Çalışmada, bulguların, Türkiye'de
kriz sürecinde
kredi büyümesinde özel
bankaların ağırlığının azaldığını ortaya koyduğu belirtildi. Özellikle imalat sektörüne sağlanan kredilerde
kamu bankalarının verdiği kredilerin önemli rol oynadığı ifade edildi.
Çalışmaya göre, kredilerdeki gelişmeler banka grupları bazında incelendiğinde, kriz sürecinde kamu bankalarının kredi piyasasındaki ağırlığının arttığı gözlendi. Kriz sonrası özellikle orta ve uzun vadeli krediler içinde kamu sermayeli bankaların payının kayda değer şekilde yükseldiği dikkat çekti.
Bu çerçevede, orta ve uzun vadeli
tüketici kredilerinde 2008'de yüzde 44,9 olan
yerli özel bankaların payı, 2009'da yüzde 42,3'e geriledi, kamu bankalarının payı ise bu süreçte yüzde 30,4'ten yüzde 34,2'ye yükseldi.
Orta ve uzun vadeli ticari kredilerde yerli özel bankaların payı yüzde 61'den yüzde 47,3'e indi, kamu bankalarının payı ise yüzde 23,9'dan yüzde 31,6'ya ulaştı.
-''YABANCI BANKALAR TİCARİ KREDİLERDE AKTİF OLMAYA BAŞLADI''-
Çalışmada şu tespitlere yer verildi:
''Kredilerin yıllık büyümelerine banka gruplarının katkıları da küresel kriz sonrası kamu bankalarının davranışlarının diğer bankalardan ayrıştığını net olarak gösterir niteliktedir. Buna göre, kamu bankaları kriz sonrasındaki süreçte ticari kredilerin artmasında rol oynarken, yerli özel ve
yabancı bankaların kredi büyümesindeki katkısının azaldığı görülüyor.
2010 yılının başından itibaren yabancı bankaların ticari kredi piyasasında daha aktif oldukları gözleniyor.''
-''KRİZ SONRASI KOBİ'LERİN KREDİYE ERİŞİMİ ZORLAŞTI''-
KOBİ'lere açılan kredilere yönelik rakamların, önceki bulgularla paralellik içerse de önemli farklılıklar gösterdiği kaydedilen çalışmada, ''Genel olarak ticari kredilerin büyümesine olumlu katkıda bulunan kamu bankalarının KOBİ kredilerinin büyümesine katkısı sınırlı olmuştur. Bununla beraber, yerli özel bankalar kriz sonrasında KOBİ kredilerini azaltıcı yönde etkilemiştir. Sonuçlar, kriz sonrası KOBİ'lerin krediye erişiminin zorlaşmış olduğunu düşündürmektedir'' denildi.
Öte yandan, 2009 yılının son çeyreğinden itibaren yabancı bankaların KOBİ'lere yönelik kredileri artırıcı yönde rol oynadıklarına işaret edildi.
-''TEKSTİL, MAKİNE VE TEÇHİZATTA DARALMA DİKKAT ÇEKİCİ''-
Çalışmanın sektörel
analiz bölümünde, küresel krizle beraber tüm ana sektörlerde kredilerin büyüme eğilimlerinde belirgin yavaşlama gözlendiği belirtilerek, şu tespitlere yer verildi:
''Alt sektörlerden
tekstil ile
makine ve teçhizat gibi önemli kalemlerde kredilerdeki daralma dikkat çekmektedir.
İmalat sanayi alt sektörlerine açılan kredilere ilişkin büyümenin kriz sonrasında pozitif kalabilmesinde büyük oranda kamu bankaları etkili olmuştur. Bu süreçte özel bankaların özellikle imalat sektörüne sağladıkları kredilerin azaldığı görülürken, inşaat, ticaret ile
gayrimenkul sektörlerinde kredi büyümesini artırıcı yönde rol oynadıkları gözlenmiştir.
Genel olarak imalat dışı sektörlere bakıldığında ise, kriz sonrasında kredilerin büyümesinde özel bankaların etkili olmayı sürdürdükleri göze çarpmaktadır.''
-TABLO-
Banka sahipliğine göre kredilerin oransal dağılımı şöyle oldu:
2008 2009
---- ----
- Tüketici Kredileri
Yerli Özel 45,0 42,5
Kamu 30,7 34,2
Yabancı 24,3 23,3
- Kısa Vadeli Tüketici Kredileri
Yerli Özel 46,6 45,4
Kamu 34,5 34,8
Yabancı 18,9 19,8
- Uzun Vadeli Tüketici Kredileri
Yerli Özel 44,9 42,3
Kamu 30,4 34,2
Yabancı 24,7 23,6
- Ticari Krediler
Yerli Özel 55,9 52,6
Kamu 26,1 29,2
Yabancı 18,0 18,2
Kısa Vadeli Ticari Krediler
Yerli Özel 50,1 47,3
Kamu 28,5 31,6
Yabancı 21,4 21,1
Uzun Vadeli Ticari Kredileri
Yerli Özel 61,0 47,3
Kamu 23,9 31,6
Yabancı 15,1 21,1
-KAMU BANKALARI, TOPLAM AKTİFLERİN YÜZDE 32,2'SİNİ OLUŞTURUYOR-
Bankacılık sektörü 2001 krizinin ardından yapısal bir değişim sürecine girdi ve uygulamaya konulan ''Bankacılık Sektörü Yeniden Yapılandırma Programı'' kapsamında kamu bankalarının nihai
hedef özelleştirme olmak üzere yeniden yapılandırılması amaçlandı.
2009 yılı itibarıyla sektörde 3'ü
mevduat, 4'ü
kalkınma ve yatırım olmak üzere 7 kamu sermayeli banka faaliyet gösteriyor. Kamu bankaları aktifleri 2009 yılı sonu itibarıyla bankacılık sektörü toplam aktiflerinin yüzde 32,2'sini oluşturuyor.