Söz konusu ihtiyacı IMF 200 milyar
Euro, piyasalar 275 milyar olarak değerlendirirken 440 milyar Euro'luk
Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun ne şekilde artırılacağı konusunda
Almanya ve
Fransa uzlaşamadı. Bu durumda 23
Ekim'deki AB zirvesi de tehlikeye girmiş bulunuyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas
Sarkozy,
Euro Bölgesi borç krizinin çözülmesine ilişkin planların Fransa ve
Almanya'nın Euro Bölgesi
kurtarma fonunun ne şekilde artırılacağı konusunda anlaşmazlığa düşmeleriyle tıkandığını söyledi. Milletvekillerine anlaşmazlık yüzünden müzakerelerin tıkandığını aktaran Sarkozy, hafta sonunda yapılacak AB zirvesinden önce sorunu çözebilmek için Almanya Başbakanı
Angela Merkel ile görüşmek üzere Frankfurt'a gitti. Ancak iki lider görüşmeden,
gazetecilere açıklama yapmadan ayrıldı.
Eurogroup Başkanı Jean- Claude Juncker ise anlaşmaya varılıp varılmadığı sorusuna, "Cumartesi,
pazar günü de toplantılara devam edeceğiz." cevabını verdi. Diğer ülkeler Avrupalı liderlere anlaşmaya varmak için
baskı yaparken,
Kanada Maliye Bakanı Jim Flaherty bu konudaki ilerleme yokluğunun "rahatsız edici" olduğunu söyledi.
Dünya Bankası da
politika yapıcıları "kesin adımlar" atmaya çağırdı. Fransa'da bir cumhurbaşkanlığı kaynağı, Jean-Claude Trichet'nin Avrupa
Merkez Bankası başkanlığından ayrılması nedeniyle düzenlenecek bir davet vesilesiyle Sarkozy ve Merkel'in diğer Euro Bölgesi politika liderleriyle ve IMF Başkanı Christine
Lagarde ile görüşeceklerini söyledi. Fransa, Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nu (
EFSF) kaldıraçlamanın en etkin yolunun ECB'den
finansman sağlayabilecek bir
banka haline dönüştürülmesi olduğunu savunuyor. Alman hükümeti ise bu fikre karşı çıkıyor. Sarkozy önceki gün milletvekilleriyle bir araya geldiği yemekte, "Alman koalisyonu bu konuda görüş ayrılığı içinde. İkna etmemiz gereken sadece Angela Merkel değil." dedi. Sarkozy'nin bu sözleri, 23 Ekim Pazar günü yapılacak AB zirvesinde Euro Bölgesi liderlerinin açık ve inandırıcı bir plan üzerinde uzlaşabilmeleri ihtimalini zayıflatıyor. Uzlaşma olmaması, finans piyasalarının Euro Bölgesi'ne karşı zaten zayıflamış olan güvenini ve iki yıldır süren borç krizinin üstesinden gelme yeteneğine olan inancı yıkacak. Financial
Times gazetesinin, liderlerin karar vermeleri gereken ikinci önemli konu olan bankacılık sisteminin güçlendirilmesi için yapılan planların da piyasa beklentilerini karşılamayacağını yazması, belirsizlik ortamını daha da derinleştirdi. Gazete, en son resmî tahminlere göre bankaların
sermaye ihtiyacının 100 milyar Euro'nun altında olduğunu yazdı. Bir süre önce açıklanan IMF raporunda bu ihtiyaç 200 milyar Euro olarak gösterilmiş, analistler ise bu miktarı 275 milyar Euro olarak değerlendirmişti.
Öte yandan AB yetkilileri, IMF'nin
Yunanistan'ın borçlarının sürdürülebilirliği hakkında AB tarafından ortaya konulan tahminlere katılmadığını ve malî yardımın yeni dilimini serbest bırakmadan önce
Atina yönetiminin borçları konusunda daha net bir
görünümün ortaya çıkmasını bekleyeceğini söyledi. Avrupa Komisyonu ve Avrupa
Merkez Bankası ile birlikte Yunanistan'ın malî durumunu inceleyen troyka adlı heyette temsil edilen IMF, AB'nin Yunan borçlarına dair tahminlerinin fazla iyimser olduğunu ve borç seviyelerinin sürdürülebilirliği konusunda daha net bir görünüm oluşması için pazar günü yapılacak olan AB zirvesinin sonucunu beklemek istiyor.
Uluslararası Para Fonu,
Avrupa Birliği ve
Avrupa Merkez Bankası denetçilerinden oluşan troyka heyeti, Yunanistan'ın 110 milyar Euro'luk kurtarma paketinin 6'ncı dilimi olan 8 milyar Euro'nun verilmesini
tavsiye etti.