Koç, yaklaşan
seçimlere rağmen hükümetin küresel
kriz sırasındaki göreceli iyi performansını sürdürmesini isterken, 5 öneride bulundu.
TÜSİAD'ın Yüksek İstişare Konseyi toplantısında konuşan
Mustafa Koç, dünyadaki kur savaşları ve sıcak para sorununa karşı iç istişare mekanizmalarının hızlı, sürtünmesiz ve önyargısız işlemesini talep etti. Dünyanın
ekonomik savaş içinde olduğunu belirten Koç, bu alana ait gelişmelerin
iktidar ve muhalefet olarak seçim atmosferinin gündelik çatışmalarına malzeme yapmaktan kaçınılmasını önerdi. Uluslararası planda
Türkiye üzerindeki baskıyı hafifletecek, daha fazla güven sağlayacak diplomatik adımlar atılmasını öneren Koç, "Uluslararası meselelerde tavır alırken özellikle
batı dünyası üzerinde yarattığımız kaygı uyandırıcı algılamaları, güven yaratıcı yaklaşımlarla dengelemek. Bu güveni uluslararası platformlarda etkili biçimde kullanarak, kur savaşlarının tüm dünyaya eş zamanlı olarak zarar verme potansiyelinin önüne geçmek için alınabilecek aksiyonlarda aktif bir tutum benimsemek." ifadelerini kullandı.
"EKSEN KAYMASI DEĞİL, DÜNYA O YÖNE KAYIYOR"
Diplomaside Türkiye'nin son yıllarda önemli ilerlemeler kaydettiğini ifade eden Koç,
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun vizyonunu ve yoğun mesaisini ortaya koyduğu bu süreçte, Türkiye'nin, yöresel bir güç olarak konumunu kuvvetlendirdiğini ifade etti. 'Komşularla sıfır sorun' politikasının, bu ilerlemenin en önemli köşe taşını oluşturduğuna işaret eden TÜSİAD YİK Başkanı, "Bu dönemde, '
eksen kayması' yorumuna maruz kalmamız, bazı söylemlerin, diplomatik eylemlerin önüne geçmesinden kaynaklandı. Oysa, dünyanın değer yaratan alanları nispi olarak Türkiye'nin batısından doğusuna doğru kayıyor. Türkiye de bu değişime göre pozisyon alıyor." dedi.
TÜSİAD olarak, bu pozisyon alışın 'doğru olduğunun' altını çizdiklerine işaret eden Mustafa Koç, Türkiye'nin Batı Dünyası ile ilişkilerini güçlendirdikçe Doğu'nun
tercih edeceği bir ortak haline geldiğini vurguladı.
İç siyasete de değinen Koç, partilerin günlük çekişmelerinden arınmış alanlar oluşturarak ve
ülke çıkarlarını ilgilendiren adımları birlikte atmalarını istedi. Koç, "Üstelik bu kez Türk
Ticaret Kanunu'nun partilerin ortak çabasıyla
yasalaşma noktasına gelmesini olumlu bir örnek olarak kullanacağız. Partilerimizin, Türk
Ticaret Kanunu gibi, Türkiye'de iş yapma biçimini baştan inşa edecek, yatırım ortamını iyileştirecek,
kayıt dışını azaltacak, şeffaflığı ve kurumsallaşmayı geliştirecek bir yasa üzerinde uzlaşmasına 'devrim' nitelemesini yakıştırmak, herhalde abartılı olmayacaktır." şeklinde konuştu.
CİHAN