Mülakatı geçenlerden yüzde 82’sinin, hükümete verdiği destekle tanınan Memur-Sen’e bağlı Eğitim Bir-Sen üyesi olduğu öğrenildi. Mülakatta yaşanan bir başka skandal ise elenmesi istenen adaylara sorulan sorular. Sınava katılan öğretmenlerden birine, dağılan SSCB’nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un eşinin adı soruldu.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaptığı mülakatla şube müdürlüğünü kazanan 1.709 kişinin sendika üyeliklerini bakanlığa soran Aktif Eğitim-Sen, uzun süre cevap alamadı. Bakanlığın cevap vermemesi üzerine saha çalışması yapan Aktif Eğitim-Sen, 1.709 kişiden 1.619’unun sendika üyeliğini tespit etti. Mülakatı geçerek şube müdürü olanların yüzde 82’si Ahmet Gündoğdu’nun başkanı olduğu Eğitim Bir-Sen üyesi.
Diğer sendikaların dağılımı şöyle: Türk Eğitim-Sen yüzde 3,9, Eğitim-Sen yüzde 1,8, Aktif Eğitim-Sen yüzde 0,6. Saha çalışmasıyla elde ettikleri sonuçları basın toplantısıyla açıklayan Cihan-Sen ve Aktif Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe, bu sonuçların bakanlıkla Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen arasında bir gizli protokol ihtimalini akıllara getirdiğini söyledi. Bahçe, sendikalarına üye bir adaya, mülakatta SSCB eski Cumhurbaşkanı Mihail Gorbaçov’un eşinin adının sorulduğunu, Mardin’den sınava katılan öğretmenin bu soruyla şube müdürlüğünden elendiğini açıkladı.
MEB’in şubattaki şaibeli mülakat sınavı, notların kurşun kalemle verilmesiyle gündeme gelmişti. Bakanlık üst yönetimi, yazılı sınavın ardından yapılan mülakatta komisyon üyelerine ‘notları kurşun kalemle yazmaları’ yönünde talimat vermişti. Eğitimciler, şube müdürlüğü sınavının Memur-Sen üyesi adayların kadrolaşması için özel olarak hazırlandığını belirtiyorlar. Osman Bahçe, basın toplantısında kamu çalışanlarının iş güvenliğini elinden alacak torba yasa tasarısını da değerlendirdi. Torba yasadaki madde ile memurların iş güvencesine son verildiğine dikkat çeken Bahçe, mevcut kanunda 30 gün olan mahkeme kararlarının uygulanma süresinin 2 yıla çıkarıldığına dikkat çekti.
Bununla da yetinilmediğini vurgulayan Bahçe, 2 yıl süreye rağmen mahkeme kararını uygulamayan amirlerin soruşturma ve kovuşturmaya uğramayacağına dikkat çekti. Bu düzenlemenin idarenin sıkıyönetim yetkileri kullanmasına zemin hazırlayacağını kaydetti. Memurlara yönelik düzenlemenin demokrasiyi yok edecek bir nitelik taşıdığının altını çizen Bahçe, şöyle konuştu: “Bağımsız mahkemelerin kararların işlevsiz hale getirilmesi, yargının yetkilerini yasama eliyle yürütmeye verilmesidir. İdare artık siyasi olarak cezalandırmak istediği memur hakkında kolaylıkla ve hukuksuz bir biçimde görevden alma, göreve son verme ve yer değiştirme yapabilecek. Bu düzenleme ile devlet memuru değil kapıkulu aranıyor. Hükümetin millete hesap vereceği gerçeğini aklından çıkarmaması gerekiyor.”