Türkiye genelinde geçen yıl 900 bin ton olan limon rekoltesi bu yıl yüzde 50 düşünce
fiyatı da 5 kat arttı.
Türkiye’nin narenciye deposu olarak bilinen Doğu
Akdeniz’de hasat dönemi devam ederken,
Mersin Ziraat Odası Başkanı
Cengiz Gökçel, küresel
ısınma ile birlikte yaşanan kuraklığın rekolteyi düşürdüğünü söyledi. Geçen yıl narenciye
ürünlerinin para etmediğini, alıcı çıkmayan ürünün dalında uzun süre kalması nedeniyle ağaçların olumsuz etkilendiğini belirten Gökçel, “Kuraklığın ardından hava ısısının aşırı derecede düşmesi, don yaşanması ve özellikle dona aşırı duyarlı olan limonu etkiledi. Bu nedenle yüzde 50 civarında rekolte kaybı oluştu. Geçen yıl Türkiye genelinde 900 bin ton limon rekoltesi 450 bin tona kadar düştü. Ancak, bu durum üreticilerimizi birim fiyat bakımından olumlu etkiledi. Geçen yıl dalında 20 Ykr’den alıcı bulamayan limon, bu yıl 1.1 YTL’den alıcı buluyor'' dedi.
4 yıldır sezonu zararla kapatan üreticinin geçen yıla oranda 5 katı aşan fiyatla ürünü satmasının herkesin yüzünü güldürdüğünü de belirten Gökçel aslında esas sorunun devletin bir narenciye politikası olmamasından kaynaklandığını savundu. Türkiye olarak dünyanın istediği kalitede ve cinste
üretim yapmak zorunda olduklarını da kaydeden Gökçel şöyle dedi;
"Biz 3-4 yıldır sıfır denecek fiyatlara ürün sattık. Elimizde kaldı çoğu zaman. Çiftçinin belirli bir birikimi yok. Bu da istenilen şartlarda üretim yapmaya engel oluyor. Bunun düzeltilmesi lazım. Örneğin, Türkiye’de bir tarım envanteri olmadığı gibi narenciye envanteri de yok. Tahmini rakamlarla konuşmamızı yapıyoruz.
Tarım Bakanlığı’nın yetkilileri de böyle yapıyor, diğer ilgili kurumlar da. Yani ülkemizde ne kadar narenciye üretiliyor? Bunu kesin bir dille cevaplayan kimse yok. Türkiye’de 2 milyon 700 bin ton üretilen narenciyenin 1 milyon 100 bin kadarı ihracata giriyor. Geri kalanı iç piyasada tüketilmek zorunda. İçeride de narenciyeyi tüketemiyoruz. 40 milyon nüfusu olan
İspanya’da 7 milyon ton narenciye üretiliyor. Bunun 3.5 milyon tonu ihracata gidiyor, geri kalanı iç piyasada tüketiliyor. Bizim de en az İspanya kadar narenciye tüketmemiz gerek. Oluşturulacak narenciye politikası çerçevesinde, önce okul kantinlerinde taze sıkılmış ürün olarak çocuklarımıza ulaştırmalıyız."
MİLLİYET