Türkiye’nin AİHM’de 4,1 milyar dolarlık tazminata mahkûm olduğu Kentbank davasının avukatı Turgut Tavşanoğlu, TMSF’nin Bank Asya Yönetim Kurulu’nu değiştirmesinin hukuksuz olduğunu söyledi. Değişiklik için genel kurul kararı gerektiğini vurgulayan Tavşanoğlu, “Bank Asya’nın eski yönetim kurulu hukuken devam ediyor.” dedi.
Bank Asya’ya yönelik hukuksuz operasyon ekonomi çevrelerinin tepkisini çekerken, hukukçular da bu uygulamanın yargıdan döneceği konusunda uyarıda bulunuyor. Bu duruma örnek olarak Kentbank’a el konulmasından yıllar sonra Türkiye’nin AİHM’de 4,1 milyar dolar tazminata mahkûm edilmesini gösteriyor. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) 2001 yılında yaşanan ekonomik krizde 24 bankaya el koydu. Bu bankaların içerisinde yer alan Kentbank, hukuksuz ve siyasi saiklerle banka ve yönetimlerine el koymalara örnek teşkil ediyor. Kentbank, iç hukuk yollarını tükettikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) gitmiş, Türkiye 4 milyar 132 milyon dolarlık tazminata mahkum edilmişti.
ESKİ YÖNETİM HUKUKEN VE KANUNEN DEVAM EDİYOR
Kentbank davasında bankanın avukatlığını yapan ve süreci yakından takip eden Turgut Tavşanoğlu, Bank Asya’nın yönetiminin değiştirilmesindeki hukuki çarpıklıklara dikkat çekti. Bankacılık alanında uzman olan Tavşanoğlu, Bank Asya’nın yönetim haklarına el konulmasında Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesinin 5. fıkrasının kullanılamayacağını söyledi. Bu maddenin 5. fıkrası gerekçe gösterilerek Bank Asya’nın yönetim hakkına müdahale edilmesine şaşırdığını belirten Tavşanoğlu, BDDK’nın kurucuların niteliğini kaybedip etmediğini bilmeden, yani şüphe üzerine işlem yaptığı uyarısında bulundu. Tavşanoğlu, TMSF’nin yönetim kurulu üyelerinin değiştirilmesinin hukuksuz olduğunu vurgularken, “Bana göre şu anda Bank Asya’nın eski yönetim kurulu hukuken ve kanunen devam ediyor.” dedi. Yönetim kurulu değişikliği için genel kurul kararının gerektiğini vurgulayan Tavşanoğlu, geçici yönetim kurulunun hukuken karşılığı olmadığını ifade etti. Tavşanoğlu, “TMSF, sadece imtiyazlı hisselerin haklarını aldığı için ancak genel kurul yaptıktan sonra yönetim kurulunu değiştirebilir.” ifadesini kullandı.
18. MADDENİN 5. FIKRASI...
Avukat Turgut Tavşanoğlu, Bank Asya’nın yönetimine el konulmasındaki çelişkileri ise şöyle özetledi: “BDDK’nın duyurusuna baktım. İmtiyazlı hak sahiplerinin nitelikleri hakkında bilgi istenildiği ve verilmediği için Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesinin 5. fıkrasının çalıştırıldığı söyleniyor. Bu maddede kurucularda aranan niteliklerin kaybedilmesi halinde BDDK’nın temettü hariç diğer ortaklık hakları kullanımını TMSF’ye devretme yetkisi var. Fakat burada kanun maddesi çok açık, kurucularda aranan nitelikleri kaybettiği halde kullanılacak bir hüküm. Ortada imtiyazlı hisse senedi sahipleri kimdir, nedir, ne değildir bilinmeden böyle bir kararın verilmesi kanuna uygun değil. Üstelik BDDK’nın talep ettiği bilginin verilmemesi niteliğini kaybettiğini göstermez. Böyle bir tedbiri almaya BDDK’nın yetkisi yok. Ancak yönetim kurulundan bazı hususlar istenebilirdi. Bankacılık Kanunu 68, 69, 70. maddelerinin çalıştırması söz konusu değil. Burada BDDK amacını aşmış gibi gözüküyor.”
Geçici yönetim kurulu değişikliği için genel kurul kararının şart olduğunu ifade eden Tavşanoğlu, “Bir anonim şirketteki yönetim kurulunu değiştirebilmeniz için genel kurul yapılmış olması lazım, orada bu hissedarların yönetim kurulunun görevden alınması yönünde oy kullanması gerekir ki çoğunluk hissesi oyu ile yönetim kurulu görevden alınsın. Burada TMSF sanki kendisine banka devredilmiş gibi işlem yapıyor bu bir başka hukuki garabet.” değerlendirmesini yaptı.
Toprakbank ve Kentbank’ın avukatı Turgut Tavşanoğlu kararın Kentbank davası gibi iç hukuk yolları tüketildikten sonra AİHM’ye gidebileceğini söyledi. Kentbank davasındaki süreci özetleyen deneyimli avukat “Kent Bank’ta karar kesinleşti bankayı vermediler, lisansı talep ettik lisansı vermediler tüm işlemler tamamlanınca AİHM’ye müracaat ettik ve kabul edildi. Sonunda devletle uzlaşma sağlandı.” şeklinde konuştu.
ORTAKLARIN NİTELİKLERİNİ KAYBETMELERİ İÇİN 'AĞIR CEZA' GEREKİYOR
Turgut Tavşanoğlu’nun bir diğer önemli vurgusu BDDK kararına gerekçe olan bankadaki imtiyazlı hak sahiplerinin niteliklerini kaybetmesini tespite yönelik. Tavşanoğlu, bunun mutlaka hukuki zemine ve mahkeme kararlarına dayanması gerektiğine dikkat çekiyor. İmtiyazlı paya sahip ortakların bu niteliklerini kaybetmeleri için dolandırıcılık, ağır ceza, hapis gibi suçları işlemesinin gerektiğini belirten Tavşanoğlu, böyle bir kararı BDDK’nın alamayacağını vurguladı. Tavşanoğlu, Bank Asya’nın imtiyazlı ortakların niteliğinin kaybolduğuna yönelik bir verinin BDDK tarafından gösterilmediğine ve kurulun mahkeme gibi karar vermeye yetkisi olmadığına işaret ediyor: “Kanun, ‘kurucularda aranan nitelikleri kaybeden nitelikli paya sahip ortaklar temettü dışındaki haklardan yararlanamaz, bu takdirde diğer ortaklık hakları kurumun bildirimi üzerine fon tarafından kullanılır’ diyor. Burada kanun çok açık; kurucularda aranan niteliğin kaybetmiş olması lazım. BDDK’nın açıklamasından bu anlaşılmıyor. Nitelikli ortakların niteliği kaybettiğine dair bir veri yok, duyurularında da yok.”
BDDK ŞÜPHE İLE İŞLEM YAPAMAZ
Bankacılık Kanunu’nun 18. maddesine dayanarak TMSF’nin yönetime müdahalesini görünce şaşırdığını ifade eden avukat Turgut Tavşanoğlu, BDDK’nın yetkisinin olduğunu, ancak yönetime müdahale kararını alanların bu yetkiyi nasıl tespit ettiğini anlamadığını söyledi. Tavşanoğlu, bu işlemin şüphe ile yapıldığını ve hukuka aykırı olduğunu vurgulayarak, “BDDK şüphe ile işlem yapamaz. Şüphe ile ileride bir zarar doğacaksa mahkemeler yapar.” dedi. BDDK’nın 68. ve 69. maddelerde kısıtlayıcı ve tedbire yönelik hükümlerinin olduğunu söyleyen Tavşanoğlu, Bank Asya’ya müdahalenin bu düzenlemelere girmediğini belirtti. Turgut Tavşanoğlu ortakların niteliklerini kaybetmediklerini, sadece belgelerin eksik olduğunu ve bu sorunun da savcılığa şikayet, cezalandırma veya başka tedbirlerle çözülebileceğini belirterek, “Bu tedbirleri yapmadan doğrudan banka yönetiminin haklarını TMSF’ye kullandıramazsınız.” dedi.
ZAMAN