Hükümetle görüşmeleri yürüten yetkili sendika Memur-Sen’in sessizliği ise tepki çekiyor. Kamu çalışanları, “Sendikalar bugün bizim haklarımızı savunmayacaksa ne zaman savunacak, niye varlar?” diye soruyor.

Zaman Gazetesi'nin haberine göre, Meclis Komisyonu’nda görüşmeleri süren torba yasa tasarısı, 3 milyon memurun iş güvencesine darbe vuruyor. 28 Şubat uygulamalarını hatırlatan düzenlemeye göre görevden alınan memur, yargı kararıyla dönemeyecek. Kamu çalışanları için hayati öneme haiz düzenlemeye başta hükümetle masaya oturan yetkili konfederasyon Memur-Sen olmak üzere sendikaların sessiz kalması tepki çekiyor.

Memurların iş güvencesi hakkı ellerinden alınırken sendikaların sessizliği dikkat çekiyor. Kamu çalışanlarının haklarını savunma iddiasıyla kurulan yaklaşık 120 sendikadan çok büyük bölümü düzenlemeye tepkisiz. Tepki verenlerin sesi ise son derece cılız çıkıyor. Pek çoğu, hükümeti hedef almaktan kaçınan açıklamalarla durumu idare etmeye çalışıyor. Özellikle yetkili sendikaların ve yetkili konfederasyon olan Memur Sen’in düzenleme Plan ve Bütçe Komisyonu’na gelinceye kadarki tepkisizliği dikkat çekti. Konuyu Zaman’ın gündeme taşımasının ardından Memur Sen’den cılız tepkiler gelmeye başladı. Ancak Meclis’teki yasal düzenlemelerin her aşamasından haberdar olan Memur Sen’in alt komisyonda tasarıya bu madde eklenirken sessiz kalıp madde geçtikten sonra tepki vermesi, ‘danışıklı dövüş mü’ sorusunu gündeme taşıdı. Kamu çalışanları için benzer bir düzenleme, 28 Şubat sürecinde memurların görevden alınabilmesi için Meclis’ten geçirilmiş, ancak dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in vetosu nedeniyle yürürlüğe girememişti. Türkiye’de adeta sendika enflasyonu yaşanıyor. 9 konfederasyon çatısı altında örgütlü 120’nin üzerinde sendika, memurların haklarını savunma ve kazanımlarını ileri götürme iddiasıyla faaliyette bulunuyor. Ancak kamu çalışanlarıyla ilgili bugüne kadarki en aleyhte düzenleme yasalaşmak üzereyken sendikaların sesi çıkmıyor. Bu durum ‘Sendikaların bütün işi memurdan aidat almak mı?’ tepkilerine yol açıyor. Kamu çalışanları, ‘Sendikalar bugün bizim haklarımızı savunmayacaksa ne zaman savunacak, niye varlar?’ diye soruyor. Sendikaların aidatları, memur maaşından otomatikman kesilip sendika hesabına aktarıldığı için birkaç yüz üyeye ulaşan sendika, ciddi bir maddi imkana da sahip oluyor. Her memur için üye olduğu sendikaya aylık 15 TL aktarılıyor. Bu durum memur sendikacılığını cazip hale getirirken sendika sayısı 120’ye ulaştı. Ancak bu sendikalardan 11’i yetkili sendika. Yetkili konfederasyon ise Memur Sen. Ayrıca 11 yetkili sendikanın tamamı, Memur Sen’e bağlı sendikalar.

Sendikaların büyük bölümü sessizliğini korurken düzenlemeye en sert tepki, Aktif Eğitimciler Sendikası’ndan (Aktif Eğitim Sen) geldi. Aktif Eğitim Sen Başkanı Osman Bahçe, “Tasarı bu haliyle yasalaşırsa devlet memurluğu, özel sektörde çalışan işçilerden daha güvensiz meslek haline gelecek. Torba yasa tasarısında yer alan bu hükümlerin açık anlamı, kamu görevlisinin iş güvencesinin ortadan kalkması ve idarenin sıkıyönetim yetkilerine kavuşmasıdır. İdare artık siyasi olarak cezalandırmak istediği memur hakkında kolaylıkla ve hukuksuz bir biçimde görevden alma, göreve son verme işlemleri yapabilecek.” dedi. Türkiye Kamu-Sen Başkanı İsmail Koncuk da düzenlemeye tepki gösterdi. Ülkeyi parti devletine dönüştürmekte kararlı olan iktidarın, memurların yargı kararıyla geri dönme haklarını gasp etmek istediğini söyleyen Koncuk, “Hükümetin önergelerinin yasalaşması durumunda, kamu görevlisi usulsüz yollardan işten çıkarıldığını ya da başka bir göreve atandığını yargı yoluyla ispat etse bile iki yıl süreyle görevine dönemeyecek. Böyle bir uygulama, hukuk devletinin katledilmesi, keyfi idarenin mutlak iktidar gücünü hayata geçirmesi ve memurun iş güvencesinin yok edilmesi anlamı taşımaktadır. AKP, mutlak iktidarını pekiştirmek ve hukuksuzluğu kural haline getirmek için memurlar üzerinde güç denemesi yapmaktadır.” ifadelerini kullanıyor.