yüzde 60 fon uygulanmasının uygun olduğu konusunda mutabık kaldığını anlattı.
ETBİR Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yücesan, Türkiye'nin
AB üyeliği sürecinde et ithalatının kaçınılmaz olduğunu belirterek, bu durumda da iç piyasanın fonla korunabileceğini söyledi.
AB'ye üy
e devletler arasında bir
anlaşma bulunduğunu, tarım ürünlerinde karşılıklı ticaret yapılmasının zorunlu olduğunu, bundan sonraki süreçte iç piyasanın vergiyle dengelenmeye çalışılacağını belirten Yücesan, ''Bu önümüzde denge unsuru olacak. Üretici eskisi gibi 'Ben buna mal ettim, buna satarım' gibi bir mantıkla değil, 'Dışarıdan et geliyor' düşüncesiyle hareket edecek. Bundan sonra Türkiye'de daha
ucuz maliyetli üretim olacak'' dedi.
-''SANAYİCİ İTHAL ETİ TERCİH EDİYOR''-
Hayvancılığı canladırmak için 1,7 milyar lira civarında
destek ayrıldığını, yeme destek verildiğini kaydeden Yücesan,
yurt dışından gelen yüksek verimli ırklarla iç piyasadaki hayvancılığın kalitesinin de arttığını, ithal edilen damızlık hayvanların da iç piyasaya yayıldığını ve kalitenin arttığını dile getirdi.
Bazı sanayicilerin, özellikle yemek sanayicilerinin ''fonları düşürelim'' diye
baskı kurduğunu savunan Ahmet Yücesan, ''Böyle bir şey yapılırsa içerideki üretici tedirgin olur ve üretimi hepten durdurur. Fonun bu şekilde kalması lazım. İhtiyacımızı
ithal etle değil, içerideki üretimle karşılayacak mantıkla hareket etmeliyiz'' dedi.
Türkiye'nin aylık 60 bin ton, yıllık 750-800 bin ton et tüketimi olduğunu, bir yıl içinde bunun yüzde 30'unun dışarıdan tedarik edildiğini bildiren Yücesan, ''
İthalat devam ediyor, durmaz... Dursa da içerideki üretim yeterli değil'' dedi.
AA