İstanbul Yaş Meyve-Sebze ve Bostan Komisyoncuları Derneği (İSMEYDER) Genel Koordinatörü İbrahim Yanık, son 3-4 yıldır kullanılan
kabak aşısının son dönemlerde çok fazla yaygınlaştığını söyledi.
Kabak aşısı ile 1 ton
ürün alınan bahçeden 2 ton ürün alınır hale geldiğini ifade eden Yanık, "Bu hem iktisadi hem de
tüketicinin
ağızının tadını kaçıran iki problem doğurdu. Arz fazlası olunca fiyatlar aşağıya düştü ve üreticiler sıkıntı yaşamaya ve tepki göstermeye başladı. Diğer taraftan tüketici de kestiği
karpuzda karpuz tadını bulamadı. Kabak aşılı karpuzlarda karpuz tadı olmadığı gibi kayış çiğniyor hissi vermesinden dolayı insanlar karpuz
tüketimini durdurdu" dedi.
Yanık, arz ile birlikte tüketimdeki azalmadan dolayı talep de düşünce fiyatların iyice aşağıya indiğini kaydetti.
İbrahim Yanık, "Geçtiğimiz yıl bu sezonlarda en iyi karpuzun kilosu halden 50-60 YKr'ye çıkarken bugün 30 YKr'ye çıkıyor. Biraz daha alt seviye karpuzlar 25-30 YKr'ye halden çıkarken bu sene 10 YKr'ye dahi satılamıyor" diye konuştu.
İstanbul'un hallerinden satışa sunulan karpuz miktarının İstanbul'un toplam tüketiminin yaklaşık yüzde 30'unu oluşturduğunu ifade eden Yanık, şunları kaydetti:
"Geçen yıl
Mayıs ayında İstanbul'a hallerden 5 bin 249 ton karpuz girerken, bu yıl Mayıs ayında 17 bin 640 ton karpuz girdi. Mayıs ayı sonu karpuzun ilk çıkmaya başladığı dönemdir. Burada bu yılki tüketim artışının kaynağı genelde
İran gibi ülkelerden gelmekte olan karpuzlardır. Ayrıca yine karpuz miktarı kabak aşısıyla birlikte çok olunca, fiyatlar ucuzdan açıldı, tüketici Mayıs ayında geçtiğimiz yıldan fazla karpuz tüketti. Fakat lezzet ve kalite problemi ortaya çıkınca Haziran'da bariz bir düşüş yaşandı. 200
7 Haziran ayında 80 bin 837 ton karpuz tüketilirken bu yılın Haziran ayında şu anda kadar yaklaşık 36 bin ton karpuz tüketildi."
Fiyatlardan çok tüketicinin ağzının tadının kaçmamasının önemli olduğunu belirten Yanık, halka bildiği, alıştığı, kaliteli ürünleri sunmak gerektiğini, bunun için pazarla
üretim bölgesi arasındaki bağlantıyı iyi kurmak gerektiğini kaydetti.
-KOORDİNELİ ÇALIŞMA...-
Sanayi ve
Ticaret Bakanlığının üretici ile tüketici arasında
köprü olabilecek şekilde koordineli çalışmasını öneren Yanık, "Burada hal esnafı olarak ilgili
sivil toplum örgütlerinden, derneklerden, İstanbul Büyükşehir Belediyesinden gerekli veriler alınarak bir koordine sağlanmalı. Bu hem tüketicinin sağlıklı, dengeli fiyatlarla hem de ağız tadı bozulmadan ürünleri tüketmesini sağlayacaktır. Üretici de planlı düzeyde üretim yaparak daha optimal düzeylerde para kazanacaktır" dedi.
Üreticilerin haller için çok büyük önem arz ettiğine işaret eden Yanık, üreticilere
destek amacıyla bu uyarıları yaptıklarına dikkat çekti.
Yanık, hem mali hem
hijyen kuralları açısından ürünlerin tıpkı diğer ülkelerde olduğu gibi haller merkezli satışa sunulmasında fayda bulunduğunu, bununla birlikte karpuz örneğinde yaşandığı gibi bir sorunun yaşanmaması için, işin pazarlama boyutunu oluşturan hallerden ürünlerin satışa sunulmasını istedi. Yanık, böylece her anlamda doğru planlama yapılabilecektir" dedi.
-"İRAN GİBİ ÜLKELERDEN KARPUZ GİRİŞİ FAZLALAŞTI"-
Sınır ticareti ile birlikte İran gibi Türkiye'den daha önce karpuz yetişen ülkelerden Türkiye'ye karpuz girişinin de çok fazlalaştığına dikkat çeken Yanık, şunları kaydetti:
"Karpuz ilk çıktığında üreticimiz yüksek fiyattan satıyordu ve ilk başta kazandığı para kendini dengeliyordu, karpuz normal fiyatlara indiğinde üreticiler üreticilerimiz bu kadar zor durumda kalmıyorlardı. Ancak dışarıdan gelen karpuzlar artınca bizim iç piyasa ürünlerimiz onlara yetişemedi ve üretici ilk gün karlarını da ellerinden kaçırarak kötü duruma düştü. O noktada da bir çalışma yapmamız lazım. Örneğin Ruslar kendi üretim dönemleri başladığından bir şeyleri bahane edip ürün almadılar. Burada otoritenin alacağı karar önemli. Bizim üreticimiz de mutlaka korunmalı ve bilgilendirilmeli."
AA