Şirket, Denizli Acıpayam'daki tesislerine dünyadaki son teknolojiyi getirdi. Bu sayede süt, sağıldığı andan paketlendiği zamana kadar geçen sürede besin değerlerini en üst seviyede koruyabilecek. Aynes'in yönetim kurulu başkanı Nevzat Serin, söz konusu cihazın dünyada ilk defa Türkiye'de faaliyete geçeceğini söyledi. Denizli Acıpayam'daki tesislerinde yeni yatırımlarını tanıtan Aynes Süt'ün Yönetim Kurulu Başkanı Nevzat Serin, sokak sütü, pastörize ve UHT tekniği ile işlem görmüş sütlerle ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. Pastörizasyon ve ısıl işlemler esnasında zararlı bakterileri öldürelim derken çok az da olsa bazı faydalı bakterilerin de öldüğünü doğrulayan Serin, fayrikalarına kurdukları yeni teknoloji ile bu durumu minimize ettiklerini vurguladı. "Artık sütü en doğal haliyle tüketiciye sunabileceğiz." diyen Serin, mart başı itibarıyla seri üretime geçeceklerini aktardı. Süt pazarında yüzde 7 civarında payı bulunan Aynes'in yönetim kurulu başkanı Serin, söz konusu ısıl işlemlerden geçen sütün kalitesinin sokakta satılanlarla mukayese bile edilemeyeceğini aktardı. Nevzat Serin, sütün besin kalitesinde sağıldıktan sonra ne kadar açık havada kaldığının büyük önem taşıdığını aktarırken, "Açıkta fazla bekletirseniz hemen bozulma başlar." ifadesini kullandı. Bu yüzden UHT tekniği kullanılan sütlerin sokak sütlerine göre çok daha güvenilir olduğunu ifade etti ve şu bilgileri verdi: "Çiğ sütü evde ısıtınca bile bazı bakterileri ölür. Anlaşmalı olduğumuz çiftçiler sütü sağdıktan sonra hemen köylerindeki tankımıza aktarıyor ve fabrikaya gelene kadar sütün havayla teması önleniyor. Fabrikada da direk ısıl işlem görüyor. Kutulu sütlerde ise soğuk zincir önemlidir. O yüzden kapağı açıldıktan sonra 2-3 gün içinde tüketilmelidir. Aksi takdirde 4. günden sonra bozulma başlar. Yani doğal süt havayla uzun süre temas ederse bozulur, çöker." Yemi pişirdi, süt verimi yüzde 10 arttı Aynes, Denizli ve yöresinde yerleşik yaklaşık 23 bin aileden süt topluyor. Aynı zamanda yem fabrikası bulunan şirket, bu ailelere yem tedarik ediyor. Üstelik bu yemleri pişirerek veriyor. Nevzat Serin, "Uluslararası bir fuarda yem pişirme makinesini gördüm. Uygulamaları hakkında bilgi aldım ve 2004 yılında Türkiye'ye getirdim. Bu sayede büyükbaş hayvanlardaki süt verimi yüzde 10 arttı. Ayrıca yemle taşınan hastalıkları bitirmiş olduk." bilgisini verdi. Aynes'in patronu köylerde artık hep kadınlarla muhatap olduklarını söyledi. Sebebini de şöyle açıkladı: "Süt işine girdiğimizde köylere gittik projelerimizi anlatmaya. Kahvelere gittik. Ama köyün erkekleri okey masasını bozduğumuz için bize kızdılar. Bunu anlamamız 2 yıl sürdü. Sonra kadınlara yöneldik. Zaten süt sağımını yapanlar da kadınlar. Kapı kapı dolaşıp projelerimizi anlattık. Temizliğin önemini, neden sütü sağdıktan hemen sonra tanka aktarılması gerektiğini. Son olarak da neden yemi pişirdiğimizi." "Kriz dolayısıyla etkilendik desek yalan olur" Nevzat Serin, küresel kriz ile ilgili de farklı tespitlerde bulunuyor. "Kriz dolayısıyla etkilendik desem yalan olur." ifadesisini kullanan Serin, buna, "Sadece piyasalarda bu durumu suistimal etmeyi seven insanlardan dolayı biraz etkilendik." şerhini koydu. Aynes'in patronu, "Onun dışında bir etkisi olmadı. Bizim pazarımızda bir daralma yok. Bizim ürünlerimiz taze ürünler. Rafta bir hafta ömrü içinde zaten satılıyor. Zamanı gelince parasını alıyoruz. Bazı müşterilerimiz zamanı gelince bu parayı ödemiyor. Belki onların üzerine bankalar geliyor deniyor. Ama biz onu da görmedik. Bizim üzerimize herhangi bir banka gelmedi. Tam tersi çalıştığımız bütün bankalar ihtiyacımız olup olmadığını soruyor. Kriz hiç etkili olmayacaktı ama biz biraz panikledik diyebiliriz." değerlendirmesinde bulundu. Aynes, 2008'de bir önceki yıla göre yüzde 21,6 büyüdü. Şirketin bu seneki planları arasında meyve suyuna girmek de var. Hatta vişne nektarı üretimini test etmeye başlamışlar. Şirket meyve suyunda 9 çeşit ile pazara giriş yapacak. (CİHAN)