Bankalar
kredi kartı müşterilerine pazarlama taktiği olarak uyguladıkları "
erteleme" yöntemleriyle bir taraftan yasanın
tüketiciyi koruyan yasaklarından kurtuluyor, diğer yandan da vatandaşı daha büyük borçlarla baş başa bırakıyor. Asgari ödeme tutarını erteleyen tüketiciler,
hizmet bedeli adı altında, akdi
faizin üç katına varan oranlarda bedel ödemek zorunda kalıyor.
HİZMET BEDELİ VAR
Bazı bankalar, kredi kartı borçlarına yılda bir ila iki defa erteleme imkanı sunuyor. Böylece o ayki borç, asgari tutarı dahi ödenmeden gelecek aya erteleniyor. Ertelenen bu borca faiz işletilmeyeceği ilan ediliyor. Erteleme, son ödeme günü henüz gelmemiş borçlara uygulanıyor. Ertelenen borca faiz işletilmiyor ancak faiz tutarını yer yer üçe katlayan miktarlarda hizmet bedeli alınıyor.
Ayrıca
KKDF ve BSMF yükü ilave ediliyor. Tüketicinin korunması amacıyla kredi kartı borcunun asgari yüzde 20'si her ay ödenmek zorunda. Asgari tutarı ödenen borcun kalan kısmına uygulanacak faizin de
Merkez Bankasının belirlediği aylık yüzde 2.44'ü geçmemesi gerekiyor. Ancak erteleme yöntemiyle bankalar bu iki yükümlülükten de kurtuluyor. Yüzde 20'lik
asgari ödeme sınırı bir aylığına da olsa kalkarken, faizin yerini hizmet bedeli aldığı için Merkez Bankasının "azami" sınırı, zorunluluk olmaktan çıkıyor.
KİM DAHA KARLI?
Bankalar erteleme yoluyla kart müşterisinden daha fazla faiz kazancı elde edebiliyor. Tüketiciler ise zaten ödemekte zorlandıkları borçları bir sonraki aya sarktığı için bir sonraki ay daha büyük sıkıntıyla karşılaşıyor. Bu da bankalara faiz yazan borcun miktarını arttırıyor. Tüketici ise ilave faiz yüküne katlanmak zorunda kalıyor.
BUGÜN GAZETESİ