Hükümet, önümüzdeki dönemde kurulacak yeni
sistemin ana hatlarını netleştirdi ve dünyada da "
Avusturya Modeli" olarak bilinen sistem
tercih edildi.
Yeni sistemin önümüzdeki aylarda açıklanacak
İstihdam Paketi'ne konulması hedefleniyor.
Mevcut sistemin kaldırılmasının ardından, geçilecek sisteme göre, işveren çalışana işten ayrılırken toplu para ödemesi yapmayacak. Bunun yerine
İşsizlik Fonu'na benzer bir yöntemle
Tazminat Fonu oluşturulacak ve her çalışan adına açılacak bireysel
hesaplarda toplanacak para nemalandırılacak. Hesapta birikecek paraların belirli periyodlarla yapılacak
kesintilerden oluşması öngörülmesine rağmen henüz kesintilerin kaynağı, şekli ve miktarı netleşmedi.
"İşsizlerin hakkı için çalışıyoruz"
Fonda biriken paranın kullanımı belirli şartlara ve kurallara bağlı olacak. Yeni sistemin en önemli özelliği ise, herkesin kendi özel hesabını, bu hesapta biriken tutarı takip edebilmesi olacak.
Hükümet bununla, yeni oluşturulacak fonun başka amaçlar için kullanılmasını engellemeyi amaçlıyor. Model, 2009 yılı sonunda
Ankara Sanayi Odası (ASO) toplantısında gündeme gelmiş, sanayiciler tarafından Hükümet'e önerilmişti.
Hükümetin konuyla ilgili yürüttüğü çalışma ve gelinen noktayla ilgili Vatan'a bilgi veren Kalkınma Bakanı
Cevdet Yılmaz, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Geçtiğimiz günlerde Dünya Rekabet Endeksi'nin yayınlandığını ve Türkiye'nin İşgücü Piyasasının Etkinliği kategorisinde 140'ı aşkın
ülke arasında 123. sırada çıktığını söyleyen Yılmaz, “Bu, acil olarak ciddi bir çaba içine girmemiz gerektiğini gösteriyor” dedi. Bakan
Cevdet Yılmaz şöyle konuştu:
"Herkes hesabını takip edecek"
"Türkiye'nin
işgücü piyasası konusunda ciddi bir çaba harcanması gerek. İşgücündeki katılıklar istihdam artışını engelliyor. İşsizlerin hakkını korumak devletin görevi. Çalışanlar ve işverenler haklarını koruyor, savunuyorlar. İşsizlerin hakkını savunacak hiçbirşeyleri yok. Ama bizim işsizlerin haklarını korumak için attığımız adımlar diğer kesimlerde bir
takım endişeler oluşturuyor. Bunu da haklı görmüyorum. Baktığınız zaman dünya ortalamaları ortada. İşgücü piyasalarını ne kadar esnek hale getirirseniz, verimliliğini artırırsanız, istihdamı o derece artırıyorsunuz. Ama böyle durumlarda oluşmuş statükoyu aşmak zaman alabiliyor. İstihdam Paketi'ni hazırlarken, meselelere çok boyutlu yaklaşıyoruz. Pakette sadece işgücü esnekliği değil, Kıdem Tazminatı meselesi, mesleki eğitim kursları, daha etkili bir işgücü piyasası oluşturmaya dönük tedbirleri oluşturmaya fırsat bulacağız. "
Üzerinde çalışılan sistemin ana hatlarını anlatan Yılmaz, “Biz yeni sistemde
kanuni güvenceler sağlayacağız mutlaka. Kişiye özgü hesaplar olacak. Kişiye özgü hesap olduğu zaman
havuz olmuyor bu iş. Dolayısıyla kötüye kullanmayı da engellemiş oluyorsun. Siz kendi hesabınızı bileceksiniz. Hesabınızda biriken parayı bileceksiniz. Miktarı, kim ne yatırmış, ne zaman yatırmış, tutar nereye ulaşmış, hepsini bileceksiniz ve takip edeceksiniz.”
Yılmaz, ayrıca, “Kendi hesabınızda biriken tutarları yeri geldiğinde, şartlar oluştuğunda kullanabileceksiniz. Kurallara bağlanmış şekilde kullanabileceksiniz. Hesabını kuralını bildiğiniz bir yapı olacak. Bu kişisel bir hesap olacak.
İşveren çalışanı için belirlenecek parayı onun kişisel hesabına yatırmış olacak. Bu parayı, kuracağımız bir Fon
yönetimi olacak, o yönetecek. Bu yönetim kamu yönetimi olacak” dedi.
"İşveren rahatlayacak
işçi de hesabını bilecek"
Cevdet Yılmaz, bu gelişmeye dönük
itirazlara da tepki göstererek, “Çalışanların sadece yüzde 7'si tazminat alabiliyor. Yani bu kadar tartışıyoruz ya bu konuyu, sadece bu yüzde 7 için yani. Yeni yapıyı kurduğumuz zaman böyle bir sorun olmayacak. Sadece yüzde 7'nin aldığı
kıdem tazminatından bahsediyoruz. Bunu çözeceğiz” dedi. Yeni sistemin zorunluluk olduğunu belirten Yılmaz, şöyle konuştu: “Bir taraftan işveren rahatlamış olacak. Bugünkü sistemde işveren işe adam almak istemiyor. İnsanlar fazla çalıştırılıyor. Bizde çalışma saatlerinin çok yüksek olmasının bir sebebi de bu.
Yeni işçi alacağına mevcudu daha fazla çalıştırıyor. Şu anda hiç
üretim artışı olmadan çalışma saati ortalama 2 saat kısalsa, işsizlikte muazzam bir azalma oluyor. İşverenin kafasında şu olmamalı: ‘Ben bir işçi aldığım zaman yarın, öbürgün, ben bunun altında kalırım'... Bu endişenin olmaması lazım. İşçi de çok şeffaf, açık kurallara bağlı bir sistemde neyi ne zaman alabileceğini görebilmeli. Hakkını hukukunu bilebilmeli. Şunu da söylemeliyim. Bunda kimsenin
teknik olarak itiraz edebileceği bir boyut görmüyorum ben doğrusu. Lüzumsuz tartışmalar oluyor. Halbuki bu sistemin detaylarını oturup konuşsak anlaşabiliriz.”
"Hem
İşsizlik Sigortası hem Kıdem Tazminatı olamaz"
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, dünyanın hiçbir ülkesinde aynı anda hem
İşsizlik Sigortası hem de Kıdem Tazminatı sisteminin olmadığının da altını çizdi. Bakan Yılmaz, kişisel hesaplara yatırılan fon sisteminde, bir çalışanın şu anda hakettiğinin çok altında tazminat hak edeceği, bunun da bir hak kaybı olacağı eleştirilerine karşılık ise şu değerlendirmeyi yaptı:
“Geleceğe dönük miktarlar henüz kesinleşmiş, ne kadar kesinti olacağı netleşmiş değil. Bir çok ülkede İşsizlik Sigortası'na geçilirken, Kıdem Tazminatı bırakılmış. Ama bizde hem İşsizlik Sigortası sistemi getiriliyor, hem de Kıdem Tazminatı duruyor. İşsizlik Sigortası'nın olmadığı bir ortamda, yüksek Kıdem Tazminatı bir anlamda bir İşsizlik Sigortası işlevini görmüş. Ama şimdi İşsizlik Sigortası var. Siz işsiz kaldığınızda zaten bir fon var v
e devlet size belli bir miktar ödemeyi yapıyor.
Kıdem Tazminatı ise artık daha farklı olmak durumunda. Bu biraz böyle emeklilik gibi biriktirdiğiniz bir fon olacak. Yani İşsizlik Sigortası var, dolayısıyla Kıdem Tazminatı ona biraz ilave gibi olacak. Biz Türkiye'ye İşsizlik Sigortası'nı getirmişiz, fakat eski yapıyı da olduğu gibi devam ettiriyoruz. İşte
rekabet gücünde neden bu haldeyiz, bu yüzden... Bunu da taşıyamıyor sistem. İşsizlik Fonu'nu getirdiğimizde Kıdem Tazminatı'nı kaldırmadık. Oysa kaldırmamız gerekiyordu. Hem o hem bu, ikisi birden hiçbir ülkede yok. Dolayısıyla ‘her iki sistem de olacak, ama hepsi yüksek olacak' diye bir şey olmaz. "
"Mevcut çalışanlar hak kaybına uğramayacak"
Kıdem tazminatı sisteminin yerine başka bir sistem kurulması konusu gündeme geldiğinde bazı endişelerin dile getirilmesini anlayışla karşıladığını ama kendilerinin bu endişeleri ortadan kaldırmaya dönük her türlü güvenlik unsurunu kuracaklarını söyleyen Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Geçmiş kötü tecrübeler bir güvensizlik oluşturuyor. Buna katılıyorum ama bizim bugün geldiğimiz dünyada hükümetimizin anlayışı ortada... Biz kesinlikle hiçbir şekilde bu tür durumlara müsaade edecek bir şey yapmayız” dedi.
"Fon amaç dışına çıkmayacak"
Daha önce vatandaşın adına açılan hesaplarda biriken konut edindirme yardımı vb. fon örnekleri hatırlatıldığında ise Bakan Yılmaz, "Evet o nema kesintileri deneyimi var, yüzde yüz haklı endişeler ama onu da biz temizledik, biliyorsunuz. Kesintiler yapılmış ama ödenmemişti. Bizim Hükümetimiz bunları son kuruşuna kadar ödedi" diye konuştu.
Mevcut çalışanların hak kaybına uğrayacağı hiçbir yapıyı getirmeyeceklerini vurgulayan Yılmaz, şözlerini şöyle sürdürdü:
“Mevcut çalışanlarımızın hak kaybına uğrayacağı bir yapıyı kesinlikle kurmayız. İstişareyle adım atacağız. Oluşturulacak yeni Kıdem Tazminatı Fonu'nun, kesinlikle amaç dışında kullanılmayacağını garanti altına alacağız. Kanunla kesin bir takım hükümlerle birlikte yapılacak, yani eski dönemler gibi değil. Kanuni güvencelerle, buna aşırı bir hassasiyet gösteriyoruz.”