Türkiye'de 'kara delik' diye adlandırılan her yıl artarak tahminleri altüst eden sosyal güvenlik sisteminin açığı, bu yıl 2006'ya göre 8.4 milyar YTL artarak 18 milyar YTL'den 26.4 milyar YTL'ye ulaştı. Böylece açık 2007 için belirlenen 205 milyar YTL'lik
bütçenin yüzde 12.8'ini oluşturdu. Oysa 2007 bütçesinde sosyal
güvenlik açığı 23 milyar YTL olarak öngörülmüştü.
Emekli başına düşen aktif çalışan sayısı ise bu yıl ilk kez 2'nin altına düşerek 1.99 oldu. Bir başka ifadeyle, bir
emekliye karşılık Türkiye'de şu an 2'den daha az kişi çalışıyor. Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı
Faruk Çelik,
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'ndaki 2008 yılı bütçe görüşmelerinde bakanlığının faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Çelik'in verdiği bilgiye göre, SSK,
Emekli Sandığı ve Bağ-Kur olarak sosyal güvenlik sisteminin geçen yıl 53.8 milyar YTL olan gelirleri bu yıl sadece 2.2 milyar YTL artarak 56 milyar YTL'ye ulaşacak.
Prim, aylığa yetmiyor
2006'da sosyal güvenlik sisteminde 1 emekliye 2.04 çalışan düşerken, bu yıl ağustos ayında 1 emekliye karşılık çalışan sayısı 1.99'a geriledi. Batı
Avrupa'da 1 emekliye 4 çalışan düşüyor.
FOTOĞRAF: TURGAY İPEK / DHA
Buna karşılık giderler 10.6 milyar YTL artışla 71.9 milyar YTL'den 82.5 milyar YTL'ye yükselecek. Böylece sosyal güvenlik sisteminin açığı 18 milyar YTL'den 26.4 milyar YTL'ye yükselirken, bütçeden sosyal güvenlik sistemine yapılan toplam transferler ise geçen yılki 22.9 milyar YTL'lik seviyeden bu yılın sonunda 11 milyar YTL artarak 33.2 milyar YTL'ye ulaşacak.
Sosyal güvenlik sistemi açığıyla bütçeden yapılan transferler arasındaki fark, devletin şehit, gazi, malul vb kesimler ile yeşil kartlılar ve 65 yaş aylığı alanlar için yaptığı çeşitli ödemelerden kaynaklanıyor. Bu yıl sosyal güvenlik sisteminin tüm çalışanlardan elde ettiği toplam
prim geliri 44.1 milyar YTL'de kalırken, sadece emekli aylıkları için yapılan ödeme 52.4 milyar YTL'yi bulacak. Bir başka ifadeyle, prim gelirleri emekli aylığı ödemelerini karşılamak bir yana, aylıkların sadece yüzde 84'lük bölümünü ödemeye yetiyor. Sosyal güvenlik sisteminin emekli aylığı ödemelerinin dışında sağlık harcamaları da önemli bir meblağı buluyor.
Geçen yıl 17.7 milyar YTL olan sosyal güvenlik sisteminin sağlık harcamaları bu yıl 20.3 milyar YTL'yi bulacak. Gelecek yıl ise sosyal güvenlik sisteminin toplam gelirlerinin 62.7 milyar YTL, giderlerinin de 91.5 milyar YTL olması; bu çerçevede sistemin 28.8 milyar YTL açık vermesi öngörülüyor. Sisteme bütçeden yapılacak toplam kaynak aktarımı ise 37 milyar YTL olarak hedefleniyor. Sosyal güvenlik sisteminin açıklarında bu yıl yaşanan 8.4 milyar YTL'lik artışın önemli bir bölümü, emekli sayısının yüzde 3 gibi yüksek bir oranda artmasından kaynaklandı.
Açık niye yükseldi?
Büyütmek için tıklayınız
2006 yılında 7 milyon 248 bin 871 olan emekli sayısı bu yıl 7.5 milyon kişiye yükseldi. Buna karşılık, aktif çalışan sigortalı sayısı sadece yüzde 0.5 oranında artarak, 14 milyon 821 bin 617 kişiden 14 milyon 895 bin 711 kişiye yükseldi. Sosyal güvenlik sistemindeki açığın artmasında bir başka unsur ise SSK hastanelerinin
Sağlık Bakanlığı'na devri sonrası SSK'lıların kamu ve özel hastanelerde
tedavi görmeye başlamaları. Bu yılki 20.3 milyar YTL'lik sağlık harcamalarının 13.2 milyar YTL'sini SSK'lıların harcamaları oluşturuyor.
Türkiye'de sosyal güvenlik sistemine
kayıtlı olarak bu yılın ağustos ayı itibarıyla 9 milyon 12,7 bin
işçi, 3 milyon 449.5 bin esnaf ve 2 milyon 433 bin memur olmak üzere toplam 14 milyon 895 bin 711 kişi çalışıyor. Buna karşılık, 4 milyon 310.3 bin işçi, 1 milyon 624.4 bin esnaf ve 1 milyon 532.6 bin memur emeklisi olmak üzere toplam 7 milyon 467 bin 316 kişi sistemden emekli aylığı alıyor. 2006 yılında sosyal güvenlik sisteminde 1 emekliye 2.04 çalışan düşerken, bu yıl ağustos ayında 1 emekliye karşılık çalışan sayısı 1.99'a geriledi. Nüfusu
yaşlı olmasına rağmen Batı Avrupa ülkelerinde 1 emekliye karşılık dört çalışan bulunuyor.
Bir başka sorun da, aktif çalışanların
ücret ve kazançlarının prim ödemelerine tam olarak yansıtılmaması. Buna karşılık, asgari emekli aylığı uygulaması dolayısıyla emekli aylıklarının her yıl belli bir rakamın üzerinde tutulması politikası, tüm kazançların prime tabi tutulmaması ve çalışanların daha çok asgari ücretli olarak gösterilmesi dolayısıyla örneğin eski adıyla SSK'da, asgari ücretli bir işçi emekli olduğunda, çalışırken aldığı gelirden daha fazla emekli aylığı alıyor.
Açığın miladı 1992 yılı
Türkiye daha önce
yabancı olduğu sosyal güvenlik açığı kavramıyla 1992'de tanıştı.
Demirel hükümetinin emeklilik yaşını düşürmesi ve 'sosyal
yardım zammı' adı altında emekli aylıklarına prim karşılığı olmayan artışa gitmesi üzerine sosyal güvenlik sistemi sembolik de olsa ilk açığını 1992'de verdi ve izleyen yıllarda giderek büyüyen miktarlarda açık vermeye devam etti. Sosyal güvenlik sisteminin 1994-2006 arasındaki 13 yıllık dönemde gerçekleşen açıklarını kapatmak için bütçeden aktarılan kaynakların aynı dönemdeki
Hazine iç borçlanma
faiz oranları dikkate alınarak güncellenen değeri 687 milyar YTL.
Yeni
yasa yıl sonunda
Çalışma Bakanı Faruk Çelik,
Anayasa Mahkemesi'nce bazı maddeleri iptal edildiği için yürürlük tarihi 1 Ocak 2008'e ertelenen yeni 5510 sayılı
Sosyal Güvenlik Yasası'nda değişiklik yapılmasına dair yasa tasarısının bu yılın sonuna kadar TBMM'ye sunulacağını söyledi. Bu durumda tasarının görüşmelerinin 2008'in ilk aylarında yapılabilecek.
Bu arada, Çelik'in verdiği bilgilere göre, geçen yılın ekim ayından bu yılın eylül ayına kadar denetimlerde 39 bin kişinin
kayıt dışı çalıştığı saptandı. Çelik
işgücü piyasası yapısal dönüşüm ve istihdamın geliştirilmesi planı hakkında bilgi verirken
özürlü ve eski hükümlü gibi zorunlu istihdam yükümlülüklerinin hafifletileceğini, işyeri hekimi, iş güvenliği personeli çalıştırılması ve sağlık birimi kurulması gibi işveren yükünün azaltılacağını söyledi.
RADİKAL