Şener, bu konuda bir engelin olmadığını vurgulayarak, "Köy-
kent fark etmez. Ancak
kredi o konutun değeriyle bağlantılı kalacağı için biraz düşük olacaktır" dedi.
Evlendikten sonra 7 yılda 7 kez taşındığını anlatan Şener, "Hep bir evim ve uzandığımda raflarına ulaşabileceğim düzenli bir çalışma odamın olmasını isterdim" dedi.
TBMM Genel Kurul'da bekleyen ve vatandaşlara uzun vadeli konut finansmanı sağlayacak olan
Mortgage Kanunu'nu CİHAN'a değerlendiren Şener, bu hafta gündemdeki sağlık ile ilgili
yasanın öngörülenden fazla zaman alması nedeniyle Genel Kurul'da Mortgage'yi görüşmediklerini ancak yasanın haftaya görüşüleceğini söyledi. Yasanın Meclis'ten kısa sürede çıkacağına inandığını ifade eden Şener, ikincil mevzuat çalışmalarının ise ilgili kurumlar tarafından hazırlandığını, yasa ile bunların da devreye gireceğini kaydetti. Şener,
Türkiye'nin bu yasa ile birlikte yeni bir döneme gireceğini belirterek, "Türkiye artık gelişmiş ülkeler gibi "ben nasıl ev sahibi olacağım; olma imkanım yoktur" diye düşünen insanların yerine herkesimden insanın "ev sahibi olabilirim" diyeceği bir döneme giriliyor. Çok önemli bir mekanizmayı Türkiye'de devreye sokuyoruz" dedi.
Mortgage sisiteminin tüketiciye
bakan yönlerine dikkat çeken Şener, sistemin iyi işlemesinin, bu krediyi alanların sisteme uyumlu bir
yaşam tarzı geliştirmelerine bağlı olduğunu söyledi. Şener, bu kredi ile ev alanların, konutlarının
banka tarafından ipotekli olacağını unutmamaları gerektiğini hatırlatarak, "Eğer
taksitlerini aksatırsa ödeyemezse banka alacağını tahsil etmek için gelir satar ve zorla alacağını tahsil eder. Onun için hesabı iyi yapılarak kredi kullanılmalı" dedi. Şener, hiçbir geliri olmayanın bu şekilde konut alması durumunda evi boşaltmasının çok fazla zaman almayacağını vurguladı.
"KREDİ ALAN YAŞAM TARZINI ÖDEMEYE GÖRE AYARLAYACAK"
Konut kredisi ile ev alanların bir anlamda yaşam tarzlarını da buna göre ayarlayacaklarını söyleyen Şener, şöyle devam etti: "Bu sosyal açıdan da çok faydaları olan bir iştir. Önce insanımız
tüketim alışkanlıklarını gözden geçirecektir. 'Ben bir ev aldım 10-20 yıl vadeli taksiti var. Bunları düzenli olarak ödemem gerekir' diyecektir. Bütün diğer ödeme ve harcamalarından farklı olarak bu taksite öncelik tanımalı. Çünkü bu önceliği tanımadığı takdirde, burada bir aksama geldiği takdirde idealize ettiği ev sahibi olma umudunu tekrar kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaktır. Demek ki her
konut kredisini kullananlar diyecek ki: 'Ben her halükarda ilk iş olarak
bütçemden, aylığımdan, gelirimden o ayki konut kredinin taksini ödeyeceğim. Geride ne kalırsa onunla ihtiyaçlarımı karşılayacağım' diyecek. Önce
ekonomik rasyonaliteye göre bütçe planlaması yaparak, yaşacak. Bu bir yaşama alışkanlığına da
disiplin ve düzen getiren olaydır. Ben bunun sosyal açıdan çok önemli katkılar sağlayacağını düşünüyorum." Şener, kredi alanların iki taksit atlatması durumunda sistemin tehlikeye gireceğinin de altını çizdi.
"HEP BİR EVİM VE DÜZENLİ BİR ÇALIŞMA ODAM OLSUN İSTEDİM"
Şener, ev sahibi olmanın insan hayatında çok önemli bir hadise olduğunu belirterek, kendi hayatından şu örneği verdi: "Bu benim hayatımda bile olmuştur. 1982 yılında evlendim. Önce Ankara'nın Demetevler semtinde oturduk. Uzunca süre orada oturduk. Denk düştüğü için söylüyorum. 7 yılda 7 ev değiştirdim. Bu nedenle düzenimi değiştirmeyeceğim, orada oturacağım bir evin sahibi olmak benim için çok büyük bir idealdi. Şu anda da pek çok vatandaşımız için bir ideal.
Üniversite de hocalık yapıyordum ve en çok istediğim şey düzenli bir çalışma odası ve düzenli bir şekilde raflara dizilmiş kitaplar ve istediğime uzandığım zaman alabildiğim kaynaklar benim için çok önemliydi. Ancak bu süre içerisinde düzenli bir hayata geçemediğimden bütün kitap ve dokümanlar kolilerin içerisinden raflara bir girip bir çıktığı için büyük zorluklar yaşadım. Şimdi geriye doğru bakıyorum ev sahibi olmak önemli ve bir insanlık hayatında bir umut; bir ideal oluşturacak. 'Ben bir evde oturuyorum ve bunun sahibi olabilmem için şu taksitleri ödeyip tamamlamam gerekir' diye bilmesi gerekiyor insanın. Bir şeye sahip olmanın yaşantısı, hazzı aynı zamanda insanları umutsuzluktan umuda karamsarlıktan neşeye ve huzura doğru çekecektir ve sürükleyecektir. Ama kurallar fiili işletirse yani fiil rasyonel olarak hayata konursa yürütülür"
"MORTGAGE KÖYDE DE OLUR ANCAK KREDİ DÜŞÜK KALIR"
Mortgage'den köy ve kırsalda yaşayanların da yararlanacağını belirten Şener, burada tek sorunun ev bedellerinin düşük olması nedeniyle verilecek kredinin de düşük kalması olduğunu söyledi. Şener, "Köy-kent fark etmez. Ancak o konutun değeriyle bağlantılı kalacaktır. Onun değerini belirleyecek olanda Gayri
Menkul uzmanları olacaktır. Dolayısıyla köydeki gayri menkullerin değerleri biraz düşük olacaktır ona göre kredi miktarlarının da düşük olacağını söyleyebiliriz. Ama köyde veya kentte fark etmez" şeklinde konuştu.
Cihan